Önce şu tespitleri yaparak görüşlerimi sunmaya çalışacağım:
1. Ben 73 yaşında bir ÜLKÜCÜYÜM. Siyaset veya benzeri bir makam yahut mevki beklentim yoktur. 48 yıldır fiilen ülkücüyüm. Tanıyanlar bilir 1967 yılında ne isem bugün de oyum.
2. Hayatım boyunca bir ülkücü-milliyetçi iktidar özlemi çektim. Olmadı.
3. MHP mevcut olduğu sürece hep ona oy verdim. Bundan sonra da, başında kim olursa olsun ömrümün son döneminde de ona oy vereceğim.
BİR TABİAT KANUNU (La Chatelier- etki tepki kanunu):
“BİR SİSTEME DIŞARIDAN BİR ETKİ YAPILDIĞI ZAMAN, SİSTEM BU ETKİYİ AZALTACAK VE HATTA YOK EDCEK YÖNDE KENDİSİNİ YENİDEN DÜZENLER”. Bu kanun zamanımızda sosyal olaylara da uygulanmakta ve çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.
MHP üzerinde uygulanan baskıları, etkileri ve görüşlerimi maddeler halinde şöyle sıralamak istiyorum:
1. Rakip siyasetçiler hedefe varmak için her türlü yalan, iftira, kasetle yıpratma ve akla gelebilecek bütün ahlaksız enstrümanları kullanmaktadır. Bunların etkilerini yok etmek için bilimsel yöntemlerle veya uygun silahlarla savaşmak gerekmektedir. Savaşmak diyorum, çünkü iktidarın üst isimleri muhalefeti “düşman” olarak görmektedir. Bunun pek çok sözlü ve yazılı örneği vardır. Oysa tüm demokratik ülkelerde muhalefet düşman değil, rakip olarak görülür.
2. İktidar seçime bir iki ay kala “milliyetçi” oluveriyor. Halkımız tam bilinçli olmadığı için bu ikiyüzlülüğe inanıyor. Bunun önüne geçilmelidir. Yalanın ve münafıklığın boyutları, tüm imkanlar kullanılarak ortaya konmalıdır.
3. İYİ BİR SEÇİM ANALİZİ YAPILMALIDIR: Özet olarak bir seçim analizi yapmayı deneyeceğim.
a) MHP, bu yönetim şekli ile %10-%20 bandı arasına sıkışmıştır. Şartlara göre bazen alt sınırlarda, bazen de üst sınırlarda dolaşıp durmaktadır. Artık MHP’nin bu bandı yukarı yönde kıracağına kimse inanmıyor. Zira çok sayıda seçimde mağlup olmuştur. Ümit kalmamıştır.
b)MHP seçmenini üç kategoride değerlendirmek mümkündür:
BİRİNCİSİ, ÇEKİRDEK SEÇMEN: Bu gurup %7 ile %10 arasındadır. Bu seçmen kitlesinin sabit partisi MHP’dir. Bu gurupta seçmenlerin kendi içinde oranı, kadın erkek bakımından yaklaşık %50, %50 civarındadır.
İKİNCİSİ, MHP SEMPATİZANI SEÇMEN: Bu gurup %8 ile %10 arasındadır. Bu gurupta MHP’ye oy veren kadınların oranı erkeklere göre % 30 civarındadır. Yani MHP kadınlara cazip gelmemektedir. Bu guruptaki seçmenler diğer rakip partilerin söylem ve vaatlerine göre tavır alırlar.1 Kasım’da bu seçmenin %2 ile %3 kadarı MHP’ye oy vermiştir. AKP’nin Kürtçülere karşı takındığı yeni mücadele tavrı, MHP lider kadrosunun sözde koalisyon görüşmelerini iyi yönetememesi ve sadece “Çekirdek Seçmen” görüşleri üzerinden keskin sınırlar çizildiğine inanılması başarısızlığın temel sebepleri arasındadır. Bu gurup seçmeni AKP propagandası çok etkilemiştir.
Kendimin oy kullandığım sandıkta 7 Haziran’da 30 oy alırken 1 Kasım’da bütün çabalarıma rağmen 11 oy alabildik. Oy vermeyen sempatizanların ortak görüşü “BU PARTİ SAYIN BAHÇELİ VE EKİBİ İLE BİR YERE VARAMAZ” şeklindeydi.
