Seçim çalışmalarını Trabzon’da yürüten TBMM Başkanvekili ve MHP Milletvekili Koray Aydın BUGÜN'e konuştu.
Özgür basına yönelik son dönemlerde giderek artan saldırı ve baskınlara değinen Aydın, “Medyaya saçma sapan suçlamalarla baskın yapılıyor. Bu saldırılara karşı da çok cılız sesler yükseliyor” dedi.
BASINA YAPILAN BASKI KABUL EDİLEMEZ
'Susturulan gazeteciler ve işadamları topluma da uluslararası kuruluşlara da açıklanamaz' diyen Aydın, bağımsız televizyon kanallarına ve gazetelere yapılan baskıyı eleştirdi. "Medyaya saçma sapan suçlamalarla baskın yapılıyor. Basına yapılan bu darbe, demokratik yönetimlerde kabul edilemez" diye konuştu.
İpek Medya Grubu’na yönelik baskın ve Hürriyet ile Ahmet Hakan Coşkun’a yapılan saldırıları hatırlatan Aydın şunları söyledi: "Basın özgürlüğünün sağlanması şart. Bununla ilgili dünyadan yüksek sesle itiraz gelmedi. Gelen itirazlar da çok cılız. Basın özgürlüğü konusunda insan hakları dernekleri de susuyor. Saçma sapan iddialarla basına baskı ve baskınlara karşı dünya ayaklanmalıdır.”
ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN KURULAN MASAYI HATIRLATTI
Koray Aydın, 7 Haziran sonrası başlayan çatışma ortamının ardından AKP’nin milliyetçi politikalara yöneldiğini açıkladı. “AKP yanlış bir alana girdi” diyen Aydın, çözüm süreci için kurulan masayı hatırlattı. “Hata yaptıkları, masa kurdukları alandan oy devşiriyorlar. Toplum bunu görüyor” ifadelerini kullandı. PKK’nın 1.5 yıldır Doğu ve Güneydoğu’da hazırlık yaptığını açıklayan Aydın, “Bölgede silah ve mühimmat yığınağı yaptılar. Devlet zafiyet gösterdi. Bu yolla savaşın altyapısını oluşturdular. Bu işin böyle olacağını bilmemek için bunların saf olması lazım” ifadelerini kullandı.
BU DAVA KAPATILAMAZ
17/25 Aralık bugüne kadar Türkiye’de yapılan soruşturmaların çok üstünde ayrı bir olay olduğunu ifade eden Aydın; 'Çünkü ; boyutları genişliği itibariyle belki de Dünya tarihinde en büyük yolsuzluk hadisesi Tarih’teki yerini böyle alıcak.' dedi.
Koray Aydın konuşmasına şöyle devam etti:
Evlerde kasalar, kasalarda paralar, para sayma makinaları ayakkabı kutusunun içine saklanmış paralar başlangıçta bunlar benim değildi deyip bunlar yardım paraları deyip daha sonra davanın seyrine göre deyip faiziyle parayı geri alan yüzsüzler...
Bunun kapatılması bence mümkün değil.
Yani bu dava kapatılamaz. Bu işin içerisinde aktör olanlar yargılanacaklarına yürekten inanıyorum. Bunun hesabı sorulacaktır...
HESAP VERECEKLER
Çünkü ; Ben adaletin bu yönde tecelli edeceğini olan inancımı hala muhafaza ediyorum. Niye çünkü her despotik idare eden zorlarla, zorlamayla, baskıyla, direterek bir şeyin üstünü kapatacak gücünüz var onunda bu işi örtmek için kullanıyorsanız biliniz ki daha sonra şartlar değiştiğinde vicdanlara sığmayan kalplere oturmayan bu denli yolsuzluk hadisesinin muhatapları mutlaka kanun önünde hesap verirler. Şunu da Vatandaşlar iyi bilsin Saray’ın 17-25 Aralık korkusu bunun hesabının verilebileceği korkusunun taşıması bunu iliklerine kadar hissetmesi ben bir kumar oynayıp Türkiye’yi seçime götürüp partimin tek başına iktidarını sağlayıp bundan kurtula bilimiyim kumarını oynatmıştır.
Seçime bugün gitmemizin sebebi arkasında olan en önemli sebeplerden birisi Budur. Herkes tehdit altında böyle bir korku imparatorluğu kurulmuş kı bir şehidin ailesi bir aile bireyi bile feryadını söyledikten sonra yarın beni ’ de içeriye atarlar diyorsa o bilinç altındakini söylemesi toplum kesim ve katmanlarında bunun yarattığı etkinin görülmesi açısından çok önemlidir.Ve artık Türkiye ‘ de partizanlık öyle bir boyutlara ulaşmıştır ki kendilerinden başka hiç kimseyi hayat hakkı tanımayan artık insanları tehdit eden korkutmaya çalışan Devletin bütün unsurlarının AKP’nin bir yerel unsur gibi devrede olduğu gibi yapıdan bahsediyoruz kural tanımayan, kanun tanımayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Türkiye’nin en ünlü gazetecileri dövülüyor. Patronların iş yerlerine giriliyor. Aramalar yapılıyor, onlar taciz uğratılıyor. Bunlar doğru dürüst bir veriye dayanmadan güç kullanılarak yapılıyor. Açılan davalar düzmece böyle bir hukukun yerlerde süründüğü bir Ülkede hele istikrar konuşmak, istikrar için bana oy verin demek insanın aklıyla alay etmektir. Hukuk olmazsa siz kendi hukukunuzu kurmaya çalışırsanız o yerde ne olur kaos olur, kargaşa olur , gürültü olur , kavga olur.
17-25 Aralık döneminde ortaya çıkan tablo Milletin hafızasında kolay silinmeyecek.
1 Kasım’ da seçimem gitmemizin sebebi 17-25 Aralık döneminde ortaya çıkan tablonun sorgulanmasında, Saray’ın korkuyor olması .