Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Ankara 8 No’lu Şube Kahramankazan Temsilciliği’nin düzenlediği kahvaltı programında önemli mesajlar verdi. Geylan, emeklilerin ve kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekerek, “Sefalet emeklinin kaderi olamaz. Ek ödemeler mutlaka emekli maaşlarına yansıtılmalı, gelir kayıplarının önüne geçilmelidir” dedi.
Sendikal Ahlak Vurgusu: “Biz Bu Yolu Adam Gibi Yürüyoruz”
Programda Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan, Merkez Kadın Komisyonları Genel Koordinatörü Serap Gül, Ankara 8 No’lu Şube Başkanı Coşkun Kaya, ilçe temsilcileri ve birçok sendika üyesi hazır bulundu. Genel Başkan Talip Geylan, teşkilatın sahadaki başarısından gurur duyduğunu belirterek, sendikal mücadelede izledikleri ilkeli çizginin altını çizdi:
“Üyelik için kimseye tehditte bulunmayan, kimsenin şahsiyetine el uzatmayan, sadece işini düzgün yaparak sendikamıza binlerce meslektaşımızı kazandıran tüm teşkilat mensuplarıma teşekkür ediyorum. Biz bu kutlu yolu sadece inançla ve ahlakla yürüdük.”
“Türkiye Kamu-Sen Kaybettiren Değil, Kazandıran Sendikadır”
Geylan, sendikal temsil noktasında yaşanan sorunlara da dikkat çekerek, 2010’dan bu yana masada olan konfederasyonun kamu çalışanlarına hiçbir kazanım sağlayamadığını, aksine ciddi hak kayıplarına neden olduğunu söyledi:
“6. Dönem Toplu Sözleşme'de enflasyon farkını bile koruyamadılar, %3,5 zam oranına imza attılar. 3600 ek gösterge konusunda kamu çalışanlarının çoğunu dışarda bırakan muğlak ifadelerle büyük bir fırsatı heba ettiler. Onun için diyoruz ki: Yetkili sendika Türkiye Kamu-Sen olmalı. Çünkü biz kazandıran sendikayız, kaybettiren değil.”
“8. Dönem Toplu Sözleşme Geliyor, Bu Sefer Kaybetmeyeceğiz!”
Yaklaşan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri hakkında da konuşan Geylan, sendikanın AR-GE birimiyle birlikte ciddi ve bilimsel temellere dayanan bir hazırlık süreci yürüttüklerini açıkladı. Toplu sözleşme masasına eğitim çalışanlarının temel talepleriyle oturacaklarını belirterek şu talepleri sıraladı:
Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saati 15 saate eşitlenmeli
Birden fazla tutulan nöbet görevlerine ücret ödenmeli
Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanları GİH sınıfına geçirilmeli
Uzman ve başöğretmen tazminatları emekliliğe yansıtılmalı
Şef, müfettiş, şube müdürlerinin maaşları iyileştirilmeli
dereceye düşen memurların ek göstergeleri 3600 olmalı
“Sözleşmeli Çalışma Bitmeli, Vergi Adaleti Sağlanmalı”
Türkiye Kamu-Sen’in “Memur Paketi” adı altında sunduğu kapsamlı reform önerilerine de değinen Geylan, özellikle sözleşmeli istihdamın kaldırılması gerektiğini vurguladı:
“Aynı işi yapan memurlar farklı statülerde çalıştırılamaz. 4/B statüsündeki sözleşmeli çalışanlar derhal kadroya alınmalıdır. Bu durum sadece çalışma hakkı değil, anayasal eşitlik ilkesine de aykırıdır.”
Geylan ayrıca, vergi sistemindeki adaletsizlikleri de gündeme taşıdı:
“Nisan-mayıs aylarından itibaren kamu çalışanları bir üst vergi dilimine geçiyor, yılın ilk aylarında aldıkları maaşı daha sonra alamaz hale geliyorlar. Vergi kesintisi %15’e sabitlenmelidir, bu bizim kırmızı çizgimizdir.”
“Ek Ödemeler Emekliye Yansıtılsın, Gelir Kaybı Bitirilsin”
Geylan’ın konuşmasında en çok dikkat çeken başlık ise emekli maaşlarına ilişkin oldu. Kamu çalışanlarının emeklilikte ciddi bir gelir kaybı yaşadığını belirten Geylan, şu ifadeleri kullandı:
“Bir memur emekli olduğunda aldığı maaşın sadece %45’ini almaya başlıyor. Bu durum sürdürülemez. Tüm ek ödemeler, yan haklar, tazminatlar emekli maaşı hesaplamasına dahil edilmeli. Emekli olmuş bir kamu görevlisi geçim derdine düşmemeli.”
“Refah Payı Uygulaması Kalıcı Hale Gelmeli”
Geylan, enflasyon karşısında kamu çalışanlarının alım gücünün hızla eridiğini, enflasyon kadar yapılan artışın aslında sıfır zam anlamına geldiğini söyledi:
“Gerçek zam, büyüyen ekonomiden pay almaktır. Refah payı kalıcı hale gelmeli. Maaş artışları sadece enflasyon farkı ile sınırlı kaldığında, memur ve emekli yıllar geçtikçe fakirleşmeye devam eder.”
“Enflasyon Farkı Her Ay Yansıtılmalı”
Mevcut uygulamada enflasyon farkının sadece Ocak ve Temmuz aylarında yansıtıldığını belirten Geylan, “Altı ay beklemek memurları mağdur ediyor. Enflasyon farkı her ay maaşlara yansıtılmalıdır,” çağrısında bulundu.
“Kariyer Basamaklarında Belirsizlik Kabul Edilemez”
Öğretmenlik Meslek Kanunu çerçevesinde uzman ve başöğretmenlik süreciyle ilgili yaşanan takvim belirsizliğine de değinen Geylan, öğretmenlerin bu yüzden tazminat haklarını kaybetmek üzere olduğunu söyledi:
“30 Nisan’a kadar başvurular alındı ancak takvim hâlâ açıklanmadı. Mayıs kaybedildi, süreç bu hafta başlamazsa haziran da kaybedilecek. Öğretmenlerimiz hak ettikleri tazminatı almalı, bu sürecin bayramdan önce tamamlanması şart.”
“Türkiye Sevdalılarının Yokluğu Bu Ülkeye Zarar Verir”
Konuşmasının sonunda sendikal mücadeleyi yalnızca ekonomik bir savaş olarak değil, aynı zamanda bir memleket meselesi olarak gördüklerini ifade eden Geylan, şu duygusal sözlerle tamamladı:
“Türkiye sevdalılarının yokluğunu Allah bu millete göstermesin. Çünkü biz sadece sendika değiliz. Biz bu ülkenin omurgasıyız. Varlığımız memleketin teminatıdır. Türkiye varsa biz varız.”