Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Sorumsuz cinayetler siyasete çok zaman kaybettirmiştir. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen küçük kafalar böyle devam ederek toplumsal kutuplaşmadan zevk duymuşlardır. Savaş mantığıyla çapsız siyaset ispirtocuları siyasetimizden çok şey götürmüştür.Her darbe toplumsal istikrarı zedelemiştir. Her ne sebeple yapılırsa yapılsın hiçbir askeri müdahale doğru değildir, tehlikelidir. Başbakan Erdoğan ve hükümeti millete korku enjekte etmiştir. Erdoğan içi boş demokrasi söylemleriyle yıllardır huzursuzluk kaynağı haline gelmiştir.
Algısı kapanan Kenan Evren’in hapse kapatılarak 12 Eylül hesabı sorulduğu düşünülmesi çok ucuzdur. 12 Eylül darbesini sorgulayacaksak sadece iki yaşlı darbeciyle güç gösteri yapılmaması gerekmektedir. 12 Eylül düzenini, hak kayıplarını nasıl yorumlayacağız? Evren ve Şahinkaya’yı cezalandırınca çekilen çileler sıfırlanacak mı?
MHP 12 Eylül’ün en ağır sonuçlarına maruz kalmıştır, ölümle sınanmıştır. Şimdi herkes Evren ve Şahinkaya’ya odaklanmıştır. MHP’ye kin kusan 12 Eylül cellatlarını kimse konuşmamaktadır.
Bugünlerde demokrasi şampuyonu kesilen bazı yazar çizer takımının o dönemde 12 Eylülcülere nasıl sırnaştığını biliyoruz. 9 ülküdaşımızın boynuna 12 Eylül urganını bağlayanlardan davacıyız, alaaklıyız. Bu hesap değil bu dünyada mahkemei kübraya kalsa da yine de görülecektir. Ülkücü hareket senin tuzaklarına karşı şerbetli ve deneyimlidir. Yürümekten bile aciz 2 insanın yargılanmasıyla 12 Eylül'ün diyeti ödenmez.
12 Eylül'ün tehditlerine teslim olmadık. Hakkımız yense de tarih ve millet huzurunda haklıydık. Biz vatan sevdalısı milliyetçi ülkücü harekettik. Başbakan'dan 12 Eylül ile ilgili öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur. 34 yıldır yas tuttuk, öfkemizi biledik. bu devlet hepimizin dedik, sesimizi çıkarmadık. Izdırabımızı içimize gömdük. şu hayret edilecek işe bakınız ki Erdoğan bize 12 eylül ile ilgili ahkam kesmekte, parmak sallamaktadır. Sen ki 12 yıldır kan ağlatan bildik bir despotsun. Sen 12 Eylül'ü bırak da 28 Şubat'ın derdine düş. Başbakan adaletin önüne çıkacak ve yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Gün ola harman ola, inşallan 12 yıldır süren rüşvet ve yolsuzluk iktidarının kökünü kazımak bize nasip olacaktır.
Sözde darbe davalarıyla suçlu suçsuz ayrımına gitmeden Türk askerini darbeci göstermiştir. Türkiye'nin yakın tarihi hukuk cinayetleriyle doludur. Yargı operasyonlarından geçilmemektedir. Yolsuzluk AKP ile genelleşmiştir. Darbe fırsatı gözleyen asıl failler ayıklanmadan Türk ordusu suçlanmıştır. Bugün gelinen aşamada yıllarca yürütülen darbe davaları birer birer çökmüştür. Balyoz davası AKP'nin başında patlamıştır.
Balyoz'dan dolayı yıllardır içeride tutulan askerler yeniden yargılanma şartıyla özgürlüklerine kavuştu. O savcılar şimdi nereye sığınacak. İnsan hukukunu hiçe sayan hukukçular ne zaman yaptırımla tanışacaktır? Cezaevlerinde ölenleri kim geri getirecek? Ailelerin gözyaşları nasıl telafi edilecek. İyi ki AYM vardır ve iyi ki hala vicdanını satmayan hakimler görev başındadır.
Başbakan 2010 referandumunda evet oyları yüzde 58 ile sandıklardan çıkmasayda bunlar buradan çıkabilecekler miydi sorusunu şuursuzca sormuştu. Bizin savunduğumuz hayır kararı çıksaydı yandaş mahkemelerin zulmü devam edecek miydi? Başbakan'ın düz mantığına bakacak olursa evet devam edecekti. Başbakan ne saçmalamaktadır. Başbakan olmak için AB'ye yakarmış, CHP'nin kapısında, AB'de umut aramıştır.
