Ümit Özdağ, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, IŞİD başta olmak üzere "selefi cihatçı" olarak nitelediği terörist yapılanmalarla mücadeleyi değerlendirdi. Özdağ, hükümete çeşitli çözüm önerileri sıraladı.
Selefi cihatçılığın bir zihniyet olduğunu ifade eden Özdağ, DAEŞ'in bunun bir türü olduğunu kaydetti.
DAEŞ'in bölgeden temizlenmesi ya da çekilmesi durumunda Nusret Cephesi'nin bir strateji değişikliğine gidebileceğini ifade eden Özdağ, Suriye'de El-Kaide devletinin kendisine destek bulabileceğini ileri sürdü.
TÜRKMENLER YUTULMAK İSTENİYOR
Türkmenler ve Türkiye'ye yakın grupların PKK ve selefi cihatçı gruplar tarafından yutulma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Özdağ, "Gelişmeler Türkiye'nin uzun vadede cihatçı tehlikeyle karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Ortadoğu'daki mezhepsel çatışmalar her geçen gün bu tehdidi artırmaktadır" diye konuştu.
DİYANET'LE EŞGÜDÜMLÜ ÇALIŞMA
Selefi cihatçılıkla mücadelede güvenlik güçlerine önemli görevler düştüğünü ifade eden Özdağ, şunları söyledi:
"Yabancılar üzerindeki polis denetimi ve kayda alma işlemi yasalarla güçlendirilmeli, var olan yasaların uygulanması sağlanmalı. Sadece polisiye tedbirlerle yeterli kalınmamalı, selefi cihatçılığın sosyal zemininin eritilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile Aile ve Soysal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile eşgüdüm halinde ortak çalışmalar yapmalı. Cuma hutbeleri değerlendirilmeli. Tabanlarının yoğun olduğu illerde eğitim çalışmaları yapılmalı. Propaganda merkezleri etkisiz hale getirilmelidir. Bölge ülkeleriyle yakın bir işbirliği ve koordinasyon da gerekmektedir."
GEÇ KALINIRSA AĞIR BEDEL ÖDENİR
"Bu zihniyet ile mücadelede geç kalınırsa Türkiye buna inanılmaz ağır ve büyük bedeller öder" diyen Özdağ, bu bedellerin PKK'yla yapılan mücadelede ödenilen bedellerden daha ağır olacağını savundu.
KURULTAY SORULARINA YANIT VERMEDİ
MHP'nin genel başkan adayları arasında da yer alan Özdağ, gazetecilerin MHP'deki kurultay tartışmaları başta olmak üzere diğer gündem başlıkları hakkındaki sorularını ise yanıtsız bıraktı.
Selefi cihatçılığın bir zihniyet olduğunu ifade eden Özdağ, DAEŞ'in bunun bir türü olduğunu kaydetti.
DAEŞ'in bölgeden temizlenmesi ya da çekilmesi durumunda Nusret Cephesi'nin bir strateji değişikliğine gidebileceğini ifade eden Özdağ, Suriye'de El-Kaide devletinin kendisine destek bulabileceğini ileri sürdü.
TÜRKMENLER YUTULMAK İSTENİYOR
Türkmenler ve Türkiye'ye yakın grupların PKK ve selefi cihatçı gruplar tarafından yutulma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Özdağ, "Gelişmeler Türkiye'nin uzun vadede cihatçı tehlikeyle karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Ortadoğu'daki mezhepsel çatışmalar her geçen gün bu tehdidi artırmaktadır" diye konuştu.
DİYANET'LE EŞGÜDÜMLÜ ÇALIŞMA
Selefi cihatçılıkla mücadelede güvenlik güçlerine önemli görevler düştüğünü ifade eden Özdağ, şunları söyledi:
"Yabancılar üzerindeki polis denetimi ve kayda alma işlemi yasalarla güçlendirilmeli, var olan yasaların uygulanması sağlanmalı. Sadece polisiye tedbirlerle yeterli kalınmamalı, selefi cihatçılığın sosyal zemininin eritilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile Aile ve Soysal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile eşgüdüm halinde ortak çalışmalar yapmalı. Cuma hutbeleri değerlendirilmeli. Tabanlarının yoğun olduğu illerde eğitim çalışmaları yapılmalı. Propaganda merkezleri etkisiz hale getirilmelidir. Bölge ülkeleriyle yakın bir işbirliği ve koordinasyon da gerekmektedir."
GEÇ KALINIRSA AĞIR BEDEL ÖDENİR
"Bu zihniyet ile mücadelede geç kalınırsa Türkiye buna inanılmaz ağır ve büyük bedeller öder" diyen Özdağ, bu bedellerin PKK'yla yapılan mücadelede ödenilen bedellerden daha ağır olacağını savundu.
KURULTAY SORULARINA YANIT VERMEDİ
MHP'nin genel başkan adayları arasında da yer alan Özdağ, gazetecilerin MHP'deki kurultay tartışmaları başta olmak üzere diğer gündem başlıkları hakkındaki sorularını ise yanıtsız bıraktı.