Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Hatip Dicle, çözüm sürecinde çok kritik bir aşamada olduklarını söyledi.
Dicle, "Sayın Öcalan belki basına yansıtılmadı, şunu söyledi; Hükümete söyleyin ben, kimseyi tehdit etmiyorum ama bu son şanstır. Bu barış ve demokratik çözüm taslağı üzerinde 4-5 aylık bir süreçte, en geç Nisan 2015’e kadar tüm aşamaları bitmek üzere mutlaka bir siyasi çözümü yakalamalıyız. Aksi takdirde sabrımızın son sınırındayız, böyle sürdüremeyiz diyor .” şeklinde konuştu.
DTK 1. Olağan Genel Kurulu Cegerxwin Kültür Merkezi’de yapıldı. Programa DTK Eş Genel başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak’ın yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Emine Ayna ve üyeler katıldı. Programda konuşan Hatip Dicle, sürecin kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da sorunla ilgili bir konuşma yaptığını anlatan Dicle, konuşmanın pratikleşmesini çok istediklerini; ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Abdullah Öcalan’ın sunduğu taslak konusunda oyalamaya hiç kimsenin hakkı olmadığını ifade eden Dicle, şöyle konuştu: "1 hafta 10 gün sonra bekliyorum sizi dedi. 14 gündür daha biz adaya gidip Sayın Öcalan’a sadece Kandil’in çok şeffaf bir şekilde mesajının iletebilecek durumdayız. Hükümet bu taslak üzerinden ne diyor, daha bilmiyoruz. Bu gelinen tarihi noktayı önemsemek lazım. Aksi takdirde 1991’de Sovyetler Birliği ve reel sosyalist sistemin çözülmesinden bu yana Ortadoğu’da başlayan 3. dünya savaşının bütün komşularımızda alevlerini gördüğümüz süreçte artık Türkiye’ye de etkileri yansıyan bu savaş sürecinin girdabına yuvarlanırız. Sayın Öcalan bu konuda elinden gelen tüm çabayı sarf ederek görüştüğü devlet yetkililerine göstermeye çalışıyor. O yola girmek hiç kimseye kazandırmaz diyor. Ama diyalog ve müzakere sürecinin evrilmemesi, bundan sonuç almamaya biz izin veremeyiz diyor. Onun için hükümeti uyarıyoruz. Bizim yapabileceğimiz analizleri kendileri de yapabilirler ama bulunduğumuz noktanın kıymetini yalnız biz değil, onlar da bilmek zorunda. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu taslağı oyalamaya hiç kimsenin hakkı yoktur, olamaz, kabul edilemez çünkü.”
Dicle, "Sayın Öcalan belki basına yansıtılmadı, şunu söyledi; Hükümete söyleyin ben, kimseyi tehdit etmiyorum ama bu son şanstır. Bu barış ve demokratik çözüm taslağı üzerinde 4-5 aylık bir süreçte, en geç Nisan 2015’e kadar tüm aşamaları bitmek üzere mutlaka bir siyasi çözümü yakalamalıyız. Aksi takdirde sabrımızın son sınırındayız, böyle sürdüremeyiz diyor .” şeklinde konuştu.
DTK 1. Olağan Genel Kurulu Cegerxwin Kültür Merkezi’de yapıldı. Programa DTK Eş Genel başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak’ın yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Emine Ayna ve üyeler katıldı. Programda konuşan Hatip Dicle, sürecin kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da sorunla ilgili bir konuşma yaptığını anlatan Dicle, konuşmanın pratikleşmesini çok istediklerini; ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Abdullah Öcalan’ın sunduğu taslak konusunda oyalamaya hiç kimsenin hakkı olmadığını ifade eden Dicle, şöyle konuştu: "1 hafta 10 gün sonra bekliyorum sizi dedi. 14 gündür daha biz adaya gidip Sayın Öcalan’a sadece Kandil’in çok şeffaf bir şekilde mesajının iletebilecek durumdayız. Hükümet bu taslak üzerinden ne diyor, daha bilmiyoruz. Bu gelinen tarihi noktayı önemsemek lazım. Aksi takdirde 1991’de Sovyetler Birliği ve reel sosyalist sistemin çözülmesinden bu yana Ortadoğu’da başlayan 3. dünya savaşının bütün komşularımızda alevlerini gördüğümüz süreçte artık Türkiye’ye de etkileri yansıyan bu savaş sürecinin girdabına yuvarlanırız. Sayın Öcalan bu konuda elinden gelen tüm çabayı sarf ederek görüştüğü devlet yetkililerine göstermeye çalışıyor. O yola girmek hiç kimseye kazandırmaz diyor. Ama diyalog ve müzakere sürecinin evrilmemesi, bundan sonuç almamaya biz izin veremeyiz diyor. Onun için hükümeti uyarıyoruz. Bizim yapabileceğimiz analizleri kendileri de yapabilirler ama bulunduğumuz noktanın kıymetini yalnız biz değil, onlar da bilmek zorunda. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu taslağı oyalamaya hiç kimsenin hakkı yoktur, olamaz, kabul edilemez çünkü.”