Başbakan'ın tahliye edilen 236 kişiyle ilgili şu sözleri nasıl sözdür: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde lehlerine karar bile verse, biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz, içeriden çıkamazlardı"
Bizler bedel ödemede sırayı savdık, sıra sana geçtiğinde adaletin karşısında ayakta uzun uzun dikileceğin günler bilesin ki çok yakındır. Bir milletvekilimizden yoksun olarak yaptık. Eksiğimiz tamamlandı. Grubumuz değerli üyesine kavuştu. İstanbun vekilimiz Engin Alan7a geçmiş olsun dileklerimle hoşgeldin diyorum. Vekil yemininin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
48 sonra cumhurbaşkanı sandığı halkın önüne gelecektir. Cumhur yani halk ilk kez aracısız devreye girecek ve Köşk'ü 5 yıllığına layığına teslim edecektir. Bu fırsatı çok değerli buluyoruz. Cumhurbaşkanı devletin başı ve milletin birliğini temsil eden en üst makamdır. buna saygı duyan birisi hak kazanmalıdır. Ne mutludur bize ki siyasetin güzide partileri CHP'nin gündeme getirdiği Ekmeleddin İhsanoğlu etrafında toplanmaya başlamıştır. Çatıdan Çankaya'ya gidecek yol milli irade sayesinde açılmıştır. Destek veren Demokrat Parti ve DSP genel başkanlarına teşekkür ediyorum. Adaya sıcak bakan BBP, Saadet Partisi'ne de teşekkür ediyorum.
Ekmel Bey'in adaylığından telaş yapanlar kendisini göstermiştir. Bunlar kriz taciridir. Huzurumuzun felç olmasını düşleyen zavallılardırd. Bunların arasında azımsanmayacak kadar Erdoğan destekçisi vardır. İhsanoğlu üzerinde uzlaşma sağlandıktan sonra Erdoğan'a çalışan insan suretleri harekete geçmiştir. Ne kadar dili bozuk varsa çatı adayımıza kulp takmaya kalkmıştır.
Sorumsuz cinayetler siyasete çok zaman kaybettirmiştir. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen küçük kafalar böyle devam ederek toplumsal kutuplaşmadan zevk duymuşlardır. Savaş mantığıyla çapsız siyaset ispirtocuları siyasetimizden çok şey götürmüştür.Her darbe toplumsal istikrarı zedelemiştir. Her ne sebeple yapılırsa yapılsın hiçbir askeri müdahale doğru değildir, tehlikelidir. Başbakan Erdoğan ve hükümeti millete korku enjekte etmiştir. Erdoğan içi boş demokrasi söylemleriyle yıllardır huzursuzluk kaynağı haline gelmiştir.
Algısı kapanan Kenan Evren’in hapse kapatılarak 12 Eylül hesabı sorulduğu düşünülmesi çok ucuzdur. 12 Eylül darbesini sorgulayacaksak sadece iki yaşlı darbeciyle güç gösteri yapılmaması gerekmektedir. 12 Eylül düzenini, hak kayıplarını nasıl yorumlayacağız? Evren ve Şahinkaya’yı cezalandırınca çekilen çileler sıfırlanacak mı?
MHP 12 Eylül’ün en ağır sonuçlarına maruz kalmıştır, ölümle sınanmıştır. Şimdi herkes Evren ve Şahinkaya’ya odaklanmıştır. MHP’ye kin kusan 12 Eylül cellatlarını kimse konuşmamaktadır.
Bugünlerde demokrasi şampuyonu kesilen bazı yazar çizer takımının o dönemde 12 Eylülcülere nasıl sırnaştığını biliyoruz. 9 ülküdaşımızın boynuna 12 Eylül urganını bağlayanlardan davacıyız, alaaklıyız. Bu hesap değil bu dünyada mahkemei kübraya kalsa da yine de görülecektir. Ülkücü hareket senin tuzaklarına karşı şerbetli ve deneyimlidir. Yürümekten bile aciz 2 insanın yargılanmasıyla 12 Eylül'ün diyeti ödenmez.
