Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN, “Sultan Alparslan Gazi ve ordusunun 16 Ağustos 1064’te Anı Kalesini fethine ve partimizin bu tarihi olay anısına tedavül para basılması müracaatına” ilişkin basın açıklaması
Tarih içinde uygarlıklar, kendileri için güvenli ve huzurlu olacak toprakları yurt edinmek için sürekli bir arayış içinde olmuşlardır. Bunun için beşeriyetin mazisi çok kanlı savaşlara, izleri ve etkileri hala süren çok yönlü mücadelelere şahit olmuştur. Doğaldır ki, mesele yurt edinmek ve üzerinde yaşamakla bitmemiş, sınırların çizilmesi ve haritaların belirlenmesiyle her uygarlık kendi alanına çekilmemiştir. Böyle olduğu içindir ki, milletler arasında asırlarca süren gerilimler, husumetler ve kavgalar yaşanmış ve bu sancılı seyir çağımıza kadar ulaşmıştır.
Türkistan ocağında yanan sevgi ateşini Anadolu'ya taşıyan ve Türk milletine "Yaradan'dan ötürü yaratılanı sevmeyi" öğütleyen ulu şahsiyetler, fikirleriyle asırlarca milletimize yol göstermişlerdir. Onların tutuşturduğu sevgi meşalesi yüzyıllarca Anadolu'yu aydınlatmış, bu ışığın yansımasıyla büyük eserler meydana gelmiştir.
Akılla duygunun imrenilecek terkibi, şuurla heyecanın dillere destan bütünleşmesi, irfanla hamiyetin en üst düzeyde örtüşmesi ve milli bilinçle maneviyatın iç içe geçmesi Türk milletinin Anadolu’yu merkezine alarak cihanşümul bir kudrete ulaşmasına vesile olmuştur. Türk milleti Anadolu’ya ruh vermiş, namus bellemiştir.
Üzerinde gözyaşlarını akıtmış, sevinçlerini paylaşmıştır. Horon tepmiş, zeybek oynamış, halay çekmiştir. Bar ve misketle gülmüş, karşılama ve enzeliyle şenlenmiştir. Ağıtlarını yakmış, düğünlerini yapmıştır. Şalvarıyla, başörtüsüyle, al yazmasıyla telli duvaklı gelinleri erlerine kavuşmuştur.Aziz milletimiz; tarih boyunca Fırat kadar engin, Dicle kadar mağrur, Ağrı Dağı kadar haşmetli olmuştur. Her şeyden aziz bildiği vatanının her köşesine kefensiz şehitlerini emanet etmiştir.
Milletimiz aziz vatanı için şiirler yazmış, şarkılar söylemiş, türküler bestelemiş, maniler, deyişler dillendirmiştir. Mezhep, köken ya da bir başka farklılık gözetmeden ve asla bunlara takılmadan Allah bir demiş, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in muhteşem tebliğine iman etmiştir. Ayrılık tanımamış, birlik içinde ve kardeşlik duygularıyla asırlarca son yurdunda tek yürek, tek bilek ve tek millet olmuştur.
Muhterem ecdadımız; hiç kimseye kökenini, mezhebini sormamış, dilini merak etmemiş; böyle bir ayrıma ve ayrıştırmaya girmemiştir. Aynı gökyüzünün altında, aynı vatanın üzerinde dileyen, isteyen ve birlikte yaşamaya karar vermiş olan herkese değer vermiş, itibar etmiş ve Türk milletinin eşit ve şerefli bir ferdi olarak kabul etmiştir. Bozgunculara bunun için fırsat vermemiştir. Farklılıkları hatırlatanlara, ayrılıkları körükleyenlere bundan dolayı göz açtırmamıştır. Aynı yolu adımlayanlar, aynı hedefe kilitlenmiş ve benzer hayalleri görenler, çağları aşan hükümran bir milletin nasıl olması gerektiğini tarihe altın harflerle kazıyarak ispat etmişlerdir. Özellikle Anı Kalesini, Sultan Alparslan’ın 1064’de köhnemiş Bizans’ın elinden alması, Türk milletinin Anadolu’da sonsuza kadar yaşaması konusunda atılan en büyük adım olmuştur. Bu muzafferiyet, milletimize yeni ve muazzez bir yaşama alanı açmış ve 1071’deki şanlı Malazgirt galibiyetinin adeta müjdesini vermiştir.
Bu muhteşem tarihi başarının hatırasını bugün 16 Ağustos’ta yâd ediyoruz. Bununla övünüyoruz. Kars’tan Anadolu’ya girişimizin şanlı muzafferiyetin 950. yıldönümünde büyük Hakanımız Sultan Alparslan’ı rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Kanlarıyla destan, cesaretleriyle tarih yazarak bize vatan bırakan tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Başta büyük Sultan Alparslan olmak üzere; Anadolu’yu vatanlaştıran, Türkleştiren ve İslam’la müşerref kılan kutlu ceddimize en derin hayranlığımızı bir nebze olsun sunmak ve gelecek nesillerin unutmamasını sağlamak amacıyla tedavüldeki 1 TL’nin ön yüzüne Sultan Alparslan’ın resmi, alta 950. Yılı ve arka yüzüne de paranın nominal değeri olacak şekilde, Semerkand’ın, Buhara’nın, Rey’in, Cend’in Tebriz’in, Karakurum’un ve Ötüken’in muhteşem hatıralarını paylaşmak ve Türk-İslam tarihini yaşatması anısına, Milliyetçi Hareket Partisi olarak partimize bu konuda intikal eden çok yoğun talebe tercüman olmak üzere tedavül para basılması hususunda Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne müracaat etmiş bulunmaktayız.Kamuoyuna saygı ile duyurulur.MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİGENEL MERKEZİTarih: 15 / 08 / 2014Sayı : 2014 / 02--523T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne1064 tarihinde Sultan Alparslan biz Türklere ilk Ani şehrinden Anadolu’nun kapısını açmıştır. Başta büyük Sultan Alparslan olmak üzere; Anadolu’yu vatanlaştıran, Türkleştiren ve İslam’la müşerref kılan kutlu ceddimize en derin hayranlığımızı bir nebze olsun sunmak ve gelecek nesillerin unutmamasını sağlamakamacıyla tedavüldeki 1 TL’nin ön yüzüne Sultan Alparslan’ın resmi, alta 950. Yılı ve arka yüzüne de paranın nominal değeri olacak şekilde, Semerkand’ın, Buhara’nın, Rey’in, Cend’in Tebriz’in, Karakurum’un ve Ötüken’in muhteşem hatıralarını paylaşmak ve Türk-İslam tarihini yaşatması anısına, partimize bu konuda intikal eden çok yoğun talebe tercüman olmak üzere tedavül para basılması hususunda bir değerlendirme ve çalışma yapılmasını arz ve talep ederiz.