İran'da Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın koltuğuna oturacak ismi belirlemek için halk dün sandık başındaydı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk sonuçlara göre reformcuların desteklediği Hasan Ruhani yüzde 52.3 oy oranıyla önde gidiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda muhafazakarların oyları ise bölündü. Seçimde üç muhafazakar aday yarışıyor.
Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bagir Galibaf ilk sonuçlara göre oyların yüzde 17'sini aldı.
Strateji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akif Okur konuyla alakalı bir değerlendirme yaptı:
İran'da "reformcu" oyların adresi Ruhani hakkındaki analizlerde şu noktalar hatırda tutulmalı. Reform çağrısı anti-devrim bir çıkış değil. İran'da reform hareketi çağrısını, hakim siyasi söylemin sınırlarını belirleyen temel parametrelerin içinden yapıyor. İslam dayanışması ve milliyetçilik iki ana çerçeve. Dışarıya da içeriye de konuşanlar bu ikilinin bir yorumunu siyasi söyleme yansıtıyorlar. Örneğin, bireysel özgürlük alanının genişletilmesi Batılılaşma adına değil, devrimin ilkelerinin daha geniş kabule ulaşması adına savunuluyor.
Dış politikada bölgesel düzeydeki tartışma, saldırgan ve savunmacı politika seçeneklerinden hangisi daha iyi sonuç verir sorusu etrafında. Küresel düzeyde de "baskılara boyun eğmemek" milliyetçi tavrın ana omurgası. Ancak, bu temel ilkeyi reddetmeden diplomasi yapmak mümkün. Argüman zinciri şöyle: İran'ın büyük güç olması için ekonomik müeyyidelerden sıyrılması lazım. Bunu Batı'yla müzakere ederek yapabiliriz.
Batı bu çerçevede, Ruhani'nin 2003-2005 müzakereleri sırasında uranyum saflaştırma faaliyetini geçici olarak durdurma kararını önemsiyor.Ruhani, Celili'nin aksine ABD ile doğrudan müzakereleri savunan bir isim. Bu yönde bir gelişme Obama'nın üzerindeki baskıyı da hafifletir. İsrail'e diplomasiye devam için gösterebileceği bir gerekçe olacaktır. Ayrıca seçim sonucu Obama'nın Suriye politikasına da yansır.
KAPSAMHABER