Sosyal medya kullanıcıları her geçen gün daha karmaşık dijital dolandırıcılık yöntemleriyle karşı karşıya kalıyor. Sahte kimlikler, yapay zekâ destekli videolar, şantaj içerikli mesajlar ve sahte alışveriş platformları; bireylerin hem ekonomik hem de psikolojik güvenliğini tehdit ediyor. Uzmanlar, bilinçsiz sosyal medya kullanımının ağır bedellere yol açabileceği konusunda uyarıyor. Sanal alemdeki görünmeyen tehlikelere karşı uyanık olmak, artık bir tercih değil zorunluluk.
Sosyal medya artık sadece bir iletişim alanı değil; aynı zamanda bilinçsiz kullanıcılar için adeta bir tuzaklar ağına dönüşmüş durumda. Günümüz dijital dünyasında dolandırıcılık, klasik yöntemlerin çok ötesine geçti. Artık sahte kampanyalarla değil, yapay zekâ ile oluşturulan gerçekçi videolarla kandırılan bir toplumla karşı karşıyayız.
En yaygın yöntemlerin başında, sahte banka mesajları, PTT veya kargo firması adıyla gelen linkler, “ödül kazandınız” temalı aldatıcı kampanyalar ve e-devlet benzeri arayüzlere sahip sahte siteler geliyor. Ancak son dönemde gelişen teknolojiyle birlikte daha da sinsi tuzaklar ortaya çıkıyor. Yapay zekâ teknolojisi kullanılarak oluşturulan sahte ses kayıtları ve deepfake videolar, dolandırıcılıkta yeni bir çığır açmış durumda. Bu yöntemlerle kişi, kendi sesiyle konuşuyormuş gibi gösterilip yakınlarından para istenebiliyor.
Mahremiyet İhlalleri Tırmanışta
Kadınlar başta olmak üzere, sosyal medyada tanımadıkları kişilerle görüntülü konuşma yapan bireyler daha sonra çıplaklık içeren kayıtlarla tehdit ediliyor. "İfşa ederim" şantajları, sadece itibar değil, psikolojik sağlık üzerinde de yıkıcı etkiler bırakıyor. Bu durum, dijital şiddetin en yeni yüzü olarak karşımıza çıkıyor.
Sosyal medya üzerinden yürütülen başka bir yöntem ise sahte kimliklerle kurulan güven ilişkileri. Dolandırıcılar, özellikle yalnız yaşayan bireyleri hedef alarak duygusal bağ kuruyor, sonrasında ise maddi taleplerle tuzağa çekiyor. “Yurt dışından geleceğim, gümrükte kaldım” gibi senaryolarla binlerce lira para toplayan organize suç grupları, bu şekilde çok sayıda kişiyi mağdur ediyor.
Sahte Alışveriş Siteleri ve Kripto Tuzakları
Online alışverişin yaygınlaşması, sahte e-ticaret sitelerinin önünü açtı. Kullanıcılara indirimli ürünler sunan bu siteler, ödeme alındıktan sonra ortadan kayboluyor. Ayrıca yatırım vaadiyle sosyal medyada dolaşan sahte kripto para danışmanları da, insanları “yükselecek coin” yalanlarıyla kandırarak büyük maddi kayıplara neden oluyor.
Çocuklar ve Gençler de Hedefte
Dolandırıcıların hedefinde yalnızca yetişkinler yok. Çocuklar ve gençler, oyun platformları üzerinden kandırılıyor. Ücretsiz elmas, skin ya da oyun içi para vaadiyle gönderilen linkler, hem cihazları virüsle dolduruyor hem de kişisel verilerin çalınmasına neden oluyor. Aileler, çocuklarının dijital aktivitelerini mutlaka takip etmeli.
Nasıl Korunabiliriz?
Uzmanlar şu temel önlemleri öneriyor:
Tanımadığınız kişilerden gelen mesajlara kesinlikle yanıt vermeyin.
Resmi kurumlar dışında hiçbir linke tıklamayın.
Sosyal medya hesaplarınızı gizli tutun ve takipçi onaylarınızı dikkatle yapın.
Bilinmeyen alışveriş sitelerinden uzak durun, firmaların vergi numarası ve adres bilgilerini kontrol edin.
Yapay zekâ kullanılarak yapılan sahte içeriklere karşı bilinçli olun.
Şüpheli durumlarda mutlaka yasal mercilere başvurun.
Sosyal medya bir güven ortamı değil; yanlış bir adım, hem itibarınızı hem de birikiminizi yerle bir edebilir. Paylaşmadan önce düşünün, tıklamadan önce araştırın, güvenmeden önce teyit edin. Dolandırıcıların en büyük kozu, sizin dikkatsizliğinizdir. Oyuna gelmeyin, tuzağa düşmeyin!
Haber: Amine Çalışkan
Teşekkürler hocam ne yazıkki dijital simsarlar pek çok insanları inandırabilecekleri yöntemlerde çok devlet bu işin üstesinden gelmeli önünü kesmeli diğer şekilde daha çok mağdurlar olacak üzüntü verici kıymetli hocam saygılarımla