12 Eylül'ün tehditlerine teslim olmadık. Hakkımız yense de tarih ve millet huzurunda haklıydık. Biz vatan sevdalısı milliyetçi ülkücü harekettik. Başbakan'dan 12 Eylül ile ilgili öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur. 34 yıldır yas tuttuk, öfkemizi biledik. bu devlet hepimizin dedik, sesimizi çıkarmadık. Izdırabımızı içimize gömdük. şu hayret edilecek işe bakınız ki Erdoğan bize 12 eylül ile ilgili ahkam kesmekte, parmak sallamaktadır. Sen ki 12 yıldır kan ağlatan bildik bir despotsun. Sen 12 Eylül'ü bırak da 28 Şubat'ın derdine düş. Başbakan adaletin önüne çıkacak ve yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Gün ola harman ola, inşallan 12 yıldır süren rüşvet ve yolsuzluk iktidarının kökünü kazımak bize nasip olacaktır.
Sözde darbe davalarıyla suçlu suçsuz ayrımına gitmeden Türk askerini darbeci göstermiştir. Türkiye'nin yakın tarihi hukuk cinayetleriyle doludur. Yargı operasyonlarından geçilmemektedir. Yolsuzluk AKP ile genelleşmiştir. Darbe fırsatı gözleyen asıl failler ayıklanmadan Türk ordusu suçlanmıştır. Bugün gelinen aşamada yıllarca yürütülen darbe davaları birer birer çökmüştür. Balyoz davası AKP'nin başında patlamıştır.
Balyoz'dan dolayı yıllardır içeride tutulan askerler yeniden yargılanma şartıyla özgürlüklerine kavuştu. O savcılar şimdi nereye sığınacak. İnsan hukukunu hiçe sayan hukukçular ne zaman yaptırımla tanışacaktır? Cezaevlerinde ölenleri kim geri getirecek? Ailelerin gözyaşları nasıl telafi edilecek. İyi ki AYM vardır ve iyi ki hala vicdanını satmayan hakimler görev başındadır.
Başbakan 2010 referandumunda evet oyları yüzde 58 ile sandıklardan çıkmasayda bunlar buradan çıkabilecekler miydi sorusunu şuursuzca sormuştu. Bizin savunduğumuz hayır kararı çıksaydı yandaş mahkemelerin zulmü devam edecek miydi? Başbakan'ın düz mantığına bakacak olursa evet devam edecekti. Başbakan ne saçmalamaktadır. Başbakan olmak için AB'ye yakarmış, CHP'nin kapısında, AB'de umut aramıştır.
Başbakan'ın tahliye edilen 236 kişiyle ilgili şu sözleri nasıl sözdür: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde lehlerine karar bile verse, biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz, içeriden çıkamazlardı"
Bizler bedel ödemede sırayı savdık, sıra sana geçtiğinde adaletin karşısında ayakta uzun uzun dikileceğin günler bilesin ki çok yakındır. Bir milletvekilimizden yoksun olarak yaptık. Eksiğimiz tamamlandı. Grubumuz değerli üyesine kavuştu. İstanbun vekilimiz Engin Alan7a geçmiş olsun dileklerimle hoşgeldin diyorum. Vekil yemininin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
48 sonra cumhurbaşkanı sandığı halkın önüne gelecektir. Cumhur yani halk ilk kez aracısız devreye girecek ve Köşk'ü 5 yıllığına layığına teslim edecektir. Bu fırsatı çok değerli buluyoruz. Cumhurbaşkanı devletin başı ve milletin birliğini temsil eden en üst makamdır. buna saygı duyan birisi hak kazanmalıdır. Ne mutludur bize ki siyasetin güzide partileri CHP'nin gündeme getirdiği Ekmeleddin İhsanoğlu etrafında toplanmaya başlamıştır. Çatıdan Çankaya'ya gidecek yol milli irade sayesinde açılmıştır. Destek veren Demokrat Parti ve DSP genel başkanlarına teşekkür ediyorum. Adaya sıcak bakan BBP, Saadet Partisi'ne de teşekkür ediyorum.
Ekmel Bey'in adaylığından telaş yapanlar kendisini göstermiştir. Bunlar kriz taciridir. Huzurumuzun felç olmasını düşleyen zavallılardırd. Bunların arasında azımsanmayacak kadar Erdoğan destekçisi vardır. İhsanoğlu üzerinde uzlaşma sağlandıktan sonra Erdoğan'a çalışan insan suretleri harekete geçmiştir. Ne kadar dili bozuk varsa çatı adayımıza kulp takmaya kalkmıştır.