Osmanlı İmparatorluğu bizim zayıf zannettiğimiz dönemlerde bile dünyanın en önemli devletlerinden biriydi ve dünyadaki bütün Müslümanlar'ın şemsiyesi konumundaydı. Afrika'dan Asya'ya bütün Müslümanlar'ın gözü kulağı hilafetin merkezinde, yani İstanbul'daydı.Asya Müslümanları özellikle de Hindistan Müslümanları, hilafetin merkezi olduğu için Osmanlı İmparatorluğu'nu yakından takip ediyorlardı. Madagaskar'dan Myanmar'a kadar her taraftaki Müslümanlar halifeyle ilişki kurmuşlardı. 1870'te Birmanya'daki (Myanmar) Ava sultanının sadrazamı Osmanlı yönetimiyle ilişki kurmak için mektup göndermişti.
Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlar, Rohingyalılar'dır. Bengal, Urdu ve Burma dillerinin karışımı bir dil konuşurlar. 15-16. yüzyıllardaki Bengal Sultanlığı zamanından itibaren günümüze kadar gelirler.Arakan'daki Müslümanlar'ın II. Dünya Savaşı'nın ardından bölgede bağımsız bir devlet kurmak istemeleriyle çatışmalar başladı. Binlerce Müslüman ya öldürüldü ya da evini terk etmek zorunda kaldı. 1989 ve 1991'deki operasyonlardan sonra 250 bin Arakanlı Müslüman Bangladeş'e sığındı. Bir kısmı Birleşmiş Milletler'in baskısıyla evlerine dönebildi.
Hicaz Demiryoluna Para Aktı
II. Abdülhamid döneminde Osmanlı'nın Asya'daki faaliyetleri neticesinde padişah Hindistan, Çin ve Myanmar Müslümanları arasında popüler olmuştu. 1897'de Türk-Yunan Savaşı çıkınca Asya'daki Müslümanlar hemen yardım toplayarak Türkiye'ye gönderdiler. Savaş kısa bir süre sonra Osmanlı'nın zaferiyle sona erdi.Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok demiryolu yapılmıştı; ancak bunların çoğu Avrupalı sermaye çevreleri tarafından inşa edilmişti. Kutsal hac yolculuğunu kolaylaştıracak Hicaz demiryolu dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar'ın yardımlarıyla inşa edildi. Başta Hindistan, Mısır, Rusya ve Fas'tan olmak üzere Endonezya'dan, Singapur'dan, Güney Afrika'dan, Tunus, Cezayir, İngiltere ve Amerika'dan bağışlar yapıldı. Hicaz demiryoluna yardım edenler arasında Myanmarlı Müslümanlar da vardı. Osmanlı yönetimi Myanmar'dan yardım gönderenlere Hicaz demiryolu madalyaları göndererek teşekkür etti.Balkan Savaşı'nda Gönderilen Yardım
II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra hükümdar olan Sultan Mehmed Reşad'ın tahta çıkışı; dünyanın her tarafındaki Müslümanlar'ın yanı sıra, Myanmar'daki Müslümanlar tarafından da telgraf gönderilerek kutlandı.1911'de İtalyanlar'ın Libya'yı işgali üzerine dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar'dan yardım gönderildi ve İtalya değişik ülkelerde protesto edildi. 1912'de Balkan savaşları sırasında Hindistan, Çin, Singapur ve Myanmar'daki Müslümanlar'dan maddi yardımlar geldiği gibi, sağlık eki¬pleri de teşkil edilerek Türkiye'ye gönderilmişti.O dönemde Myanmar'ın adı Birmanya (Burma) idi. Birmanya'daki Müslümanlar topladıkları yardımları konsolosluk, Osmanlı Bankası ve Avrupa bankaları aracılığıyla Türkiye'ye gönderdiler. Örneğin, İbrahim Ali Molla ve Abdurrahman efendiler topladıkları 800 İngiliz lirasını Rangoon'daki fahri Osmanlı şehbenderliğine teslim etmişlerdi. Yine savaş yardımı olarak Birmanya Hilâl-i Ahmer'i, yani Kızılay'ı üyelerinden İbrahim Ali Molla ve Abdurrahman ve Cemal efendiler topladıkları 3000 İngiliz lirasını göndermişlerdi. Rangoon'un yanı sıra Birmanya'nın önemli şehirlerinden Mandalay'daki Müslümanlar da para toplayarak Osmanlı İmparatorluğu'na gönderdiler. Moulmein şehrindeki Müslümanlar da yardıma katıldılar. Birmanyalı Müslümanlar fakir ve ülkede azınlıkta olduklarına bakmadan ellerinde ne varsa Türkiye'ye yollamışlardı.Myanmar Müslümanları
Myanmar'ın yaklaşık yüzde 5'i Müslüman'dır. Müslümanlar'ın yüzde 68'i Hintli, yüzde 30'u ise Myanmarlı'dır. Müslümanlar'ın yüzde 41'i Arakan bölgesindedir. Kalanlar ise sahil veya merkezi yerlerdedir. XI. yüzyıldan itibaren Arap, İranlı ve Hintli Müslüman tüccarların gelişiyle birlikte bölgede İslamiyet'in izleri görülmeye başlanmıştır. İngiliz sömürge döneminde de Hindistan'dan Hintli Müslümanlar gelmiştir.Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlar, Rohingyalılar'dır. Bengal, Urdu ve Burma dillerinin karışımı bir dil konuşurlar. 15-16. yüzyıllardaki Bengal Sultanlığı zamanından itibaren günümüze kadar gelirler.Arakan'daki Müslümanlar'ın II. Dünya Savaşı'nın ardından bölgede bağımsız bir devlet kurmak istemeleriyle çatışmalar başladı. Binlerce Müslüman ya öldürüldü ya da evini terk etmek zorunda kaldı. 1989 ve 1991'deki operasyonlardan sonra 250 bin Arakanlı Müslüman Bangladeş'e sığındı. Bir kısmı Birleşmiş Milletler'in baskısıyla evlerine dönebildi.