Trabzon’un en eski Osmanlı yapılarından biri olan, 1531-1533 yılları arasında İskender Paşa tarafından yaptırılan ve şehrin hafızasına kazınan Taşhan, utanç verici bir sahipsizlikle karşı karşıya. Bu ülkenin tarihine, kültürüne, atalarına ve kendi geçmişine saygısı olan herkesi derinden yaralayan bu tabloya sessiz kalmak, yalnızca ihanettir!
Yıllardır Aynı Sefil Manzara, Sözde “Onarımlar”
Sözde onarımlar, restorasyon adı altında yapılan tahrifatlar, Taşhan’ın tarihî dokusunu silmiş, binanın üstüne mozaik kaplama, dükkân eklemesi ve iç mekânda yapılan bölmelerle eserin aslıyla bağı koparılmıştır. Yetkililere açık soruyuz: Tarihî bir eserin çatısı nasıl olur da kiremitten mozaik betona çevrilir? Kimden, hangi akıldan böyle bir emir çıkar?
Taşhan’ın üst katı depo olmuş, kapısı halka kapalı, mahzun ve harabe halde. Eser adeta ağlıyor. Kimse ilgilenmiyor, kimse sormuyor, kimse oradan geçerken başını kaldırıp bakmıyor. Trabzon’un göbeğinde, şehrin en değerli noktalarından birinde, tarihi yok etmek bu kadar kolay olmamalı!
“Vakıf Eseri” Kime Emanet? Kültür Müdürlükleri Nerede?
Türkiye’nin dört bir yanında gayrimüslim vakıf eserlerine milyonlar harcanıp itina ile restore edilirken, asırlarca Türk-İslam medeniyetinin bir nişanesi olan Taşhan’a neden sahip çıkılmıyor? Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Trabzon Belediyesi başta olmak üzere, ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz!
Sorumluluk sahibi herkes bilmeli ki, bu eserlerin aslına uygun yaşatılması, sadece yasal değil, millî ve ahlâkî bir mecburiyettir. Aksi halde, bu ilgisizlik ve vurdumduymazlık yalnızca kültürel hafızamızın değil, milli onurumuzun da kaybıdır.
Tahrifata Son, Acil Restorasyon ve Kamuya Açılma Talebi
Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz:
Trabzon Taşhan’ın bugünkü utanç verici hâli, kimsenin umurunda olmayacak bir ayrıntı değildir.
Bu eser, birkaç dükkân sahibinin çıkarına ya da plansızlık yüzünden heba edilemez.
Derhal aslına uygun bir restorasyon projesiyle Taşhan’ın kültürel ve tarihî kimliği geri kazandırılmalı, üst katı depo olmaktan çıkarılmalı, halkın, gençlerin, öğrencilerin, sanatçıların nefes alabileceği, şehre değer katacak bir mekâna dönüştürülmelidir.
Trabzon ve Türkiye Kamuoyuna Çağrı
Trabzonlular başta olmak üzere, tüm duyarlı yurttaşları, tarihçilerimizi, kültür savunucularını, sanat tarihçilerini, meslek odalarını ve sivil toplum kuruluşlarını sessiz kalmamaya davet ediyoruz. Bu ülkenin geçmişine, ecdadına, millî tarih şuuru ve vicdanına sahip çıkmak hepimizin borcudur.
Bu sessiz çığlık daha fazla görmezden gelinmemeli! Trabzon Taşhan’ı kurtarmak, geçmişimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Unutmayın; tarihine sahip çıkmayan milletler, geleceğe de güvenle bakamaz!
Haber Kaynağı: Kapsamhaber/ M. Halistin Kukul
Ayrıca Bakınız:
M. Halistin Kukul, “TRABZON TAŞHANI’NI İKİNCİ ZİYÂRETİM”