Süreç yavaş işliyor…
Ya da birileri bilerek süreci yavaşlatıyor.
Süreci uzatmak genel merkezin de işine gelince ‘tadından yenmiyor’
Hacı Meral’in bilgisi dışında ‘durumdan vazife çıkaranlar’ ya da şöyle diyelim; ‘kendi yerini sağlamlaştırmak isteyenler’, Hacı Meral’i çıkılan süreçte yalnızlaştırarak güçlenmeye çalışıyorlar.
Gelelim SMS işine;
Genel merkez destekli yapılan bu SMS operasyonu iki cepheye yarar;
1- Muhalifler arasına fitne sokmak suretiyle Genel Merkeze ve dolaysıyla Baştaki’ne
2- Hacı Meral’i yalnızlaştırarak yerini güçlendirmek isteyenlere…
Her iki durumda da bu SMS’i ‘tek başına’ karar alarak yaptı algısı fitnenin ilk ateşini yakmış oldu.
Aslında durum neydi?
Tüm adaylar demokratik olarak yarışacak. Önce tüzük kongresi için imzalar toplanacak ve tüzük değişecek. Devamında ise genel başkanlık yarışında ilk turda en çok oyu alan etrafında birleşilecek.
Tamam!
Konuşulan buydu ama işi Klikçibaşı gibi yapılar kendi lehlerine çevirmek için bozdu veya bozdurdu…
Şimdi ise gelinen noktada iş ‘en çok imzayı toplayan’ etrafında toplanalım söylemi geliştirilmeye başlandı. Bu söylemin kaynağı ne ise SMS olayının faili de aynı yapı…
********
Sessizliğin bir nedeni de büyük il ve ilçe başkanlarının, delegelerin değişim istemesine rağmen ‘delege iradesini’ ellerinde tutmaları ve kendi kişisel pazarlıklarını, ikballerini garanti altına alma çabaları.
Şaşırmayın, maalesef durum bu…
Değişim, değişim diye bağıran iller şimdilerde ‘kendi yazdıkları delegelerin’ özgür iradeleri ile otobüste olabildiğinde önden yer kapma mücadelesi.
Hareket maalesef bu hale geldi…
Değişim olmaz ise ilk seçimlerde baraj altı olacak bir gerçek varken kendi geleceği için yer bulamazsa ‘Baştaki’ne bile’ destek verebilecek bir yapı…
Daha önceden de söylediğim gibi; ’Hayatında hiçbir kişisel başarısı olmayanlar, okuduğunu anlamayan, anladığını anlatamayanlar, değişimde yer bulamayacaklarından korkanlar’ kendi yazdıkları ‘delegecikler’ ile ‘başkancılık’ oynama derdinde…
Başkancılık yazınca aklıma geliverdi; İşe adam alırken bile istenilen temiz kağıdı neden il, ilçe, belde başkanı yapılacak kişilerden istenmiyor acaba? Bir balıksa ne hikayeler çıkacak bir bilseniz…
Konuyu dağıtmayalım…
Son durum şu;
Muhalefet 300-350 imzayı tüzük değişikliği yapılacak kongre için toplamış. Bu sayı aritmetik olarak yeterli olsa bile psikolojik olarak en az 600 ve üzeri olmalı.
Esen bu değişim rüzgarlarında sayının az olma nedeniyse tamamen büyük il ve ilçelerin pazarlık peşinde koşmaları.
Eğer genel merkez tüzük kongresini yaptırırsa en az 1.000 oyu muhalefet alır. Şöyle bir risk te var. Eğer muhalefet arasına nifak sokarak güçlenme çabasında olanlar ve genel merkez muhalefeti böler ise 2. Turda az oy alan Baştaki’ne destek olabilir. Bu durumu da bir kenara not edin ve ona göre bölünmeyin.
Son günlerde dillendirilen diğer konu da ‘ülkücü bir gelen başkan’ konusu…
Bu konuyu özellikle genel merkezin böl parçala ekibi yayıyor. Buradaki amaç daha az tanınan 2-3 aday ile muhalefeti bölme çabası. Bu konuya da dikkat etmek gerek…
Toparlayalım.
Genel merkez kalan 40 kişilik ekip kesinlikle kongre yaptırmama peşinde.
Bu nasıl olacak peki?
Disiplin, yıpratma, hukuk, salona almama gibi yöntemlerin yanı sıra en önemli hamle ‘ilçe seçimlerine bir an önce başlama’ çabası…
İlçe seçimleri için şart olan süreye kadar bir şekilde süreçleri uzatmak ve ilçe kongreleri ile teşkilatları seçimler ile meşgul ederek zaman kazanmak. Bu arada en sorunlu il ve ilçeleri kapatmak ve görevden almak suretiyle kafa kesme operasyonu yapmak.
Tabi ki bu süreçte genel merkezin en büyük destekçisi kim olacak derseniz de cevap belli; ‘Baştaki son söylemlerinde en çok kimi desteklediyse o’…
Bu gece de gevezeliğim tuttu…
Hepinize iyi geceler.
