Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, basına yönelik 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın ‘legal görünüm altında illegal bir yapının’ şekillenmesinde gayreti olanlar arasında olduğu için tutuklandığını ifade ederek, “Belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir.” diye konuştu. Basına yönelik operasyona dünya kamuoyundan gelen eleştirilere tepki gösteren Erdoğan, Avrupa Birliği yetkililerin de önce aynaya bakmaları gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen Konfederasyonu'nun Ankara’da düzenlediği “Yeniden Büyük Türkiye” kongresinde konuştu. Erdoğan, basına yönelik 14 Aralık operasyonun dünyadaki yankısına tepki göstererek “İnlerine girilince, hesap sorulmaya başlanınca feryadı figan, ortalığı gürültüye vermeye başladılar. En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığını, basının susturulduğunu iddia edecek kadar, bunu da dünyaya ağlayarak şikâyet edecek kadar ilkesizler, pervasızlar ve maalesef ahlaktan yoksunlar.” dedi. Yeni büyük Türkiye’den rahatsız olan kesimlerin ‘eski Türkiye’ özleminde olduğunu iddia eden Erdoğan, “Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değildir.” diye konuştu. Türkiye’de atılan manşetlerin ABD ya da AB’de atılamayacağını savunan Erdoğan, Batı’ya seslenerek “Önce aynaya bakmaları lazım. Önce kendi elleri ve yüzlerine bulaşan gazeteci kanlarını temizleyeceklerdir. Önce kendi öz eleştirilerini yapacaklardır. Bunu yapmadıkları sürece manşetleriyle, raporlarıyla, açıklamalarıyla sadece ve sadece kendi itibarlarına zarar verirler.” şeklinde konuştu. Basına yönelik 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’dan ismini zikretmeden söz eden Erdoğan, “Son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de işte ‘legal görünüm altında illegal bir yapının’ şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Ama onun dışında alınan üç kişi emniyet görevlileri. Nerede bu gazeteciler. Ha, belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir.” diye ifade etti.
“YENİ TÜRKİYE, GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN DA HAYALİYDİ”
Osmanlı toprakları üzerinde 64 yeni devletin kurulduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra da dini ve milli değerlere taarruzların devam edildiğine ifade anlattı. ‘Yeniden Büyük Türkiye’ sevdasının hiçbir zaman kaybolmadığını ifade eden Erdoğan, “Yeniden büyük Türkiye, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde bir araya gelen Polatlı’daki top seslerine rağmen, Kurtuluş Savaşı’nı idare eden mebusların hayaliydi. Yeniden büyük Türkiye, Gazi Mustafa Kemal’in hayaliydi. Yeniden büyük Türkiye, merhum Adnan Menderes’in, merhum Turgut Özal’ın, merhum Necmettin Erbakan’ın hayaliydi. Mehmet Akif de, Necip Fazıl da, Akif İnan da işte bu ‘Yeniden Büyük Türkiye’nin hayali ile yaşamışlardı.” diye konuştu.
“YOLSUZLUKLA MÜCADELE EDEN TÜRKİYE KÜRESEL PROJELERİN ŞANTİYESİ OLDU”
Yeni Türkiye ve ‘Yeniden Türkiye’ mücadelesinin artık meyvelerini verdiğini belirten Erdoğan, “Yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele eden Türkiye, küresel projelerin adeta şantiyesi olmuştur. Özgürlükler her alanda daha da genişleyerek ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefini güçlendirmiştir. İnkar, ret, asimilasyon son bulmuş devletle millet muhabbetle kucaklaşmaya başlamıştır.” dedi.
“VATANA İHANET EDENLERİN MÜCADELESİ, ESKİ TÜRKİYE’Yİ DİRİLTME MÜCADELESİDİR”
Eski Türkiye’nin diri tutulması için birilerin mücadele verdiğini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet ‘Yeni Türkiye’ dedikçe, milletten hazzetmeyenler ‘Eski Türkiye’de ısrar etmiştir. Sanmayın ki bu ısrarlarından vazgeçtiler. Türkiye büyüdükçe işte o aktörler eski Türkiye’yi diriltmek için gayret sarf ediyorlar.” şeklinde konuştu. Terör, darbe girişimleri ve ekonomiye yönelik saldırıların eski Türkiye’yi diriltmeye yönelik çalışmalar olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hizmet maskesi altında vatanına ihanet edenlerin kirli mücadelesi, eski Türkiye’yi diriltme mücadelesidir. Ulusal ve uluslararası medyada ortak bir dil ve ortak manşetlerle yapılan algı ve bu algı operasyonları eski Türkiye’yi diriltme çabasıdır.” dedi.