ÜÇÜNCÜSÜ, MHP’YE OY VERİLEBİLİR AMA ŞİMDİLİK VERMİYORUZ DİYENLER: Vatan hainleri, komünistler, bilimsel sosyalistler, sözlerini Kur’anı Kerimle söyleyen ama yaptığı işleri Lanetli şeytana göre yapan sahte İslamcılar, aralarında profesörlerin bile bulunduğu ve milliyetçiliği “ırkçılık” olarak vasıflandıran “okumuş” cahiller vb. dışında muhafazakâr ve sosyal demokrat diye vasıflandırılan Türk Milletinin geri kalan kısmı bu gurubu teşkil eder. En büyük seçmen gurubu bu guruptur.
4. MHP KADINLARDAN OY ALAMIYOR: Arkadaşlarımızın önemli bir kısmının eşleri ve kızları AKP’ye oy veriyor. CHP’ye verenler de var. MHP kadın politikalarını mutlaka değiştirmelidir. Benim inancıma göre bir kadın genel başkan bu sorunu çözebilir. Ancak yeni kadın politikaları üretilmesi birinci şarttır. Doğal olarak herhangi bir genel başkan bu konulara gerçekçi olarak eğilirse başarılı olabilir. Benim şahsi görüşüme göre ülkemizin yarısı kadın olduğuna göre en az 200 milletvekili kadın olacak şekilde bir ayrıntılı proje MHP tarafından yapılmalıdır. “Kadınlar şöyle iyidir, kadınlar böyle iyidir” biçiminde ki içi boş propagandalardan vazgeçilmelidir.
5. MHP, BİLİMSEL TAKTİK VE STRATEJİ UYGULAMIYOR: 7 Haziran seçimlerinden sonraki koalisyon görüşmelerinin sonucu elbette ki taa baştan belliydi. Bu sözde görüşmeleri “Çekirdek MHP seçmeni” fikriyatı üzerinden değil de “Sempatizan seçmen “ fikriyatı üzerinden ve daha geniş muhafazakâr seçmen fikriyatı üzerinden yapmalıydı. Savunulan fikir ve kırmızı çizgiler yanlış değil, doğru idi. Ancak size merhum GALİP ERDEM ağabeyimin Yeni İstanbul Gazetesinde yayınlanan bir makalesinden mealen bir görüşünü yazmak istiyorum. Üstat ilk makalesinde şöyle diyordu. “Benim bu köşede yazacaklarımın hepsi doğru olacaktır. Ancak size bütün doğruları yazabileceğimi söyleyemem…” Bu çok önemli bir stratejidir. Benim yazmış olduğum bu yazı için de Merhum GAİP ERDEM ağabeyimin ölçütü geçerlidir.
MHP koalisyon görünümlü “münafıklık” görüşmelerini iyi yönetseydi bana göre kazançlı çıkabilirdi.
6. SAYIN BAHÇELİ KONGREYİ YAPMALI, KALACAKSA GÜVEN TAZELEMELİ, KALMAZSA OLGUN BİR DEVLET ADAMI OLARAK YENİ GELEN GENEL BAŞKANA SIKI SIKIYA DESTEK VERMELİDİR. ONUN ASALETİNE BU YAKIŞIR.
7. Kendilerine “Eski Ülkücü” adını verip ihanetin ve başka fikirlerin sindirim organı posası haline gelen kimseler hariç olmak üzere; dargın, küskün ve sadece başka siyasi guruplara kerhen oy veren herkesi kapsayacak bir birleşme harekâtı oluşturulmalıdır. Bu harekâtın içine bizlerden farkı olmayan gerçek Büyük Birlik Partilileri de dâhil etmek zorunluğu vardır.
8. FİKRİNİ BEYAN EDEN HERKES OLUMLU KARŞILANMALIDIR. BEN FİKİRLERİMİN TÜMÜNÜ AKTARAMADIM. GALİP AĞABEYİMİN ÖLÇÜTÜNE UYDUM. AMA UNULMAMALIDIR Kİ; BİZ “BİATÇI” BİR CEMAAT VEYA TARİKAT DEĞİLİZ. DÜŞÜNEN, TARTIŞAN, FİKİR ÜRETEN BİR MİLLİYETÇİ TOPLULUĞUZ. ÇEKİRDEK MHP’LİLER VE SEMPATİZANLAR ÇEVRELERİNDE OLUŞAN BÜTÜN TARTIŞMALARI YANSITAMIYORUZ. BÖLÜNME EN BÜYÜK İHANETTİR. BUNA KİM SEPEP OLURSA OLSUN, BÖYLEDİR. BÖLÜNMEYE SEBEP OACAK DURUMLARDAN KESİNLİKLE UZAK DURMALIYIZ.
