Bu gün yazıma bu başlığı atmakta çok zorlandım. İki senedir kıyısından köşesinden yanaşarak halkımıza bazı gerçekleri kendimce anlatmak istedim.
1990'lardan itibaren Dünya'da sistematik olarak öncelik plânlarına takoz olabilecek kilit ülkelerinde operasyon ve yaptırımlara geçildi. Serbest piyasa ekonomisi ve liberalizm/liberal ekonomi adı altında Dünya genelinde olduğu gibi bizde de değişime gidilmesi için adeta yurt dışında öğrenim görmüş/gördürülmüş patentli siyasetçilerimiz içimize ithal edildi. Bu bağlamda :
- Türk halkı yabancı dövizlerle tanıştırıldı...
- Eğitim sistemi allak bullak edildi...
- Halk lüks tüketim mallarına alıştırıldı...
- Önce orta direk kelimesine bizi alıştırdılar. Başımıza bir de kdv getirildi. İstedikleri vergiyi halktan toplanmanın önünü açtılar...
- Önce seks filmleri ile bu halk tanıştırılarak toplumumuzun utanç ayarları ile oynandı....
- Önce sağ-sol görüşlü diye sonrada mezhepsel çatışmalarla bu halkı birbirine kırdıttılar. Akabinde de bizi etnik ayrışmaya sokarak içimizde ki beyinsizleri Kürt/Türk, Türk/ Çerkez, laz gibi ayrımlara ittiler. Bu asalak kuduz köpekler bu halkın evlatlarını bir birine kırdırttılar.
- Yetmedi başımıza fetö melanetini getirdiler...
Sanmayın ki asimetrik kapitalist sömürge plan ve savaşları sadece ülkemizle sınırlı kaldı. Meksika'da, Panama'da, Yugoslavya'da, Doğu blok ülkelerinde, Irak'ta, Libya'da, Mısır'da, Venezuella'da, İran'da, Afganistan'da, Suriye'de ve Dünya'nın bir çok yerinde adım adım sinsice planlarını yürüttüler ve gerçekleştirdiler.
Ve her defasında bize modernlik ve digital çağ yenilikleri adı altında sahte gülücüklerle ve geleceğimiz çocuklarımızın bu yeniliklerden mahrum kalmasın diye adeta bize çok elzem şeymiş gibi dikte ettirtdiler. Başarısız politikacılardan hesap sorulmadı, soran da çıkmadı. Sordurtmadılar da... Her yapanın yanına kâr kaldı. Sormaya kalkanları da bir şekilde suçlayarak ekarte ettiler....
Bir söz var "Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu"
Ve nitekim oyun çıktıda...
Hiç tankla, topla, tüfekle, nükleer silahla yada digital bir savaş olmadan ancak elektron mikroskopu ile görülebilen bir virüsle adi mahluklar Dünya'yı kıyamet alanına çevirdiler. Sevdiklerimizi, yakınlarımızi kaybettik. Çoluk çocuk ölüm korkusuyla evimize hapsedildik. Ve şimdi kapımızda yeni "Dünya düzeni" gibi kulağa hoş gelen söylemlerle bize dayatmalar kapımızda. Hepimize günaydın nur topu gibi bir çocuğumuz kucağımızda olmuş oldu. İsmi de "YAPAY ZEKA DÜNYASI"...
Konuyu açacağım yapay zeka dünyası başımıza nasıl patlayacak bir görelim:
Bu virüsü yayanların hedefi Dünyaya tamamen yapay zekalı satıcıları kadrolarına alarak herşeyi avuçlarına almak egemen olmaktı. Kısmen başardılar diyebilirim. Amaçları tüm devletlerin ekonomilerini çökerterek, en milli ve köklü kuruluşları çok cüzzi miktarlara ellerinden almaktı. Buna paralel olarak da ülkeler, yöneticileri ve yönetim şekilleri değişikliğe uğratılarak, her şeyi kendi lehlerine uygun dizayn etmekti. Görüldüğü gibi de önlerinde bir engel kalmadı. Yani artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Bundan en büyük yarayı biz insanlar alacağız. Nasıl mı :
- Tazminat yok..
