İşitmek sadece duymak değil, hayata karışmaktır.
Mesleğimi seviyorum.
Sevmenin ötesinde, bazen yüreğimde bir teşekkür duygusuyla doluyorum.
Odyometristlik, yalnızca bir meslek değil; insan hikâyelerine dokunma biçimi.
Bir kulağın değil, bir insanın hayatla bağ kurmasına yardım etme çabası. Ve bu bağ bazen yalnızca küçücük bir işitme cihazıyla kuruluyor.
Yıllar içinde yüzlerce işitme cihazı kullanıcısıyla tanıştım.
Her birinin hikâyesi ayrıydı ama içlerinde ortak bir şey vardı:
Sessizliğin içinde uzun süre kalmış olmanın izi.
Kimisi cihazı ilk kez taktığında şaşkınlıkla çevresine bakındı.
Kimisi kuş seslerini duyduğunda gözleri doldu.
Kimi ise başını hafifçe eğip gülümsedi; sanki sessiz bir “teşekkür” eder gibiydi.
Ve ben her defasında içimden “İyi ki bu mesleği yapıyorum.” dedim.
Başlangıçta hep bir tereddüt olur.
“Herkes fark eder mi?”
“Rahatsızlık verir mi?”
“Ya kulağıma alışamazsam?”
Ama o ilk ses…
Eşinin sesi, çocuğunun gülüşü, torunun “dede” deyişi…
Doğanın rüzgârı, suyun şırıltısı, bir yaprağın hışırtısı…
İşte o an, her şüphe yerini bir mutluluğa bırakır.
Ve çoğu hasta aynı cümleyi kurar:
“Keşke daha önce taksaydım.”
Çünkü işitme cihazı sadece bir tıbbi aygıt değildir.
O, bazen bir çocuğun dünyaya açılan penceresidir.
Bazen bir yaşlının yalnızlıktan kurtulduğu yoldaş…
Bazen bir annenin yeniden çocuğuna sarılma vesilesidir.
Bazen de bir dedenin torunuyla kurduğu sıcacık bir köprüdür.
İşitmek sadece duymak değildir.
İletişim kurmaktır.
Ve iletişim, insanın en temel ihtiyacıdır.
İşitemeyen biri zamanla konuşmamaya, konuşmayan biri ise uzaklaşmaya başlar.
Ama bir sesle, bir kelimeyle, bir çağrıyla…
Hayat yeniden başlar.
Bir hastam vardı; yıllardır çocuklarının konuşmalarını yalnızca dudaklarına bakarak anlamaya çalışıyordu. Cihazı taktığında ilk duyduğu cümle oğlunun “Anne, seni çok seviyorum.” sözleri oldu.
O anki bakışını unutamam. Gözleriyle o cümleyi duymak değil, yüreğine işlemekti sanki. Sadece ses değil, aralarındaki mesafe de o an kısaldı.
İşitme cihazı, özgüveni geri getirir.
Sosyal hayata katılımı kolaylaştırır.
İnsanlar arasında yeniden var olma duygusu kazandırır.
Küçücük bir cihazla, koskoca bir hayat değişebilir.
Ben bu yazıyı yalnızca bir odyometrist olarak değil;
İnsanların yüzlerindeki ilk o tebessümü görmüş biri olarak yazıyorum.
Bir sesle birlikte açılan umutlara, yeniden doğan sevinçlere tanık olmuş biri olarak…
Çünkü bazen bir ses, bir gülümseme kadar değerlidir.
Ve bazen, o gülümseme bir hayatın kırılma noktasıdır.
Unutmayın:
İşitmek yalnızca bir duygu değil;
İnsan olmaya dair en saf, en temel bağlardan biridir.
Sağlıkla kalın.
Ve sessizlikle aranıza bir bağ kurmaya niyet edin.
İbrahim Ethem Demiroğlu
Odyometrist
İşitme kaybı sadece duymamak mı?
Bende işitme cihazı kullanan biriyim ve dedikleriniz de o kadar haklısınız ki bende bunu deneyimledim şöyle söyleyeyim yeniden görmek gibi bir hissiyat
işitme kaybı ve cihaz kullamılanlar için iyi bir yazı toplumsal bilgilendirme ve farkındalık için iyi bir yazı
İyi bir yazı
devlet destekli işitme cihazı uygulamaları hakkında yazı yazarmısınız maddi olarak zorlananlar için bilgilendirici olabilir
İlk kez işitme cihazı kullanacak biri için nelere dikkat etmek gerekir? Korkuları nasıl azaltabiliriz
Çok duyarlı bir yaklaşım olmuş, kaleminize sağlık