9. DEVLET BAHÇELİ çok önemli bir devlet adamıdır. Milliyetçilerin vazgeçebileceği birisi değildir. O, Türk Gençliğinin önemli bir bölümünü anarşiden, illegal sahalardan çekmiş özünde pırıl pırıl olan bu gençliğin malum sebeplerle uğradığı sapmaları yok etmiştir. MHP’ye karizmatik bir yükseliş sağlayamaması ayrı bir konudur. Zira milletin çoğunluğu, bizim fark ettiğimiz bu olumlu yönleri fark edememiştir. Sayın Bahçeli bu hesapları yapacak veya çok daha üstün öz eleştiriler yapabilecek kapasitede bir insandır. Bana göre bu öz eleştirileri yapacak ve kendisinin de yardımı ile Milliyetçi bir iktidarın yolunu açacaktır.
10.Yukarıda verdiğim yüzde rakamları bir kamuoyu araştırmasına dayanmıyor. Kendi çevremde ve sürekli içinde bulunduğum halk arasında yaptığım tespitlerdir. Bu hususlarda çok yanılan birisi değilim. Bir kendi tespitimi daha belirteyim: Şu anda bir genel seçim olsa, MHP baraj altında kalır. Çok olağanüstü koşullar oluşursa baraj üstüne çıkabilir.
11.MHP VE ÜLKÜCÜ CAMİA BAŞINI ELLERİNİN ARASINA ALIP DÜŞÜNMELİDİR. NİTEKİM CAMİAMIZDA BİNLERCE PROFESÖR, DÜŞÜNEN ADAM VE İRFAN SAHİBİ MENSUPLARIMIZ VARDIR. ALLAH’IN VERDİĞİ AKLI DOĞRU KULLANMALIYIZ. Benim görüşlerim yüzde yüz doğrudur, demiyorum. Düşünen ülkücü kardeşlerim daha pek çok doğru ve geçerli fikir üretebilirler. ALLAH(CC) BİZİMLEDİR(Özbek Türk Kahramanı: ÇOLPAN).
12.TEKRAR ETMEK İSTİYORUM: BENİM HİÇBİR TALEBİM YOKTUR. TEK ARZUM, ÖLMEDEN ÖNCE ÜLKÜCÜLERİN İKTİDAR OLMASIDIR.48 YILDIR BEKLİYORUM.
1. Ben 73 yaşında bir ÜLKÜCÜYÜM. Siyaset veya benzeri bir makam yahut mevki beklentim yoktur. 48 yıldır fiilen ülkücüyüm. Tanıyanlar bilir 1967 yılında ne isem bugün de oyum.
2. Hayatım boyunca bir ülkücü-milliyetçi iktidar özlemi çektim. Olmadı.
3. MHP mevcut olduğu sürece hep ona oy verdim. Bundan sonra da, başında kim olursa olsun ömrümün son döneminde de ona oy vereceğim.
BİR TABİAT KANUNU (La Chatelier- etki tepki kanunu):
“BİR SİSTEME DIŞARIDAN BİR ETKİ YAPILDIĞI ZAMAN, SİSTEM BU ETKİYİ AZALTACAK VE HATTA YOK EDCEK YÖNDE KENDİSİNİ YENİDEN DÜZENLER”. Bu kanun zamanımızda sosyal olaylara da uygulanmakta ve çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.
MHP üzerinde uygulanan baskıları, etkileri ve görüşlerimi maddeler halinde şöyle sıralamak istiyorum:
1. Rakip siyasetçiler hedefe varmak için her türlü yalan, iftira, kasetle yıpratma ve akla gelebilecek bütün ahlaksız enstrümanları kullanmaktadır. Bunların etkilerini yok etmek için bilimsel yöntemlerle veya uygun silahlarla savaşmak gerekmektedir. Savaşmak diyorum, çünkü iktidarın üst isimleri muhalefeti “düşman” olarak görmektedir. Bunun pek çok sözlü ve yazılı örneği vardır. Oysa tüm demokratik ülkelerde muhalefet düşman değil, rakip olarak görülür.
2. İktidar seçime bir iki ay kala “milliyetçi” oluveriyor. Halkımız tam bilinçli olmadığı için bu ikiyüzlülüğe inanıyor. Bunun önüne geçilmelidir. Yalanın ve münafıklığın boyutları, tüm imkanlar kullanılarak ortaya konmalıdır.