Ruhi Pehlivan
Ya da birileri bilerek süreci yavaşlatıyor.
Süreci uzatmak genel merkezin de işine gelince ‘tadından yenmiyor’
Hacı Meral’in bilgisi dışında ‘durumdan vazife çıkaranlar’ ya da şöyle diyelim; ‘kendi yerini sağlamlaştırmak isteyenler’, Hacı Meral’i çıkılan süreçte yalnızlaştırarak güçlenmeye çalışıyorlar.
Gelelim SMS işine;
Genel merkez destekli yapılan bu SMS operasyonu iki cepheye yarar;
1- Muhalifler arasına fitne sokmak suretiyle Genel Merkeze ve dolaysıyla Baştaki’ne
2- Hacı Meral’i yalnızlaştırarak yerini güçlendirmek isteyenlere…
Her iki durumda da bu SMS’i ‘tek başına’ karar alarak yaptı algısı fitnenin ilk ateşini yakmış oldu.
Aslında durum neydi?
Tüm adaylar demokratik olarak yarışacak. Önce tüzük kongresi için imzalar toplanacak ve tüzük değişecek. Devamında ise genel başkanlık yarışında ilk turda en çok oyu alan etrafında birleşilecek.
Tamam!
Konuşulan buydu ama işi Klikçibaşı gibi yapılar kendi lehlerine çevirmek için bozdu veya bozdurdu…
Şimdi ise gelinen noktada iş ‘en çok imzayı toplayan’ etrafında toplanalım söylemi geliştirilmeye başlandı. Bu söylemin kaynağı ne ise SMS olayının faili de aynı yapı…
********
Sessizliğin bir nedeni de büyük il ve ilçe başkanlarının, delegelerin değişim istemesine rağmen ‘delege iradesini’ ellerinde tutmaları ve kendi kişisel pazarlıklarını, ikballerini garanti altına alma çabaları.
Şaşırmayın, maalesef durum bu…
Değişim, değişim diye bağıran iller şimdilerde ‘kendi yazdıkları delegelerin’ özgür iradeleri ile otobüste olabildiğinde önden yer kapma mücadelesi.
Hareket maalesef bu hale geldi…
Değişim olmaz ise ilk seçimlerde baraj altı olacak bir gerçek varken kendi geleceği için yer bulamazsa ‘Baştaki’ne bile’ destek verebilecek bir yapı…
Daha önceden de söylediğim gibi; ’Hayatında hiçbir kişisel başarısı olmayanlar, okuduğunu anlamayan, anladığını anlatamayanlar, değişimde yer bulamayacaklarından korkanlar’ kendi yazdıkları ‘delegecikler’ ile ‘başkancılık’ oynama derdinde…
Başkancılık yazınca aklıma geliverdi; İşe adam alırken bile istenilen temiz kağıdı neden il, ilçe, belde başkanı yapılacak kişilerden istenmiyor acaba? Bir balıksa ne hikayeler çıkacak bir bilseniz…
Konuyu dağıtmayalım…
Son durum şu;
Muhalefet 300-350 imzayı tüzük değişikliği yapılacak kongre için toplamış. Bu sayı aritmetik olarak yeterli olsa bile psikolojik olarak en az 600 ve üzeri olmalı.
Esen bu değişim rüzgarlarında sayının az olma nedeniyse tamamen büyük il ve ilçelerin pazarlık peşinde koşmaları.
Eğer genel merkez tüzük kongresini yaptırırsa en az 1.000 oyu muhalefet alır. Şöyle bir risk te var. Eğer muhalefet arasına nifak sokarak güçlenme çabasında olanlar ve genel merkez muhalefeti böler ise 2. Turda az oy alan Baştaki’ne destek olabilir. Bu durumu da bir kenara not edin ve ona göre bölünmeyin.
Son günlerde dillendirilen diğer konu da ‘ülkücü bir gelen başkan’ konusu…
Bu konuyu özellikle genel merkezin böl parçala ekibi yayıyor. Buradaki amaç daha az tanınan 2-3 aday ile muhalefeti bölme çabası. Bu konuya da dikkat etmek gerek…
Toparlayalım.
Genel merkez kalan 40 kişilik ekip kesinlikle kongre yaptırmama peşinde.
Bu nasıl olacak peki?
Disiplin, yıpratma, hukuk, salona almama gibi yöntemlerin yanı sıra en önemli hamle ‘ilçe seçimlerine bir an önce başlama’ çabası…
İlçe seçimleri için şart olan süreye kadar bir şekilde süreçleri uzatmak ve ilçe kongreleri ile teşkilatları seçimler ile meşgul ederek zaman kazanmak. Bu arada en sorunlu il ve ilçeleri kapatmak ve görevden almak suretiyle kafa kesme operasyonu yapmak.
Tabi ki bu süreçte genel merkezin en büyük destekçisi kim olacak derseniz de cevap belli; ‘Baştaki son söylemlerinde en çok kimi desteklediyse o’…
Bu gece de gevezeliğim tuttu…
Hepinize iyi geceler.
Ruhi Pehlivan