Anahtar Parti Ümraniye İlçe Başkanı Tekin Yılmaz, kamuoyunda yeniden gündeme gelen çözüm süreci tartışmalarına yönelik yaptığı açıklamada, sürecin kapalı kapılar ardında değil, toplumun gözü önünde yürütülmesi gerektiğini söyledi.“Bugün yeniden bir çözüm süreci havası estiriliyor ama bu defa daha sessiz, daha belirsiz ve daha çok soru işaretiyle. 1999’dan bu yana bu mesele kaç kez konuşulduysa, her seferinde millet en son haberdar edildi. Bu yaklaşım artık kabul edilemez,” ifadelerini kullanan Yılmaz, toplumun açık biçimde söz hakkı talep ettiğini belirtti.
“Enflasyon, alım gücü kaybı, zamlar derken halk zaten ciddi bir geçim mücadelesi veriyor. Ancak bu tablo, milli meselelerde sessizliği haklı çıkarmaz. Ekonomik sıkıntılarla toplumsal hassasiyetleri perdelemeye çalışmak, halkın devletine olan güvenini daha da zedeler,” dedi.
“Ümraniye halkı devlete güven duyar ama sessizliği rıza olarak okunmamalı. Bu sabır, açıklık ve samimiyetle karşılık bulmalıdır. Burada oluşan refleks, yalnızca yerel değil, ulusal ölçekte bir göstergedir,” dedi.
“Anahtar Parti olarak, kalıcı barışa evet diyoruz. Ancak bu iradenin kaynağı millet olmalıdır. Halkın kabul etmediği bir süreç ne kalıcı olur ne de adil. Bu nedenle, yapılacak her adımın referandumla onaylanması bir siyasi risk değil, demokratik zorunluluktur. Bedel milletin ise, söz de milletindir.”
“Ekonomik Gerekçelerle Milli Hassasiyetler Gölgelendirilemez”
Yılmaz, açıklamasında ekonomik krizin arkasına sığınılarak kamuoyunun dikkatinin dağılmasının doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı.“Enflasyon, alım gücü kaybı, zamlar derken halk zaten ciddi bir geçim mücadelesi veriyor. Ancak bu tablo, milli meselelerde sessizliği haklı çıkarmaz. Ekonomik sıkıntılarla toplumsal hassasiyetleri perdelemeye çalışmak, halkın devletine olan güvenini daha da zedeler,” dedi.
“Ümraniye Sabırlı Ama Sessiz Değil”
Ümraniye’nin, farklı toplumsal kesimlerin birlikte yaşadığı, Türkiye’nin sosyolojik aynası niteliğinde bir ilçe olduğunu söyleyen Tekin Yılmaz, ilçede oluşan duyarlılığın ülke genelini yansıttığını ifade etti.“Ümraniye halkı devlete güven duyar ama sessizliği rıza olarak okunmamalı. Bu sabır, açıklık ve samimiyetle karşılık bulmalıdır. Burada oluşan refleks, yalnızca yerel değil, ulusal ölçekte bir göstergedir,” dedi.
“Referandum Demokratik Bir Zorunluluktur”
Açıklamasının sonunda hükümete çağrıda bulunan Yılmaz, halkın rızası olmadan barışın meşru bir zemin bulamayacağını belirtti.“Anahtar Parti olarak, kalıcı barışa evet diyoruz. Ancak bu iradenin kaynağı millet olmalıdır. Halkın kabul etmediği bir süreç ne kalıcı olur ne de adil. Bu nedenle, yapılacak her adımın referandumla onaylanması bir siyasi risk değil, demokratik zorunluluktur. Bedel milletin ise, söz de milletindir.”