3. İYİ BİR SEÇİM ANALİZİ YAPILMALIDIR: Özet olarak bir seçim analizi yapmayı deneyeceğim.
a) MHP, bu yönetim şekli ile %10-%20 bandı arasına sıkışmıştır. Şartlara göre bazen alt sınırlarda, bazen de üst sınırlarda dolaşıp durmaktadır. Artık MHP’nin bu bandı yukarı yönde kıracağına kimse inanmıyor. Zira çok sayıda seçimde mağlup olmuştur. Ümit kalmamıştır.
b)MHP seçmenini üç kategoride değerlendirmek mümkündür:
BİRİNCİSİ, ÇEKİRDEK SEÇMEN: Bu gurup %7 ile %10 arasındadır. Bu seçmen kitlesinin sabit partisi MHP’dir. Bu gurupta seçmenlerin kendi içinde oranı, kadın erkek bakımından yaklaşık %50, %50 civarındadır.
İKİNCİSİ, MHP SEMPATİZANI SEÇMEN: Bu gurup %8 ile %10 arasındadır. Bu gurupta MHP’ye oy veren kadınların oranı erkeklere göre % 30 civarındadır. Yani MHP kadınlara cazip gelmemektedir. Bu guruptaki seçmenler diğer rakip partilerin söylem ve vaatlerine göre tavır alırlar.1 Kasım’da bu seçmenin %2 ile %3 kadarı MHP’ye oy vermiştir. AKP’nin Kürtçülere karşı takındığı yeni mücadele tavrı, MHP lider kadrosunun sözde koalisyon görüşmelerini iyi yönetememesi ve sadece “Çekirdek Seçmen” görüşleri üzerinden keskin sınırlar çizildiğine inanılması başarısızlığın temel sebepleri arasındadır. Bu gurup seçmeni AKP propagandası çok etkilemiştir.
Kendimin oy kullandığım sandıkta 7 Haziran’da 30 oy alırken 1 Kasım’da bütün çabalarıma rağmen 11 oy alabildik. Oy vermeyen sempatizanların ortak görüşü “BU PARTİ SAYIN BAHÇELİ VE EKİBİ İLE BİR YERE VARAMAZ” şeklindeydi.
ÜÇÜNCÜSÜ, MHP’YE OY VERİLEBİLİR AMA ŞİMDİLİK VERMİYORUZ DİYENLER: Vatan hainleri, komünistler, bilimsel sosyalistler, sözlerini Kur’anı Kerimle söyleyen ama yaptığı işleri Lanetli şeytana göre yapan sahte İslamcılar, aralarında profesörlerin bile bulunduğu ve milliyetçiliği “ırkçılık” olarak vasıflandıran “okumuş” cahiller vb. dışında muhafazakâr ve sosyal demokrat diye vasıflandırılan Türk Milletinin geri kalan kısmı bu gurubu teşkil eder. En büyük seçmen gurubu bu guruptur.
4. MHP KADINLARDAN OY ALAMIYOR: Arkadaşlarımızın önemli bir kısmının eşleri ve kızları AKP’ye oy veriyor. CHP’ye verenler de var. MHP kadın politikalarını mutlaka değiştirmelidir. Benim inancıma göre bir kadın genel başkan bu sorunu çözebilir. Ancak yeni kadın politikaları üretilmesi birinci şarttır. Doğal olarak herhangi bir genel başkan bu konulara gerçekçi olarak eğilirse başarılı olabilir. Benim şahsi görüşüme göre ülkemizin yarısı kadın olduğuna göre en az 200 milletvekili kadın olacak şekilde bir ayrıntılı proje MHP tarafından yapılmalıdır. “Kadınlar şöyle iyidir, kadınlar böyle iyidir” biçiminde ki içi boş propagandalardan vazgeçilmelidir.
5. MHP, BİLİMSEL TAKTİK VE STRATEJİ UYGULAMIYOR: 7 Haziran seçimlerinden sonraki koalisyon görüşmelerinin sonucu elbette ki taa baştan belliydi. Bu sözde görüşmeleri “Çekirdek MHP seçmeni” fikriyatı üzerinden değil de “Sempatizan seçmen “ fikriyatı üzerinden ve daha geniş muhafazakâr seçmen fikriyatı üzerinden yapmalıydı. Savunulan fikir ve kırmızı çizgiler yanlış değil, doğru idi. Ancak size merhum GALİP ERDEM ağabeyimin Yeni İstanbul Gazetesinde yayınlanan bir makalesinden mealen bir görüşünü yazmak istiyorum. Üstat ilk makalesinde şöyle diyordu. “Benim bu köşede yazacaklarımın hepsi doğru olacaktır. Ancak size bütün doğruları yazabileceğimi söyleyemem…” Bu çok önemli bir stratejidir. Benim yazmış olduğum bu yazı için de Merhum GAİP ERDEM ağabeyimin ölçütü geçerlidir.
