Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 149 gün süren hukuksuz tutukluluğunun ardından ilk kez basının karşısına çıktı. Peki, Ümit Özdağ basın açıklamasında hangi mesajları verdi, iktidara neden tepki gösterdi, Türkiye'yi tehdit eden yangınlar ve PKK tartışmalarına nasıl değindi? İşte Özdağ’ın dikkat çeken açıklamalarından satır başları...
Prof. Dr. Ümit Özdağ, tutuklanma sürecini "düşman ceza hukuku uygulaması" olarak tanımladı. Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınmasının ardından, siyasi gerekçelerle tutuklandığını dile getiren Özdağ, Türkiye'de artık hukuk devletinin olmadığını vurguladı. Özdağ, tutuklanmasının tek sebebinin PKK ve Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelere karşı çıkmak ve "Mehmetçik Katillerine Af Yok" mitingleri düzenlemek olduğunu belirtti.
CHP'li Belediye Başkanlarının Gözaltına Alınması
Ümit Özdağ, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik baskılara dikkat çekerek, Antalya, Adana ve Adıyaman Büyükşehir Belediye Başkanlarının gözaltına alınmasını eleştirdi. AK Parti'li belediye başkanları hakkındaki yolsuzluk dosyalarının yargıda görmezden gelindiğini vurgulayan Özdağ, Melih Gökçek örneğini vererek uygulanan hukuki çifte standarda tepki gösterdi.
Türkiye'nin Gündemindeki Orman Yangınları
Özdağ, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak başlayan orman yangınlarının tesadüf olmadığını ifade etti. PKK’nın uzantısı "Ateşin Çocukları" terör yapılanmasının yangınları üstlendiğini, ancak devletin bu durumu örtbas etmeye çalıştığını savundu. Reuters'ın yangınlarla ilgili haberinin kaldırılmasını da dikkat çekici bulduğunu belirten Özdağ, Türk halkından gerçeklerin gizlenmemesi gerektiğini ifade etti.
Zeytinliklerin Kesilmesi ve İklim Yasası
Türkiye'nin milli değerlerinden biri olan zeytinliklerin maden şirketleri için yok edildiğine dikkat çeken Özdağ, bu durumun gelecek nesillere ihanet olduğunu söyledi. İklim yasasını ise emperyalist bir dayatma olarak nitelendirerek, Zafer Partisi'nin bu konuda mecliste güçlü bir muhalefet yapacağını dile getirdi.
Basına Yönelik Baskılar Artıyor
Özdağ, basına yönelik artan baskılara da değinerek Sözcü TV ve Halk TV'nin ekranlarının karartılacak olmasını "düşman ceza hukuku" uygulamasının somut örneği olarak değerlendirdi. Gazetecilerin ve medyanın özgür olmadığını, adaletin sadece iktidara yakın kesimlere hizmet ettiğini dile getirdi.
PKK ile Görüşmeler ve Yeni Anayasa Eleştirisi
İktidarın PKK ile müzakere sürecine sert tepki gösteren Ümit Özdağ, PKK’nın silah bırakmayacağını belirtti. Yeni anayasa tartışmalarının ülkeyi bölünmeye götüreceğini savunan Özdağ, Türk kimliğini değiştirme girişimlerinin kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Sığınmacılar Sorunu ve Milli Güvenlik
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en önemli tehditlerden biri olarak sığınmacı sorununu gösteren Özdağ, "Anadolu Kalesi Projesi" ile bu soruna çözüm getireceklerini vurguladı. Sığınmacıların güvenlik tehdidi oluşturduğunu, bu sorunu gündeme getirdiği için cezalandırıldığını ifade eden Özdağ, Türkiye’nin demografik güvenliğinin tehlikede olduğunu kaydetti.
Özdağ konuşmasının sonunda, Zafer Partisi’nin sadece bir siyasi parti olmadığını, Türk milletinin refleksi ve devletin stratejik aklı olduğunu söyledi. Atatürk'ün izinden gittiklerini vurgulayarak, bütün baskılara rağmen Türkiye’nin geleceğine olan inancını ifade etti ve vatandaşları umutsuzluğa kapılmamaya çağırdı.