YAZIKLAR OLSUN
Bir millet ki, kendi öz vatanında,
Garip yaşıyorsa yazıklar olsun!
Türklüğün öz yurdu Türkistan’ında,
Garip yaşıyorsa yazıklar olsun!
***
Hasret duyuyorsa ezân sesine,
Hançer saplanmışsa, yâr sînesine..
Nasıl girer, haram, Türk hânesine?
Eğer, giriyorsa, yazıklar olsun!
***
“Haksızlığa susan, dilsiz şeytânsa”
Akan mâsûm kanı, hep Müslüman’sa,
Umursamaz hangi zâlim vicdânsa,
Köz köz yanmıyorsa, yazıklar olsun!
***
Üçyüz milyon Türksün, nedir bu zillet!
Önce sen kükre ki, diklensin millet!
Elden gider iken, nâmûsla iffet,
Devlet susuyorsa, yazıklar olsun!
***
Kavur kavur Kerkük, sızılı Turfan;
Çileli Urumçi, Karabağ’da kan...
Yanar Gümülcine, hazanda Kazan,
Kırım ağlıyorsa, yazıklar olsun!
***
Niçin düşman değil, dostlar uyurlar
Niçin yapayalnız, bilmem, Uygurlar?
Onları kuşatan, o zâlim surlar,
Yanıp- yıkılmazsa, yazıklar olsun!
***
Zehir dökülmekte cevherimize..
Güneş doğmaz oldu seherimize..
Kelepçe vuruldu dillerimize..
Diller çözülmezse, yazıklar olsun!
***
Nerede Kürşâdlar, Osman Baturlar,
Dünyaya nam salan o bahadırlar?
Tek yürek hâlinde, bütün ordular..
Birlik olunmazsa, yazıklar olsun!
***
Kendi diyârında, öz mekânında,
Ovasında, şehirinde, dağında,
Baba ocağında, yâr kucağında,
Mazlûm korunmazsa, yazıklar olsun!
** *
Feryâdı-figânı, Çad-Myanmar’ın,
Gazzeli, Yemenli saf çocukların,
Bağdatlı, Musullu kadın-kızların,
Duyulmuyor ise, yazıklar olsun!
***
Ayrılmak ne zordur, yarenden- eşten;
Dildeşten, hâldeşten, hem gönüldeşten!
Hasretli kalblerde kor kor ateşten,
Güneş doğmuyorsa, yazıklar olsun!