Yaz mevsiminin gelmesiyle açık alanlarda vakit geçirenlerin sayısı arttı; bu da kene tehlikesini bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanlarında sıklıkla karşılaşılan keneler, ölümcül olabilen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıyabiliyor. Uzmanlar, kenelerle karşılaşıldığında paniğe kapılmadan, doğru müdahalenin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Yanlış müdahale virüs riskini artırıyor
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının hayvanlardan insanlara bulaşabilen, ölüm riski yüksek bir enfeksiyon olduğunu vurguladı. Dr. Mamçu, "Vücuda yapışan keneye asla zarar verilmemeli. Özellikle sigara basmak, kolonya veya kimyasal madde dökmek gibi yöntemler, kenenin kasılmasına ve virüsün kana daha hızlı karışmasına yol açabilir. Bu, hastalığın bulaşma riskini ciddi şekilde artırır." dedi.
Kenelerden bulaşan hastalıklar insan sağlığını tehdit ediyor
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, keneler tarafından taşınan Nairovirüs grubuna ait bir virüs nedeniyle gelişiyor. Hastalığın belirtileri arasında ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bulantı, kusma ve ishal yer alırken, ağır vakalarda vücutta ve iç organlarda ciddi kanamalar meydana gelebiliyor. Özellikle hayvanlarla, özellikle sığır ve koyun gibi çiftlik hayvanlarıyla teması olanlar, risk grubunda yer alıyor.
Kene vücuttan nasıl çıkarılmalı?
Keneyle karşılaşanların, paniğe kapılmadan hareket etmesi gerekiyor. Dr. Mamçu, kenenin kesinlikle ezilmemesi ve öldürülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Bir cımbız yardımıyla, kenenin deriye yapıştığı yerden tutup, çivi çıkarır gibi yavaşça sağa sola oynatarak çekmek gerekir. Kene vücuttan çıktıktan sonra ısırılan bölge sabunlu suyla ve antiseptikle temizlenmeli. Kene kendi imkânlarınızla çıkarılamıyorsa, en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı." açıklamasında bulundu.
Hayvanlardan doğrudan bulaşmıyor, dikkat edilmesi gerekenler
Evcil hayvanlardan insana ısırma veya tırmalama yoluyla bulaşma riskinin olmadığını belirten Mamçu, riskli alanlarda çalışanlar, piknik yapanlar, veterinerler, kasaplar ve sağlık çalışanlarının daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Kene vakalarında ölüm oranı yüzde 10
Dr. Mamçu, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin ölüm oranının yaklaşık yüzde 10 olduğunu, bazı ağır vakalarda ise bu oranın daha yüksek olabileceğini belirtti. Hastalığın 1-3 gün ile 3-13 gün arasında değişen kuluçka süresinden sonra belirtilerini göstermeye başladığına dikkat çeken Mamçu, hastalığın tedavisinde destekleyici tedavilerin uygulandığını, ancak kesin bir aşı veya ilacın henüz bulunmadığını söyledi.
Kenelerden korunmak için 7 altın kural
Uzmanlar, kene kaynaklı hastalıklardan korunmak için şu önlemlere dikkat edilmesini öneriyor:
Açık alanlarda vücudu örten kıyafetler giyin, pantolon paçalarını çorap içine sokun.
Açık renkli kıyafetler tercih edin, keneleri elbisede daha kolay fark edersiniz.
Piknik alanlarında açık renkli örtü kullanın.
Hayvanların üzerinde kene olup olmadığını kontrol edin, çıplak elle temas etmeyin.
Riskli alanlardan döndükten sonra vücutta kene olup olmadığını baştan aşağı kontrol edin. Özellikle diz arkası, kulak arkası, saç dipleri, kasıklar ve koltuk altlarına bakın.
Kene çıkarıldıktan sonra bölgeyi su ve sabunla iyice yıkayın, ardından antiseptik ile temizleyin.
Kene çıkarılamıyorsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurun.
Son söz: Panik yapmayın, bilinçli davranın
Kene ısırıkları, yanlış müdahale ile daha tehlikeli hale gelebiliyor. Doğru müdahale ve erken tespit ile hem kendi sağlığınızı hem de çevrenizdekilerin sağlığını koruyabilirsiniz. Uzmanlar, bu konuda toplumun bilinçlendirilmesinin ve yanlış yöntemlerden kesinlikle uzak durulmasının hayati önem taşıdığını bir kez daha hatırlatıyor.