Temeli çocuklukta atılan ve kişinin yaşamını olumsuz etkileyen obezite ile mücadeleye destek olan Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu öğrencileri, “Hareketi Sevelim, Sağlıklı Beslenelim” projesi başlattı. Havuç, balık, süt gibi gıdaların şekli verilmiş kostümler giyerek anaokullarını ziyaret eden öğrenciler, çocuklara beslenme alışkanlıkları konusunda hem eğlenceli hem de bilgilendirici eğitimler verdi.
Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan araştırmaya göre son beş yılda obezite görülme oranının yüzde 26,5’ten 28,7’ye yükseldiği Türkiye'de anaokulu öğrencileri için proje başlatan akademisyenler ve öğrencileri, 30 yaşından küçüklerde de obezitenin hızla yaygınlaştığına dikkat çekti. Bazı anaokullarına giden ve yenmesi gereken brokoli, havuç ve balık gibi besinlerin şeklindeki kostümleri giyen üniversite öğrencileri, sağlıklı beslenme konusunda çeşitli bilgiler aktardı. Projenin danışmanlığını ise Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel ve Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu yaptı.
'ÇOCUKLARIN İLGİSİNİ ÇEKMEK İSTEDİK'
Obezitenin yaygınlaşması ve çocuk yaş grubunu tehdit etmesi üzerine harekete geçtiklerini belirten Dr. Fadıloğlu, “Kişileri zorlayan en önemli faktör, alışkanlıkların değiştirilmesi ve alınacak önlemlerin yaşama geçirilmesidir. Bu anlamda çocukluk dönemi insanlara yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite ve temizlik alışkanlığının kazandırılması ve yaşam boyu devam ettirilmesi için en uygun dönemdir. Bu etkinlikte amaç, düzenli ve sağlıklı beslenme konusunda ve fiziksel aktivitenin öneminin anlatılarak, çocukluk yıllarından itibaren bilinçlendirme çalışmalarının yapılmasıdır. Çocuklar bu şekilde hem yeterli ve dengeli beslenmenin önemini anlayacaklar hem de egzersiz yaparak vücudun hareket etmesi ve kalori harcaması konusunda bilgi sahibi olacaklar.” dedi.
OKUL VE EVLERDE ALINACAK ÖNLEMLER
Türkiye’de obezite konusunda çocukları bekleyen tehlikelere de dikkat çeken Fadıloğlu, hem okullarda hem de evlerde alınabilecek tedbirleri şöyle sıraladı:
- Düzenli ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı, okul programlarına dahil edilmeli.
- Okul kantinlerinde yüksek kalorili, şeker ve karbonhidrat içeriği yüksek gıdalar yerine ayran, süt, yoğurt, meyve, taze meyve suları ve sütlü tatlılar satılmalı.
- Yemekhanelerdeki menü seçiminde hassas olunmalı. Çocukların sevecekleri, bütün besin gruplarını içeren, sağlıklı ve dengeli menüler oluşturulmalı. Her çocukta bazı gıdaları yememe durumu olabileceğinden, yemeklerin isimlerini ya da sunumlarını değiştirerek ilgilerini çekme yoluna gidilebilir.
- Kahvaltı konusunda büyükler, çocuklara örnek davranışlar sergilemeli. Beslenme çantalarına yağlı, şekerli gıdalar koymamaya özen gösterilmeli.
- Çocuğa ödül olarak abur cubur yiyecekler vermekten kaçınılmalı.
- Fastfood gıdalar az miktarda yenmeli, bir beslenme şekli haline dönüştürülmemeli. Bu yiyeceklerin zararlı olduğuna inanmaları için aileler mutlaka örnek davranışlar göstermeli.
- Aileler, evde yemeklerini birlikte, yemek masasında yemeye özen göstermeli. Yemek listesini hazırlarken beslenme piramidinde yer alan besin gruplarının her birinden yeterli ve dengeli miktarlarda olacak şekilde hazırlamaya önem vermeli.
Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan araştırmaya göre son beş yılda obezite görülme oranının yüzde 26,5’ten 28,7’ye yükseldiği Türkiye'de anaokulu öğrencileri için proje başlatan akademisyenler ve öğrencileri, 30 yaşından küçüklerde de obezitenin hızla yaygınlaştığına dikkat çekti. Bazı anaokullarına giden ve yenmesi gereken brokoli, havuç ve balık gibi besinlerin şeklindeki kostümleri giyen üniversite öğrencileri, sağlıklı beslenme konusunda çeşitli bilgiler aktardı. Projenin danışmanlığını ise Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel ve Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu yaptı.
'ÇOCUKLARIN İLGİSİNİ ÇEKMEK İSTEDİK'
Obezitenin yaygınlaşması ve çocuk yaş grubunu tehdit etmesi üzerine harekete geçtiklerini belirten Dr. Fadıloğlu, “Kişileri zorlayan en önemli faktör, alışkanlıkların değiştirilmesi ve alınacak önlemlerin yaşama geçirilmesidir. Bu anlamda çocukluk dönemi insanlara yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite ve temizlik alışkanlığının kazandırılması ve yaşam boyu devam ettirilmesi için en uygun dönemdir. Bu etkinlikte amaç, düzenli ve sağlıklı beslenme konusunda ve fiziksel aktivitenin öneminin anlatılarak, çocukluk yıllarından itibaren bilinçlendirme çalışmalarının yapılmasıdır. Çocuklar bu şekilde hem yeterli ve dengeli beslenmenin önemini anlayacaklar hem de egzersiz yaparak vücudun hareket etmesi ve kalori harcaması konusunda bilgi sahibi olacaklar.” dedi.
OKUL VE EVLERDE ALINACAK ÖNLEMLER
Türkiye’de obezite konusunda çocukları bekleyen tehlikelere de dikkat çeken Fadıloğlu, hem okullarda hem de evlerde alınabilecek tedbirleri şöyle sıraladı:
- Düzenli ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı, okul programlarına dahil edilmeli.
- Okul kantinlerinde yüksek kalorili, şeker ve karbonhidrat içeriği yüksek gıdalar yerine ayran, süt, yoğurt, meyve, taze meyve suları ve sütlü tatlılar satılmalı.
- Yemekhanelerdeki menü seçiminde hassas olunmalı. Çocukların sevecekleri, bütün besin gruplarını içeren, sağlıklı ve dengeli menüler oluşturulmalı. Her çocukta bazı gıdaları yememe durumu olabileceğinden, yemeklerin isimlerini ya da sunumlarını değiştirerek ilgilerini çekme yoluna gidilebilir.
- Kahvaltı konusunda büyükler, çocuklara örnek davranışlar sergilemeli. Beslenme çantalarına yağlı, şekerli gıdalar koymamaya özen gösterilmeli.
- Çocuğa ödül olarak abur cubur yiyecekler vermekten kaçınılmalı.
- Fastfood gıdalar az miktarda yenmeli, bir beslenme şekli haline dönüştürülmemeli. Bu yiyeceklerin zararlı olduğuna inanmaları için aileler mutlaka örnek davranışlar göstermeli.
- Aileler, evde yemeklerini birlikte, yemek masasında yemeye özen göstermeli. Yemek listesini hazırlarken beslenme piramidinde yer alan besin gruplarının her birinden yeterli ve dengeli miktarlarda olacak şekilde hazırlamaya önem vermeli.