Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen ve zeytinlik alanların madenciliğe açılmasını öngören kanun teklifi, hem doğa hem de toplum açısından ciddi bir tehdit olarak görülüyor.
Zeytinlikler: Binlerce yıllık kültürün ve kırsal ekonominin taşıyıcısı
Zeytinlikler, Anadolu’nun en kadim üretim kültürlerinden birini yaşatan, kırsal yaşamı ve yerel ekonomileri ayakta tutan yaşam alanlarıdır. Bu alanların sanayi çıkarları uğruna yok edilmesi, sadece toprağı ve ağacı değil; insanı, yaşamı ve ortak geleceğimizi de hiçe saymak anlamına geliyor.
Ekosisteme ve topluma geri dönüşü olmayan zarar
Teklifin bu haliyle yasalaşmasının, bilimsel bilgi ve toplumsal katılım olmadan alınan bir karar olması nedeniyle ekosisteme ve topluma telafisi mümkün olmayan zararlar vereceği belirtiliyor. Yaşam alanlarımızı ilgilendiren her adımda, şeffaf ve katılımcı bir süreç işletilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Doğaya ve yurttaşa karşı sorumluluk
Zeytinliklerin yok edilmesi, toprağın, suyun ve birlikte yaşamanın bütünlüğünü bozar. Bu nedenle bu kanun teklifinin bir an önce geri çekilmesi çağrısı yineleniyor; tüm karar alıcılar, doğaya ve yurttaşlara karşı sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediliyor.
Zeytin ağacı yaşamdır
Zeytin ağacı yalnızca bir bitki değil, binlerce yıldır hayatı, bereketi ve barışı temsil eden bir yaşam kaynağıdır. Yaşamı savunmak ise hepimizin ortak görevidir.