- S.G.K. ödemesi yok..
- Hasta oldum yok..
- Yıllık izin sorunu yok..
- Fazla mesai saati sorunu yok..
- Yoruldum yok..
- Moralim bozuktu hiç yok..!!
Yapay zekalı satıcıları herkes kadrolarına alacak. Günümüzde uygulanan, bilinen ve tecrübe edilen her şey unutulacak.. Neredeyse her şey yapay zekaların kontrolünde olacak..!!
Duygusal satışlar dediğimiz müşteri tezgahtar ilişkileri tamamen bitecek yada nadiren olacak. Herkes bu duygusal servisleri artık veremeyecek.
Yani sizin anlayacağınız yapay zekalar tüm sektörleri bir bir ele geçirecek. Herkese hayvanların kulaklarına takılan bir küpe gibi vücudunuzun uygun bir yerine bir çip takılıp sizi 24 saat B.B.G evi gibi dikizleyecek bir "YAPAY ZEKA DÜNYASI" artık kapımızda...
Gelecekte mağazalar nasıl olacak biliyormusunuz :
- Satış mağazaları kapanacak, yada küçülecek, herşey sadece internet ortamında satılacak. Para yüzü artık görmeyeceksiniz. Blockchain sistemle bitcoin, kripto paralarla bir bilinmeze doğru bizi sürüklüyorlar adeta...
- Bir tane alana bir tane bedava veren, kampanyalı ürün satan, rengi iyi derecede ama berraklığı çok düşük seviyede ürünleri satan markalar için sorunlar yaşanacak, küçülecekler ve belki de, markaların çoğu kapanacak..
- Geleceğin teknolojilerine yatırım yapacak olanlar, geleceğe yönelik ekipler kuranlar sağlam ayakta durabilecekler..!
Bunu ilk gerçekleştirenler, pastanın büyük bir parçasından faydalanacak. En önemlisi hayatta kalacaklar..!
- Günümüzde hayal bile edilemeyecek mağaza konseptleri ortaya çıkacak. Mağaza içindeki her uygulama, müşteriden veri toplamakla ilgili olacak. Koltuğa oturdukları andan itibaren veriler alınmaya başlanacak.
- Müşteri nerede heyecanlandı? Kan dolaşımı hangi aşamada hızlandı? Hangi üründe nabzı değişti? Servisin hangi aşamasında ses tellerinde değişkenlik gösterdi bir nevi yalan makinesi gibi, ama müşteriye bir şeylerin bağlanmadığı bir sistem oluşmakta..!!
- Ürün stoğuna gerek kalmayacak.
Müzik sistemleri, mağaza içinde alınan verilerle müşterinin psikolojik durumuna göre parçalar çalacak.
- Havalandırma ve mağaza içi koku sistemleri müsterinin ruhsal durumuna göre değişkenlik gösterecek. Müşterilerin psikolojik moduna göre kokular yayılacak. Bölüm bölüm hemde..!!
- Basit satış eğitimlerindeki “ucu açık sorular sorun..” öğretileri sona erecek.
- Satışları yapay zekalar gerçekleştireceği için, müşterilerin düşüncelerini, mimiklerinden tespit edecekler. İnsan yüzünde toplam 60 adet kasın her hareketini yapay zeka inceleyip size satış yapacak. Kaçarı yok.
Yapay zeka bizi tamamen teslim alacak..!!
Nasıl hoşunuza gittimi bütün bunlar. Biz insanları ne menem bir bela bekliyor farkında mısınız bilmiyorum ama bunlar yakın zamanda bir bir gerçekleşecek..
Bir gün öncesinden yada üç gün öncesinden halk uyarılarak cumartesi - pazar sokağa çıkma yasağı ilan edilebilecekken sağolsun bizim yöneticilerimiz sokağa çıkmaya iki saat kala yasağı uygulayarak neredeyse bulaşmayan halkımıza da bu sayede bulaştırmalarına vesile oldular belki de. Eğer biz bir birimizi yönetemiyorsak, makinalar bizi yönetecekse "YAPAY ZEKA" belası çok yakınımızda demektir.