İhanet ve masumiyetin veraset yoluyla nesilden nesile devam ettiğini gördü bu gözler.
Dünün canavarları masumdu, mazlumları katil, kafatasçıydı, işbirlikçiydi (?!?)…
O canavarların ve masumların yine benzer kaderi paylaşan evlatları oldu. Hayat böyle sürüp gidiyor.
Tarihi karşılaştırmalı belgelerden okumak acıtsa da yürekleri, insanı düşündürür, yarına ışıklı pencereler açar.
1970’lerde Türkiye’yi ateş çemberinin içine çeken alçaklıklardan bir tanesiyle ilgili belge ve bilgilerden biri şudur:
23 Kasım 1970’te, Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu’nu basan çok kalabalık DEV-GENÇ militanlarının İLERİ TEKNOLOJİ ürünü haytaların ettiklerine bakalım.
İki gün süren işgal sırasında Ertuğrul Dursun Önkuzu’ya topluca işkence yaparak ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava basıp cesedini dördüncü kattan atan insanlığın bu yüz karaları ve kara vicdanlı alçaklar, insanlık vicdanında gereken yerini almış mıdır acaba?...
Olaydan hemen sonra DDY Hastanesi’ne kaldırılan Dursun Önkuzu’nun cesedini muayene eden Op. Dr. Coşkun Ergür ve Op. Dr. İlhan Bumin’in raporu şöyledir:
“Hastanın ayak tabanı ile vücudunun muhtelif yerlerindeki darplardan başka; sol bacak, kol ve kaburga kemiklerinin üçünün kırıldığı, kafatası ve çene kemiklerinin dağıldığı tespit edilmiş, ayrıca akciğerinde devamlı kanama ve kafa travması geçirdiği görülmüştür”
Polisin ele geçirdiği işkence aletleri de kayıtlara şöyle geçmiştir:
“Makas, demir kazık, plastik hortum, tuzlu su, kerpeten, şiş, kolonya, bisiklet pompası ve işkence kitabı”.
Gelin şimdi bu alçakları “kitapsız” olarak niteleyin. Topluca yapılan işkencede her şey kitaba uyularak yapılırken, mahkeme aşamasında ve sonrasında da iş kitabına uydurulmuş, sanıklara aşağıdaki komik cezalar verilmiştir:
Mehmet Ali Kabakoğlu 20 yıl,
Adnan Altıparmak 20 yıl,
Sabri Uyar 20 yıl,
Mehmet Özdemir 20 yıl,
Sabri Uçar 8 yıl 4 ay,
Şefik Şenel 13 yıl 4 ay,
Akif Atasayar 13 yıl 4 ay,
Cem Uyar 12 yıl,
Ali Başpınar 10 yıl,
Fikri Aytan 10 yıl,
Feridun Tamirer 12 yıl…
Bu alçaklar çok yatmadılar içeride ki işin en trajikomik tarafı budur.
1974 Affı, Ecevit, Erbakan hükümetinin anlaştığı tek önemli konuydu, bu ideolojik ve psikolojik katiller af edildi…
Önkuzu’nun katillerini bu afla salıverildiler ve sonraki yıllarda kamu hizmetinde bile görevlendirildiler.
Onlardan arta kalanlar mı? O nesepten gelenlere darlık/zorluk olabilemez asla…
O artıklar şimdi, siyasetin sağında solunda DEmokRAZİ pilâvına kaşık sallıyorlar hâlâ...
Unutmak ihanettir, unutulmasın istedim.