AKP Sözcüsü Beşir Atalay, 6- 7 Ekim olaylarında en büyük darbeyi HDP'nin aldığını belirterek onun zararlarını telafi etmeye çalıştıklarını belirtti. Dünkü çağrılarının ise öncekini telafi ötme yönünde bir strateji olduğunu söyledi.
Afyonkarahisar'da devam eden 23'üncü İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu konularına ilişkin sorularada cevap verdi.
Toplantı 'Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu', 'Dış Politikalar ve AB Süreci' ve 'Ekonomi' başlıkları altında ele ele alındı..
Afyonkarahisar'da devam eden 23'üncü İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu konularına ilişkin sorularada cevap verdi.
Toplantı 'Çözüm Süreci ve İç Güvenlik Reformu', 'Dış Politikalar ve AB Süreci' ve 'Ekonomi' başlıkları altında ele ele alındı..
Çözüm sürecinde hukuk dışılığına müsade etmeyiz
Beşir Atalay Çözüm sürecindeki hukuk dışılığına temas ederek: "Hepimiz bunun farkındayız. Molotof kokteyli, yüzün kapatılması, benzer konularda yeni düzenlemeler yapılacak ve biraz da çabuklaştırılması konusunda talepler olduğunu görmüş olduk. Çözüm süreci kendi mecrasında yürüyor. Görüşmeleriyle, diyaloglarıyla yürüyor, ama bölgede güvenlikte bir eksiklik varsa takviye ediliyor zaten. Ayrıca bu konuda yasal boşluk varsa doldurulması konusunda takviye ediliyor yeni tasarı, tekliflerle. Düz çizgi üzerinde yürümez, zaman zaman sorunlar, hatta kırılma noktaları olabilir. Hükümet ülkenin en kritik sorunlarından birini çözmek için kararlı. Ülkemizin her köşesinde vatandaş güvenle yaşamak zorunda. Talep edilen budur"dedi.
Darbe yiyen HDP'dir
6-7 Ekim olaylarının en büyük darbeyi HDP'ye vurduğunu söyleyen Atalay şöyle konuştu:
"En büyük darbeyi HDP yedi ve onun zararını telafi etmeye çalışıyorlar. Dünkü tekrar çağrıları biraz da öncekini telafi edici bir strateji. HDP demokrasi sivil bakış açısından bir darbe yedi. Şiddeti çağıran, şiddetin gölgesinde siyaset yapmak isteyenler, Türkiye'de asla mesafe alamazlar. Bölgede genelde arkadaşların da söylediği, insanların çözüm sürecine talebi şimdi daha çok. Halkın desteği çok fazla. Bölgede hem örgüt kendi yandaşlarından destek alamıyor, hem parti alamıyor. Korkulara, baskılara karşı vatandaş çözüm süreciyle huzur, ekonomik ve güvenli ortamı yaşadı ve bunun sürmesini istiyor. Burada kim yanlış yapar, kim çözüm süreciyle ilgili tereddüt yaşar ve olumsuzluklar meydana getirirse en büyük darbeyi onlar yer."