Tarihler boyunca isim yapmış nice kahramanlar vardır. Bu kahramanların her biri idealist insanlardır.
Günümüzde bu idealist insanların çok az sayıda olduklarını görmekteyiz. İnsanların nasıl doğdukları değil nasıl yaşadıkları ve öldükleri çok önemlidir.
Ülkücülerin her birinin hikayesi vardır. Ülkücüler günü birlik yaşayan insanlar olmamıştır. Ülkücüler kendi geleceklerini değil daima vatanın ve milletinin geleceğini düşünen insanlardır.
Bu yüzdendir ki, Türk milletine ve vatanına düşman olanlar önce ülkücüye düşman olmuştur. Bu anlamda da Ülkücünün çilesi hiç bitmez. Türk milletini bölmek parçalamak isteyenler, vatanımıza ve bayrağımıza göz dikmek isteyen emperyalist zihniyetler ve yerli işbirlikçileri önce oyunlarını ülkücü teşkilatlar üzerinde gerçekleştirmek için planlamalar yapmaktadır. Çünkü karşılarına dikilecek ve ilk ayağa kalkaçak olan ülkücü harekettir. Ülkücü Hareket, bu topraklarda korkusuzca yaşamanın ve hür bir şekilde bu topraklar üzerinde gezinmenin önemli bir pirim ödemediğiniz sigortadır.
Ülkücüler bu ülkenin erken uyarı sistemi ve sigortasıdır. Ülkücüler bu vatanın teminatıdır. Her zaman karşılık beklemeden vatan için çalışmış ve bu memleketi bölmek ve parçalamak isteyenlere karşı savaşmış binlerce şehit ve gazi vermiştir.
Ülkücülerin ilk öğretmeni, eğitimcisi ve Ülkücü hareketin fikir babalarından Dündar Taşer, ülkücülerin hangi özellikte ve karakterde olduklarını şu cümlelerle ne güzel ifade ediyor:
“Kendilerini cemiyetlerinden sorumlu sayıyorlar. Vazife duyguları vardır. Canları başları, istikballeri emelleri için vakıftır. Tutkuları vardır, davaları vardır. Yan yana karşı karşıya her şeyi hiçe sayarak vuruşuyorlar. Rahatça, üzülmeden ve eğilmeden ölüyorlar. Rahatçılara, makamcılara, çıkarcılara tepeden bakıyorlarsa haklıdırlar.
Milliyetçi gençlerin bir çoğunu tanırım; ifratları ile, tefritleri ile, hataları ile, sevapları ile, Türkiye’yi bütün meseleleriyle yüklenmeye gönüllü ve güçlüdürler. Munis ve terbiyelidirler,
- Serttirler ama odun gibi değil, elmas gibi pırıl pırıl. Türkiye’nin her yerinde varlığını duyuran bu gençlere biz “bozkurtlar” demiştik. Halk “Komandolar” dedi. Komandolar ipeğe sarılmış çeliktir.”
Bugün yetişen ülkücü neslin ise bu değerlerden yoksun ve bihaber olması düşünülemez.
Ülkücü Hareketin İlk günkü heyecan ve aksiyon ruhuna sahiptirler. İmanı tam ülkücü nesil yeniden yetişmektedir. Ülkücüler, Ağabeylerinden devraldıkları Türk-İslam bayrağını gururla ve kirletmeden taşıyacaklarından emin olabilirsiniz.
Ülkücü olduğunu iddia eden, hayatını ülkücülükten geçinmek için kurgulamış Üç beş çapulcuya bakıp Ülkücülerin genelini değerlendirmek veya onların yetiştiği, büyüdüğü, ülkü ocaklarını karalamak haksızlıktır; düşmanlıktır veya o düşüncenin altında yatan bir garabet ve ihanettir.