“SON NEFESİMİZE KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Eski Türkiye’yi diriltmeye çalışanlara karşı son nefeslerine kadar mücadelelerin süreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hiçbir zaman rehavete ve yılgınlığa asla mahal vermeyeceğiz. Bizden öncekiler nasıl son nefeslerine kadar mücadele ettilerse bizler de son nefeslerimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
“ÖNEMLİ OLAN GEREKİRSE CANINI ORTAYA KOYUP İSTİKLAL MÜCADELESİ VEREBİLMEKTİR”
Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğinin görülemeyeceğini belirten Erdoğan, öz eleştiri yaptığını söyleyerek “Biz de bu konuda maalesef yanıldık. Yanıltıldık. Şuanda biraz da daha erken netice alabilecekken, gecikmenin sebebi bu olmuştur. Önemli olan gerekirse canını ortaya koyup, istiklal ve istikbal mücadelesini verebilmektir. Hep birlikte! Biz üzerimize düşeni yaparsak inanın millet arkamızda olacaktır.” diye konuştu. Erdoğan, Yaradan’ın samimiyetlerini görüp mutlaka kendileri ile olacağının altını çizdi. Buna örnek olarak da son bir yılda yaşananı örnek olarak gösterdi.
‘DÖNEMİN HAŞHAŞİLERİ OLDU’ SÖZÜNE YOĞUN TEZAHÜRAT
Memur Sen’e milli iradeye sahip çıktığı için özellikle teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönemin başbakanı diye fezleke hazırlayanlar şuanda dönemin haşhaşileri oldu” sözü salonda bulunanlarca ‘bravo’ sesleri ve ıslıkları ile karşılanırken Erdoğan, konuşmasını “Sizin tuzaklarınızın üstünde Allah’ın tuzakları vardır” diyerek sürdürdü.
“BASININ SUSTURULDUĞUNU İDDİA EDEREK DÜNYAYA ŞİKÂYET EDECEK KADAR AHLAKTAN YOKSUNLAR”
‘Paralel yapıyı bir maşa olarak kullanan ‘üst aklın’ bulunduğunu, maşa beceriksiz çıkınca başka yollara da tevessül edeceğini iddia eden Erdoğan, yeni maşa ve yeni kuklaların aranacağını söyledi. “İnlerine girilince, hesap sorulmaya başlanınca feryadı figan, ortalığı gürültüye vermeye başladılar. En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Bu konuda çok başarılı. Gidiyor ağlama duvarında mazlum ve mağdur edasıyla gözyaşı döküyorlar. Bunların da bir ‘ağlama duvarı’ var biliyorsunuz. Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığını, basının susturulduğunu iddia edecek kadar, bunu da dünyaya ağlayarak şikâyet edecek kadar ilkesizler, pervasızlar ve maalesef ahlaktan yoksunlar.” dedi.
HİDAYET KARACA’NIN İSMİNİ ZİKRETMEYEN ERDOĞAN: ONUNLA BERABER BAŞKA ALINAN DA OLACAKTIR
Basına yönelik 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’dan ismini zikretmeden söz eden Erdoğan, “Son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de işte ‘legal görünüm altında illegal bir yapının’ şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Ama onun dışında alınan üç kişi emniyet görevlileri. Nerede bu gazeteciler. Ha, belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir.” diye konuştu.
