Savaşın gölgesinde diplomasi yeniden şekilleniyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 15 Mayıs’ta Türkiye'de gerçekleştirilmesi planlanan görüşmeler öncesinde yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın diyalogdan kaçmadığını ve müzakerelere açık olduğunu duyurdu. Zelenskıy, Rusya'nın toplantıya kimle katılacağının belirleyici olacağını vurguladı: "Kararlarımız Rusya’nın tavrına bağlı olacak. Görüşmelerden korkmuyoruz, yarın Türkiye’deyiz."
Türkiye’de Kritik Zirve: Müzakereye Açığız
Zelenskıy, 14 Mayıs gecesi yayınladığı video mesajda, Türkiye'deki görüşmelerin formatına ilişkin ekibiyle toplantılar gerçekleştirdiklerini belirtti. “Rusya tarafından kimin katılacağını görmek istiyoruz. Medyaya yansıyan bilgiler şu ana kadar tatmin edici değil” dedi.
ABD eski Başkanı Donald Trump’ın da Türkiye'deki toplantılara katılma ihtimalinin değerlendirildiğini belirten Zelenskıy, bu durumun sürece etki edebileceğini vurguladı. “Bu hafta çok şeyi değiştirebilir ama şu an her şey şekillenme aşamasında.”
Zelenskıy, Nariman Celal’i Ankara Büyükelçisi Olarak Atadı
Türkiye ziyareti öncesinde bir diğer önemli gelişme de diplomatik kadroda yaşandı. Ukrayna Cumhurbaşkanı, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’i resmen Ankara Büyükelçisi olarak atadı. Karar, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı’nın resmi sitesinde yayımlandı.
Aralık 2024’te büyükelçi olarak görevlendirileceği açıklanan Celal, 2021 yılında Kırım'da Rus güçleri tarafından tutuklanmış, 2024 Haziran'ında gerçekleştirilen esir takasıyla serbest kalmıştı.
Avrupa Parlamentosu’nda Kırım İçin Güçlü Mesajlar
Nariman Celal, Brüksel’de düzenlenen “Kırım Haftası” etkinlikleri kapsamında Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Kırım’daki insan hakları ihlallerini dünya kamuoyuna taşıdı. Celal, “Kırım 11 yıldır işgal altında. Orada hiçbir Ukrayna vatandaşı güvende değil” dedi.
Kırım Tatar genç kadın Hatice Buyuhçan’ın kısa süre önce kaybolması ve ardından gözaltına alınmasının son örnek olduğunu belirten Celal, Rus işgalinin günlük yaşamı felç ettiğini ifade etti. “Toprağı konuştuğumuz kadar insanları da konuşmalıyız. Rusya sadece Kırım’la yetinmeyecek; hedef tüm Ukrayna’dır.”
“Kırım Sürgünü Soykırım Olarak Tanınmalı”
Celal, konuşmasının sonunda 18 Mayıs 1944’te gerçekleşen Kırım Tatar Sürgünü’nün bir soykırım olarak tanınması çağrısını yineledi. Sürgün sırasında halkın yaklaşık %46’sının hayatını kaybettiğini anımsatan Celal, Avrupa ülkelerini tarihî adaleti sağlamak için harekete geçmeye davet etti.
Uluslararası Hukuka Net Mesaj: İşgal Kabul Edilemez
Celal’in konuşmasında altını çizdiği bir diğer önemli vurgu ise uluslararası hukuk oldu: “Rusya'nın Kırım üzerindeki egemenliğinin tanınması, sadece Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne değil, Kırım Tatar halkının onuruna da açık bir saygısızlıktır.”
Zelenskıy’nin Türkiye ziyareti ve Celal’in diplomatik görevi, yalnızca iki ülke ilişkilerini değil, Ukrayna-Rusya savaşındaki diplomatik dengeyi de etkileyecek gibi görünüyor. Gözler şimdi 15 Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak kritik zirvede.