MÜSİAD'ın Haliç Kongre Merkezi'ndeki iftarına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Bakın biz Türkiye olarak çok net bir ilkeden bahsediyoruz. İktidarda kim olursa olsun, hangi ülkede olursa olsun her darbe gayri meşrudur" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, "Her darbe, kime karşı olursa olsun, hangi ülkede, hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, demokrasinin, halkların, o ülkenin geleceğinin katilidir" dedi.
"Eğer Mısır'da Muhammed Mursi değil de seçimle gelmiş olmak kaydıyla şu andaki yönetim olsaydı, bu yönetime karşı bir darbe yapılsaydı, biz hiç tereddütsüz o darbenin de karşısında tavır alırdık" şeklinde konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bazıları darbeleri demokratik darbe diye nitelendirebilir. Darbeleri makul görenler, haklı görenler, kendileri için kazanç kapısı olarak görenler olabilir. Ama insan olmanın, insanlık onuru taşımanın gerektirdiği duruş, hiç ama demeden, ancak demeden, lakin demeden her darbeye karşı çıkmak, her darbeyi kınamak, gayri meşru görmektir."
Aradan bir süre geçtikten sonra Mısır'da darbe yapanları unutup gidecektir. Ama bugün darbeye karşı duranlar bunun grurunu onurunu ömür boyu taşıyacaktır. Rabbim Mısırlı kardeşlerime sabırlar ihsan etsin.
Yarın Bingöl havaalanının açlışını yapıyoruz. Ondan sonra da Kastamonu havaalanının iftarını yapıyoruz. Daha sonra da Şırnak'ta havaalanı açılışı yapacağız.
Çözüm Süreci sadece AK Parti'nin çabaları ile başarıya ulaşacak bir konu değildir. Buna tüm Türkiye'nin sahip çıkmasını bekliyoruz.
Anayasa konusunda aldatan olmadık, aldanan da olmayacağız. 2012 yılının sonu itibarı ile bitmesi gereken çalışma bitirilemedi. Yaklaşık günde bir saat çalışma yapıldı. Eğer dürüstsek samimiysek bu 48 maddeyi bu yaz olağanüstü bir genel kurulla bir haftada çıkaralım. Uzlaşma komisyonu tatil yapmasın. Haftada 5 gün çalışalım. Yaz tatili boyunca da bu işi bitirelim. Bütün partilere sesleniyorum. Samimiysek bu adımları atalım. Milleti aldatmayalım. Dostlar alışverişte görsün diye anayasa çalışması yapmayalım.
Kardeşliğimizin pekişmesi lazım. Hoşgörüye ihtiyacımız var. Türkiye'nin büyümesinden rahatsız olanlar olacaktır. Bölgede güçlü bir Türkiye istenmiyor. Toplumun hassasiyetlerini kaşıyıp toplum içinde huzursuzluk yaşatmak isteyenler olacaktır.
Bizi birbirimize düşürmek için kurulan her tuzağa karşı çok dikkatli olmalıyız.
Güçlü bir Türkiye var. Gelcek çok daha güçlü bir Türkiye olacaktır.