“İDDİALI KONUŞUYORUM, DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE MEDYA TÜRKİYE’DEKİ KADAR SERBEST DEĞİL”
Uluslararası medyadan bazılarının da bunlarla yol arkadaşı oldukları için bu yalanlara itibar ederek Türkiye’nin aleyhine kampanyalar yaptığını savunan Erdoğan, aynı şekilde Avrupa Birliği’nin bazı yetkililerin de bu tuzağa düştüğünü ifade etti. AB’nin araştırıp, öğrenmeden ya da art niyet içinde söz konusu iftiraların sözcülüğünü yaptığını ileri sürdü. Erdoğan, “Buradan tüm dünyaya açık açık ifade ediyorum; dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değildir. İddialı konuşuyorum. Türkiye’de medya o kadar serbesttir ki, demokratik ülkelerde dahi asla müsaade edilmeyen hakareti, iftirayı, karalamayı, ırkçılığı ve nefret suçlarını her gün işleyebilmektedir. Bunu şahsımda yaşıyorum. Kusura bakmasınlar, şahsımda yaşıyorum. Ailemle yaşıyorum. Onlara yapılan hakareti dünyanın hiçbir yerinde yapamazsınız.” dedi.
“BİZ, AVRUPA’NIN AZARLAMAYA KALKIŞACAĞI BİR ÜLKE DEĞİLİZ”
Türkiye’de atılan manşetlerin ABD ya da AB’de atılamayacağını ifade eden Erdoğan, Batı’ya seslenerek “Önce aynaya bakmaları lazım. Önce kendi elleri ve yüzlerine bulaşan gazeteci kanlarını temizleyeceklerdir. Önce kendi öz eleştirilerini yapacaklardır. Bunu yapmadıkları sürece manşetleriyle, raporlarıyla, açıklamalarıyla sadece ve sadece kendi itibarlarına zarar verirler. Biz, Avrupa’nın günah keçisi değiliz. Biz, Avrupa’nın keyfice eleştireceği, kendisi aynaya bakmadan söz söyleyeceği hele hele parmak sallayacağı, hele hele azarlamaya kalkışacağı bir ülke hiç değiliz.” diye konuştu.
“AVRUPA BİZİ ELEŞTİRECEĞİNE KENDİ İÇİNDE ARTAN IRKÇILIĞA ÇARE BULSUN”
Artık eski Türkiye’nin olmadığını, yeniden büyük Türkiye’nin olduğunu ifade eden Erdoğan, o günlerin gerilerde kaldığını söyledi. “Avrupa bizi eleştireceği yerde gitsin kendi içinde artan ırkçılığa, ayrımcılığa, İslamofobi’ye çare bulsun.” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformlarla daha ileri standartlara koştuğunu buna karşın Avrupa’nın geriye doğru gittiğini söyleyerek Avrupa’nın bunun farkına varması gerektiğini ve buna tedbir alması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen Konfederasyonu'nun Ankara’da düzenlediği “Yeniden Büyük Türkiye” kongresinde konuştu. Erdoğan, basına yönelik 14 Aralık operasyonun dünyadaki yankısına tepki göstererek “İnlerine girilince, hesap sorulmaya başlanınca feryadı figan, ortalığı gürültüye vermeye başladılar. En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığını, basının susturulduğunu iddia edecek kadar, bunu da dünyaya ağlayarak şikâyet edecek kadar ilkesizler, pervasızlar ve maalesef ahlaktan yoksunlar.” dedi. Yeni büyük Türkiye’den rahatsız olan kesimlerin ‘eski Türkiye’ özleminde olduğunu iddia eden Erdoğan, “Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değildir.” diye konuştu. Türkiye’de atılan manşetlerin ABD ya da AB’de atılamayacağını savunan Erdoğan, Batı’ya seslenerek “Önce aynaya bakmaları lazım. Önce kendi elleri ve yüzlerine bulaşan gazeteci kanlarını temizleyeceklerdir. Önce kendi öz eleştirilerini yapacaklardır. Bunu yapmadıkları sürece manşetleriyle, raporlarıyla, açıklamalarıyla sadece ve sadece kendi itibarlarına zarar verirler.” şeklinde konuştu. Basına yönelik 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’dan ismini zikretmeden söz eden Erdoğan, “Son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de işte ‘legal görünüm altında illegal bir yapının’ şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Ama onun dışında alınan üç kişi emniyet görevlileri. Nerede bu gazeteciler. Ha, belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir.” diye ifade etti.
