Son yıllarda polis müdahalelerinde sıkça karşılaşılan “ters kelepçe”, vatandaşlar ve insan hakları savunucuları arasında tartışmalara yol açıyor. Gözaltı işlemlerinde uygulanan bu yöntem özellikle toplumsal olaylarda, protestolarda ve sert müdahalelerde dikkat çekiyor. Peki ters kelepçe nedir, hangi hallerde kullanılır, kanunda yeri var mı?
Ters kelepçe nedir?
Ters kelepçe, kişinin ellerinin arkadan, avuçları dışa bakacak şekilde birleştirilip kelepçelenmesidir. Klasik önden kelepçeden farklı olarak, ellerin arkaya alınması kişinin hareket kabiliyetini daha fazla kısıtlar. Genellikle şüpheli kişinin kaçma, saldırma veya direnme ihtimalinin bulunduğu durumlarda uygulanır.
Yasal dayanağı nedir?
Türk hukukunda kelepçe takma yetkisi, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Polis Çevik Kuvvet Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Kanunun 16. maddesine göre, “Polis, yakalanan kişilerin kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önlemek amacıyla kelepçe takabilir.” Ancak burada önden veya arkadan kelepçe ayrımı açıkça yer almaz.
Ters kelepçe uygulaması, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün iç talimatları ve uygulama esaslarında ayrıca düzenlenmiştir. Buna göre, sadece direnç gösteren, tehlikeli ve agresif davranışlar sergileyen kişilere veya toplu gözaltı uygulamalarında güvenliği sağlamak amacıyla ters kelepçe takılması uygun görülür. Keyfi ya da orantısız şekilde kullanılması ise hukuka aykırı kabul edilir.
Hangi durumlarda ters kelepçe takılır?
Gözaltına alınan kişinin aktif olarak direndiği,
Kaçma girişiminde bulunduğu,
Kendisine veya çevresine zarar verme ihtimalinin olduğu,
Toplumsal olaylarda toplu gözaltı işlemlerinin gerektiği,
Güvenlik güçlerinin can güvenliği açısından ekstra önlem alınmasının zorunlu olduğu hallerde ters kelepçe uygulanabilir.
Bunun dışında, engelli, hasta, yaşlı, hamile ve çocuklara ters kelepçe uygulanması ise ulusal ve uluslararası mevzuata göre yasaktır veya ciddi şekilde kısıtlanmıştır.
Hukuka aykırı uygulamalara dikkat!
Ters kelepçe, başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere temel haklara saygı çerçevesinde, ölçülü ve gerekçeli şekilde kullanılmalıdır. Herhangi bir direnç göstermeyen, tehlike arz etmeyen kişilere ters kelepçe takılması, kötü muamele ve hak ihlali olarak değerlendirilebilir.
Mahkemeler, bu tür durumlarda orantısız güç kullanımı nedeniyle güvenlik güçleri hakkında yasal işlem yapılmasına hükmedebiliyor.
Sonuç: Ölçülülük ilkesi esas alınmalı
Ters kelepçe, sadece zorunlu ve hukuka uygun şartlarda kullanılmalıdır. Polis yetkisi, toplumsal güvenliği sağlama amacını aşarsa, bu tür uygulamalar hem kamuoyunda güven kaybına yol açar hem de hukuki yaptırım konusu olur. Gözaltı sırasında herkesin temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi, demokratik bir hukuk devletinin vazgeçilmez şartıdır.