Kadın… Hayatın öznesi, medeniyetin kurucusu, merhametin kaynağı… Dünya Kadınlar Günü, çoğu zaman klişe cümlelerin sıralandığı, birkaç övgüyle geçiştirilen bir gün gibi görünse de aslında çok daha derin anlamlar taşır. Kadın, yalnızca bir gün değil, her an hatırlanması gereken bir varlık.
İnsanlık tarihi boyunca kadın, sadece anne, eş ya da kardeş olarak değil; toplumun şekillendiricisi, ilham vereni ve dönüştürücüsü olarak da var olmuştur. Onun elleri toprağa dokunduğunda bereket, yüreği insanlığa değdiğinde merhamet, kalemi kâğıda dokunduğunda hikmet ortaya çıkar.
Kadının varlığı, yalnızca fiziksel bir mevcudiyetten ibaret değildir. O, sözüyle, duruşuyla, emeğiyle, ruhuyla dünyayı şekillendirir. Öyle ki bir kadının duası, bir milletin kaderini değiştirebilir; bir annenin fedakârlığı, nesilleri inşa edebilir.
Ancak ne gariptir ki, kadının kıymeti bazen en çok sözlerin süslendiği günlerde unutulur. Oysa gerçek değer, ona bir gün değil, her gün saygı göstermekle, hak ettiği yeri teslim etmekle mümkündür. Zira kadın, yalnızca güçlü olduğu için değil, var olduğu için değerlidir.
Ve işte, her şeyin özü burada gizli: Kadınca bir dokunuş, dünyayı güzelleştirmeye yeter de artar bile…
Toplumun Kanayan Yarası Kadına Şiddet
Fakat ne hazindir ki, o zarif eller bazen şefkatle değil, zulümle karşılık bulur. Kadının varlığı, kimi zaman değer görmek yerine şiddetle bastırılmaya çalışılır. Oysa bir kadına yönelen her kötü söz, her incitici bakış, her şiddet eylemi, yalnızca onu değil, bütün bir toplumu yaralar. Çünkü kadın, hayatın özüdür; onun kırılması, hayatın dengesinin bozulması demektir.
Şiddet, yalnızca fiziksel değildir. Bir kadının hayallerini küçümsemek, onu susturmak, seçimlerine ket vurmak da şiddetin başka yüzleridir. Kimi zaman sessizlik bile bir şiddet biçimidir; çünkü görmezden gelinen bir yara, zamanla büyür, toplumun derinlerine kök salar.
Oysa kadına uzanan eller, şefkatle dokunmalı; sözler, onu yüceltmeli; toplum, ona nefes alacak bir alan sunmalıdır. Unutulmamalıdır ki bir kadın güçlüyse, aile güçlüdür; aile güçlüyse, toplum sağlam temeller üzerine inşa edilir.
Şiddetin son bulduğu bir dünya, ancak kadına verilen değerle mümkündür. Ve gerçek anlamda değer vermek, onu yalnızca anmakla değil, hak ettiği gibi yaşamasına izin vermekle olur. İşte bu yüzden, kadının sesi daha çok duyulmalı, onun varlığı sadece bir günde değil, her an kıymet bulmalıdır.
Kadınca bir dokunuş, şiddetin yerine sevgiyi, korkunun yerine güveni, sessizliğin yerine sesi getirebilir. Yeter ki ona fırsat verilsin, yeter ki hayatın her alanında hak ettiği yeri almasına izin verilsin. Çünkü kadın, yalnızca güçlü olduğu için değil, insan olduğu için yaşamalı, var olmalı ve değer görmelidir.
Kadınca Edep
Kadın, yalnızca hayatın içinde değil, edebiyatın ruhunda da derin izler bırakmıştır. Kalemi eline aldığında kelimeleri incelikle işler, mısralarında merhametin ve zarafetin izlerini taşır. Onun yazdığı her kelime, hayata dair bir dokunuş gibidir; bazen isyan, bazen umut, bazen de sessizce akıp giden bir gözyaşı...
Tarih boyunca birçok kadın yazar ve şair, kendi sesini duyurmak için mücadele etti. Divan edebiyatının güçlü kadın şairlerinden Mihri Hatun, erkek egemen bir dönemde cesur dizeler yazmaktan çekinmedi. Tanzimat’tan itibaren kadın kalemler daha fazla görünür oldu; Halide Edib’in güçlü karakterleri, Fatma Aliye’nin kadın haklarına dair fikirleri, günümüze miras kalan ışıklardır.
Kadının edebi kişiliği, yalnızca kaleminin gücüyle değil, duygu dünyasının derinliğiyle de şekillenir. Bir kadının kalemi, yaşanmışlıkların süzgecinden geçen hislerle beslenir. Onun şiirleri, kimi zaman anne şefkatiyle sarar, kimi zaman sevdanın en derin yerinden seslenir, kimi zaman ise acıyı, haksızlığı haykırır.
Ve ne güzeldir ki, kadın yazdıkça dünya biraz daha anlam kazanır. Onun kaleminden dökülen her kelime, bir bahar dalı gibi yeniden filizlenir. Çünkü kadın, edebiyatın yalnızca bir öznesi değil, aynı zamanda en derin ilhamıdır.
Kadınca bir dokunuş, bir dizede, bir hikâyede, bir romanda ölümsüzleşir. Ve o dokunuş, zaman geçtikçe daha da kıymetlenir, hayatın en güzel köşesinde kendine yer bulur.
Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun Yeryüzünün İnci Taneleri.
"Hergün kadının yeri kıymeti bilinmeli ve korunmalı" Kıymetli Amine hocam yüreğinize sağlık iyiki varsınız teşekkürler