“YENİ TÜRKİYE, GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN DA HAYALİYDİ”
Osmanlı toprakları üzerinde 64 yeni devletin kurulduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra da dini ve milli değerlere taarruzların devam edildiğine ifade anlattı. ‘Yeniden Büyük Türkiye’ sevdasının hiçbir zaman kaybolmadığını ifade eden Erdoğan, “Yeniden büyük Türkiye, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde bir araya gelen Polatlı’daki top seslerine rağmen, Kurtuluş Savaşı’nı idare eden mebusların hayaliydi. Yeniden büyük Türkiye, Gazi Mustafa Kemal’in hayaliydi. Yeniden büyük Türkiye, merhum Adnan Menderes’in, merhum Turgut Özal’ın, merhum Necmettin Erbakan’ın hayaliydi. Mehmet Akif de, Necip Fazıl da, Akif İnan da işte bu ‘Yeniden Büyük Türkiye’nin hayali ile yaşamışlardı.” diye konuştu.
“YOLSUZLUKLA MÜCADELE EDEN TÜRKİYE KÜRESEL PROJELERİN ŞANTİYESİ OLDU”
Yeni Türkiye ve ‘Yeniden Türkiye’ mücadelesinin artık meyvelerini verdiğini belirten Erdoğan, “Yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele eden Türkiye, küresel projelerin adeta şantiyesi olmuştur. Özgürlükler her alanda daha da genişleyerek ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefini güçlendirmiştir. İnkar, ret, asimilasyon son bulmuş devletle millet muhabbetle kucaklaşmaya başlamıştır.” dedi.
“VATANA İHANET EDENLERİN MÜCADELESİ, ESKİ TÜRKİYE’Yİ DİRİLTME MÜCADELESİDİR”
Eski Türkiye’nin diri tutulması için birilerin mücadele verdiğini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet ‘Yeni Türkiye’ dedikçe, milletten hazzetmeyenler ‘Eski Türkiye’de ısrar etmiştir. Sanmayın ki bu ısrarlarından vazgeçtiler. Türkiye büyüdükçe işte o aktörler eski Türkiye’yi diriltmek için gayret sarf ediyorlar.” şeklinde konuştu. Terör, darbe girişimleri ve ekonomiye yönelik saldırıların eski Türkiye’yi diriltmeye yönelik çalışmalar olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hizmet maskesi altında vatanına ihanet edenlerin kirli mücadelesi, eski Türkiye’yi diriltme mücadelesidir. Ulusal ve uluslararası medyada ortak bir dil ve ortak manşetlerle yapılan algı ve bu algı operasyonları eski Türkiye’yi diriltme çabasıdır.” dedi.
“SON NEFESİMİZE KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Eski Türkiye’yi diriltmeye çalışanlara karşı son nefeslerine kadar mücadelelerin süreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hiçbir zaman rehavete ve yılgınlığa asla mahal vermeyeceğiz. Bizden öncekiler nasıl son nefeslerine kadar mücadele ettilerse bizler de son nefeslerimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
“ÖNEMLİ OLAN GEREKİRSE CANINI ORTAYA KOYUP İSTİKLAL MÜCADELESİ VEREBİLMEKTİR”
Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğinin görülemeyeceğini belirten Erdoğan, öz eleştiri yaptığını söyleyerek “Biz de bu konuda maalesef yanıldık. Yanıltıldık. Şuanda biraz da daha erken netice alabilecekken, gecikmenin sebebi bu olmuştur. Önemli olan gerekirse canını ortaya koyup, istiklal ve istikbal mücadelesini verebilmektir. Hep birlikte! Biz üzerimize düşeni yaparsak inanın millet arkamızda olacaktır.” diye konuştu. Erdoğan, Yaradan’ın samimiyetlerini görüp mutlaka kendileri ile olacağının altını çizdi. Buna örnek olarak da son bir yılda yaşananı örnek olarak gösterdi.
‘DÖNEMİN HAŞHAŞİLERİ OLDU’ SÖZÜNE YOĞUN TEZAHÜRAT
Memur Sen’e milli iradeye sahip çıktığı için özellikle teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönemin başbakanı diye fezleke hazırlayanlar şuanda dönemin haşhaşileri oldu” sözü salonda bulunanlarca ‘bravo’ sesleri ve ıslıkları ile karşılanırken Erdoğan, konuşmasını “Sizin tuzaklarınızın üstünde Allah’ın tuzakları vardır” diyerek sürdürdü.
