Lider, şahısları ortak hedeflere yönelten, hedefleri benimseten, bireyler arası köprüyü oluşturan, dağınık olan güçleri ve bilgileri bir araya toplayarak en iyi şekilde değerlendiren ve yönlendiren kimsedir. Her önüne gelen Lider olarak ortaya çıkmasında bir bahis yoksa da, insanları kandırmanın boş vaatler vererek ümitlendirmenin de anlamı yok.
Genel Başkan seçme yarışı yapılırken, seçeceğiz derken neler kaybettiğimizin ve neler kazandığımızın da farkında olmalıyız. İnanan gönülleri küstürerek, azim ve gayretlerini, şevk ve heyecanlarını kırarak Davayı bir miskal dahi ileri götüremeyiz.
MHP’de bu zamana kadar hiç bu kadar guruplaşmalar olduğunu hatırlamıyorum. Hiç bu kadar kendi içinde oyunların ve tezgâhların parti menfaatleri gözetilmeksizin kurulduğunu görmedim, duymadım. Yine hiç bu kadar, gayesi sadece ve sadece ülküde birlik ve iktidara yürüyüş olan ülkücülerin dalgaya alındığını bilmiyorum…
Milliyetçi Hareket partisine Genel Başkan seçilecek diye Ülkücülerin gönüllerindeki sevda, kafalarındaki düşünce, hayallerindeki teşkilat bu kadar hırpalanamaz, bu kadar deforme edilemez. İnsanları birbirlerine küstürecek, birbirlerine kırdıracak, birlik ve beraberliği parçalayacak küçük olsun benim olsun, ben merkezli içe dönük davranışlarla Ülkücü hareketi ayaklara düşürmenin anlamı ve mantığı yok.
Ülkücülerle dalga geçmek veya dalga geçilmesine zemin yaratmak kimsenin haddi olamaz. Şahsi hesapları veya şahsi hedefleri olanlar Ülkücü hareket üzerinde tabanla oynayarak hesap yapmamalıdır.
Tabanın sesi, Teşkilatların bir ve diri olmasından yanadır. Tabanın sesi, Ülkücüler üzerinden asalak gibi nemalananların, şahsi menfaatleri doğrultusunda her şeyi mubah görenlerin derhal defedilmesinden yanadır.
Tabanın sesi, ülkücüyü kucaklayan, ülkücünün kafasındaki, gönlündeki, hayalindeki ve hayatındaki en olan önemli değer olan Ülkücülük mefhumunu içine sindiren, daima yanında, daima arkasında, Daima aklında olan yöneticilerden yanadır.
Ülkücülüğün ne anlama geldiğini bilmeyen zevatlar ülkücü iradeden bahsedemez. Ülkücülük ruhuna eremeyenler, ülkücünün ruhuyla temas içinde olamaz; Ülkücünün birlik ve beraberliğini, dirlik ve düzenini sağlayamaz.
“Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.”