MHP koalisyon görünümlü “münafıklık” görüşmelerini iyi yönetseydi bana göre kazançlı çıkabilirdi.
6. SAYIN BAHÇELİ KONGREYİ YAPMALI, KALACAKSA GÜVEN TAZELEMELİ, KALMAZSA OLGUN BİR DEVLET ADAMI OLARAK YENİ GELEN GENEL BAŞKANA SIKI SIKIYA DESTEK VERMELİDİR. ONUN ASALETİNE BU YAKIŞIR.
7. Kendilerine “Eski Ülkücü” adını verip ihanetin ve başka fikirlerin sindirim organı posası haline gelen kimseler hariç olmak üzere; dargın, küskün ve sadece başka siyasi guruplara kerhen oy veren herkesi kapsayacak bir birleşme harekâtı oluşturulmalıdır. Bu harekâtın içine bizlerden farkı olmayan gerçek Büyük Birlik Partilileri de dâhil etmek zorunluğu vardır.
8. FİKRİNİ BEYAN EDEN HERKES OLUMLU KARŞILANMALIDIR. BEN FİKİRLERİMİN TÜMÜNÜ AKTARAMADIM. GALİP AĞABEYİMİN ÖLÇÜTÜNE UYDUM. AMA UNULMAMALIDIR Kİ; BİZ “BİATÇI” BİR CEMAAT VEYA TARİKAT DEĞİLİZ. DÜŞÜNEN, TARTIŞAN, FİKİR ÜRETEN BİR MİLLİYETÇİ TOPLULUĞUZ. ÇEKİRDEK MHP’LİLER VE SEMPATİZANLAR ÇEVRELERİNDE OLUŞAN BÜTÜN TARTIŞMALARI YANSITAMIYORUZ. BÖLÜNME EN BÜYÜK İHANETTİR. BUNA KİM SEPEP OLURSA OLSUN, BÖYLEDİR. BÖLÜNMEYE SEBEP OACAK DURUMLARDAN KESİNLİKLE UZAK DURMALIYIZ.
9. DEVLET BAHÇELİ çok önemli bir devlet adamıdır. Milliyetçilerin vazgeçebileceği birisi değildir. O, Türk Gençliğinin önemli bir bölümünü anarşiden, illegal sahalardan çekmiş özünde pırıl pırıl olan bu gençliğin malum sebeplerle uğradığı sapmaları yok etmiştir. MHP’ye karizmatik bir yükseliş sağlayamaması ayrı bir konudur. Zira milletin çoğunluğu, bizim fark ettiğimiz bu olumlu yönleri fark edememiştir. Sayın Bahçeli bu hesapları yapacak veya çok daha üstün öz eleştiriler yapabilecek kapasitede bir insandır. Bana göre bu öz eleştirileri yapacak ve kendisinin de yardımı ile Milliyetçi bir iktidarın yolunu açacaktır.
10.Yukarıda verdiğim yüzde rakamları bir kamuoyu araştırmasına dayanmıyor. Kendi çevremde ve sürekli içinde bulunduğum halk arasında yaptığım tespitlerdir. Bu hususlarda çok yanılan birisi değilim. Bir kendi tespitimi daha belirteyim: Şu anda bir genel seçim olsa, MHP baraj altında kalır. Çok olağanüstü koşullar oluşursa baraj üstüne çıkabilir.
11.MHP VE ÜLKÜCÜ CAMİA BAŞINI ELLERİNİN ARASINA ALIP DÜŞÜNMELİDİR. NİTEKİM CAMİAMIZDA BİNLERCE PROFESÖR, DÜŞÜNEN ADAM VE İRFAN SAHİBİ MENSUPLARIMIZ VARDIR. ALLAH’IN VERDİĞİ AKLI DOĞRU KULLANMALIYIZ. Benim görüşlerim yüzde yüz doğrudur, demiyorum. Düşünen ülkücü kardeşlerim daha pek çok doğru ve geçerli fikir üretebilirler. ALLAH(CC) BİZİMLEDİR(Özbek Türk Kahramanı: ÇOLPAN).
12.TEKRAR ETMEK İSTİYORUM: BENİM HİÇBİR TALEBİM YOKTUR. TEK ARZUM, ÖLMEDEN ÖNCE ÜLKÜCÜLERİN İKTİDAR OLMASIDIR.48 YILDIR BEKLİYORUM.