“BASININ SUSTURULDUĞUNU İDDİA EDEREK DÜNYAYA ŞİKÂYET EDECEK KADAR AHLAKTAN YOKSUNLAR”
‘Paralel yapıyı bir maşa olarak kullanan ‘üst aklın’ bulunduğunu, maşa beceriksiz çıkınca başka yollara da tevessül edeceğini iddia eden Erdoğan, yeni maşa ve yeni kuklaların aranacağını söyledi. “İnlerine girilince, hesap sorulmaya başlanınca feryadı figan, ortalığı gürültüye vermeye başladılar. En iyi yaptıkları işi yapıyorlar. Bu konuda çok başarılı. Gidiyor ağlama duvarında mazlum ve mağdur edasıyla gözyaşı döküyorlar. Bunların da bir ‘ağlama duvarı’ var biliyorsunuz. Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığını, basının susturulduğunu iddia edecek kadar, bunu da dünyaya ağlayarak şikâyet edecek kadar ilkesizler, pervasızlar ve maalesef ahlaktan yoksunlar.” dedi.
HİDAYET KARACA’NIN İSMİNİ ZİKRETMEYEN ERDOĞAN: ONUNLA BERABER BAŞKA ALINAN DA OLACAKTIR
Basına yönelik 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’dan ismini zikretmeden söz eden Erdoğan, “Son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de işte ‘legal görünüm altında illegal bir yapının’ şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Ama onun dışında alınan üç kişi emniyet görevlileri. Nerede bu gazeteciler. Ha, belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir.” diye konuştu.
“İDDİALI KONUŞUYORUM, DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE MEDYA TÜRKİYE’DEKİ KADAR SERBEST DEĞİL”
Uluslararası medyadan bazılarının da bunlarla yol arkadaşı oldukları için bu yalanlara itibar ederek Türkiye’nin aleyhine kampanyalar yaptığını savunan Erdoğan, aynı şekilde Avrupa Birliği’nin bazı yetkililerin de bu tuzağa düştüğünü ifade etti. AB’nin araştırıp, öğrenmeden ya da art niyet içinde söz konusu iftiraların sözcülüğünü yaptığını ileri sürdü. Erdoğan, “Buradan tüm dünyaya açık açık ifade ediyorum; dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değildir. İddialı konuşuyorum. Türkiye’de medya o kadar serbesttir ki, demokratik ülkelerde dahi asla müsaade edilmeyen hakareti, iftirayı, karalamayı, ırkçılığı ve nefret suçlarını her gün işleyebilmektedir. Bunu şahsımda yaşıyorum. Kusura bakmasınlar, şahsımda yaşıyorum. Ailemle yaşıyorum. Onlara yapılan hakareti dünyanın hiçbir yerinde yapamazsınız.” dedi.
“BİZ, AVRUPA’NIN AZARLAMAYA KALKIŞACAĞI BİR ÜLKE DEĞİLİZ”
Türkiye’de atılan manşetlerin ABD ya da AB’de atılamayacağını ifade eden Erdoğan, Batı’ya seslenerek “Önce aynaya bakmaları lazım. Önce kendi elleri ve yüzlerine bulaşan gazeteci kanlarını temizleyeceklerdir. Önce kendi öz eleştirilerini yapacaklardır. Bunu yapmadıkları sürece manşetleriyle, raporlarıyla, açıklamalarıyla sadece ve sadece kendi itibarlarına zarar verirler. Biz, Avrupa’nın günah keçisi değiliz. Biz, Avrupa’nın keyfice eleştireceği, kendisi aynaya bakmadan söz söyleyeceği hele hele parmak sallayacağı, hele hele azarlamaya kalkışacağı bir ülke hiç değiliz.” diye konuştu.
“AVRUPA BİZİ ELEŞTİRECEĞİNE KENDİ İÇİNDE ARTAN IRKÇILIĞA ÇARE BULSUN”
Artık eski Türkiye’nin olmadığını, yeniden büyük Türkiye’nin olduğunu ifade eden Erdoğan, o günlerin gerilerde kaldığını söyledi. “Avrupa bizi eleştireceği yerde gitsin kendi içinde artan ırkçılığa, ayrımcılığa, İslamofobi’ye çare bulsun.” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformlarla daha ileri standartlara koştuğunu buna karşın Avrupa’nın geriye doğru gittiğini söyleyerek Avrupa’nın bunun farkına varması gerektiğini ve buna tedbir alması gerektiğini belirtti.