Münih’te “Staetdisches Klinikum München GmbH” bünyesinde faaliyet gösteren Schwabing Kliniği’nde Türklere özel düzenlenen konferansta şeker hastalarına trafik uyarıları yapıldı.
Genelde yüksek şekere konsantre olunurken ‘düşük şeker’ sorununun göz ardı edildiğine dikkati çeken Klinik Diyabet Kursları müdiresi Hedwig Rauch, ‘Şekeriniz 60 altına düştüğünde şeker komasına girip bayılabilirsiniz. Eğer yanınızda birisi yoksa kafanızı bir yere çarpmış olabilir ve kan kaybından yaşamınızı yitirebilirsiniz’ dedi.
YAKINLARINIZI BİLGİLENDİRİN
Şeker hastası olunduğunun saklanılmaması gerektiğini söyleyen Rauch, ‘Özellikle aile yakınlarınız ve bütün gün beraber olduğunuz yakın iş arkadaşlarınız şeker komasına girdiğinizde ilk müdahalenin nasıl yapıldığını bilmelidir. Bir şeker hastası bayıldığında hemen 112’yi arayıp cankurtaran istenilmelidir. Hasta stabil halde yatırılıp, nefes yolları açık tutulmaya çalışılmalıdır. Ayrıca şeker düşmesinden emin isek hemen şeker takviyesi yapılmalıdır’ dedi.
ŞEKER HASTALIĞI VE ARAÇ KULLANMA
Şeker hastalığının çok önemli sinir hasarı ve sinirsel etkileşimlere neden olabileceğinin altını çizen Hedwig Rauch, ‘Şeker hastaları kanlarındaki şeker seviyelerindeki dalgalanmalar nedeniyle ani parlamalar yaşarlar. Bu ani tepkiler genellikle birkaç dakika sürer ve 10-15 dakika içinde hastalar yaptıklarına anlam veremeyip pişman olurlar. Ancak bu durum için şeker hastaları suçlanmamalı. Çünkü ortaya çıkan bu durum onların ellerinde değil’ dedi.
Rauch, ‘Trafikte tahammülsüz, nezaketten uzak hareketlerin ve bazen de şiddetli kavgaların nedeni şeker hastalığı olabilir. Sık sık bu duruma düşenler mutlaka bir şeker testi yaptırmalıdır. Şeker düşüklüğü nedeniyle kazaya sebep olursanız ehliyetiniz elinizden alınabilir’ dedi.
Hedwig Rauch’in araç kullanan şeker hastalarına tavsiyeleri ise şöyle: ‘Şeker hastası olarak araç kullanmak için bazı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Araç içerisinde her zaman yeteri miktarda hızla etkisini gösteren karbonhidratlı yiyecekleri (örneğin üzüm şekeri) el altında bulundurun. Sürücünün yanındaki kişi de bunların nerede bulunduğunu bilmelidir. Kan şekeri testi şeritleri ve kan şekeri ölçme aletinizi aracınızda bulundurun. Uzun yolculuklar öncesinde güvenlik nedenleri ve hukuki nedenlerden dolayı kan şekerinizi ölçüp, sonucunu defterinize yazınız. Şekerinizin düştüğünden çok az bir şüpheniz dahi olduğunda direksiyon başına geçmeyin veya seyir halindeyseniz derhal yolculuğunuza ara verin, kontak anahtarını çıkarın, hızlı etki eden bir karbonhidratlı yiyecek yiyin ve şekeriniz tekrar normale dönene kadar bekleyin.
Hatalı bir hareket sonrası veya herhangi bir rutin polis kontrolünde bahane olarak şeker hastası olduğunuzu söylemeniz zararınıza olabilir. Bu durumda polis ehliyetinize el koyarak sizden sağlık durumunuzun araç kullanmaya elverişli olup olmadığı konusunda rapor isteyebilir ve bu raporun her yıl yinelenmesi söz konusu olabilir’.
Zaman
Genelde yüksek şekere konsantre olunurken ‘düşük şeker’ sorununun göz ardı edildiğine dikkati çeken Klinik Diyabet Kursları müdiresi Hedwig Rauch, ‘Şekeriniz 60 altına düştüğünde şeker komasına girip bayılabilirsiniz. Eğer yanınızda birisi yoksa kafanızı bir yere çarpmış olabilir ve kan kaybından yaşamınızı yitirebilirsiniz’ dedi.
YAKINLARINIZI BİLGİLENDİRİN
Şeker hastası olunduğunun saklanılmaması gerektiğini söyleyen Rauch, ‘Özellikle aile yakınlarınız ve bütün gün beraber olduğunuz yakın iş arkadaşlarınız şeker komasına girdiğinizde ilk müdahalenin nasıl yapıldığını bilmelidir. Bir şeker hastası bayıldığında hemen 112’yi arayıp cankurtaran istenilmelidir. Hasta stabil halde yatırılıp, nefes yolları açık tutulmaya çalışılmalıdır. Ayrıca şeker düşmesinden emin isek hemen şeker takviyesi yapılmalıdır’ dedi.
ŞEKER HASTALIĞI VE ARAÇ KULLANMA
Şeker hastalığının çok önemli sinir hasarı ve sinirsel etkileşimlere neden olabileceğinin altını çizen Hedwig Rauch, ‘Şeker hastaları kanlarındaki şeker seviyelerindeki dalgalanmalar nedeniyle ani parlamalar yaşarlar. Bu ani tepkiler genellikle birkaç dakika sürer ve 10-15 dakika içinde hastalar yaptıklarına anlam veremeyip pişman olurlar. Ancak bu durum için şeker hastaları suçlanmamalı. Çünkü ortaya çıkan bu durum onların ellerinde değil’ dedi.
Rauch, ‘Trafikte tahammülsüz, nezaketten uzak hareketlerin ve bazen de şiddetli kavgaların nedeni şeker hastalığı olabilir. Sık sık bu duruma düşenler mutlaka bir şeker testi yaptırmalıdır. Şeker düşüklüğü nedeniyle kazaya sebep olursanız ehliyetiniz elinizden alınabilir’ dedi.
Hedwig Rauch’in araç kullanan şeker hastalarına tavsiyeleri ise şöyle: ‘Şeker hastası olarak araç kullanmak için bazı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Araç içerisinde her zaman yeteri miktarda hızla etkisini gösteren karbonhidratlı yiyecekleri (örneğin üzüm şekeri) el altında bulundurun. Sürücünün yanındaki kişi de bunların nerede bulunduğunu bilmelidir. Kan şekeri testi şeritleri ve kan şekeri ölçme aletinizi aracınızda bulundurun. Uzun yolculuklar öncesinde güvenlik nedenleri ve hukuki nedenlerden dolayı kan şekerinizi ölçüp, sonucunu defterinize yazınız. Şekerinizin düştüğünden çok az bir şüpheniz dahi olduğunda direksiyon başına geçmeyin veya seyir halindeyseniz derhal yolculuğunuza ara verin, kontak anahtarını çıkarın, hızlı etki eden bir karbonhidratlı yiyecek yiyin ve şekeriniz tekrar normale dönene kadar bekleyin.
Hatalı bir hareket sonrası veya herhangi bir rutin polis kontrolünde bahane olarak şeker hastası olduğunuzu söylemeniz zararınıza olabilir. Bu durumda polis ehliyetinize el koyarak sizden sağlık durumunuzun araç kullanmaya elverişli olup olmadığı konusunda rapor isteyebilir ve bu raporun her yıl yinelenmesi söz konusu olabilir’.
Zaman