Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ndeki üniversitelerde ve stratejik araştırmalar merkezlerinde dünyanın geleceğine ilişkin sürekli senaryolar yazılmakta ve öngörüler geliştirilmekte olduğunu, New York Üniversitesi Küresel İlişkiler Merkezi (CGA) 3 ayrı siyasi senaryo çizildiğini belirtiyor.
Özsoy, 2 yıl önce çizilen öngörülerin şu an itibariyle ne ölçüde tutturulabildiğine ilişkin değerlendirmelerle kıyas yapıyor.
İşte 3 ayrı siyasi senaryo
İlk senaryo...
Bu senaryolardan ilkinde, Türkiye'nin liberal olmayan İslamcı ülke haline geleceği olasılığı üzerinde duruluyor. Bu senaryoya göre Türkiye'de siyasete AK Parti hakim olacak, sivil özgürlükler ve basın özgürlüğü göz ardı edilecek. AK Parti'nin gizli gündemi su yüzüne çıkacak ve AB üyelik ihtimalinin iç politikaya etkisi olmayacak. Türkiye'de siyaseti iç dinamikler belirleyecek.
İkinci Senaryo...
İkinci senaryo ise liberal olmayan bir laiklik anlayışı üzerine kurulu.
Bu senaryoda da siyasi irade büyük ölçüde radikal laiklik yanlıları, asker ve elit kesimin hakimiyetinde. Bu senaryoda Türkiye'de 2020 yılında Hükümet CHP ve MHP koalisyonundan oluşuyor.
AK Parti büyük ölçüde siyaset sahnesinden soyutlanıyor ve Türkiye'de aşırı milliyetçi duygular yükselişe geçiyor. Laik senaryoya göre de AB üyeliği ihtimali iç politikada olumlu bir rol oynamıyor.
Üçüncü senaryo...
New York Üniversitesi Küresel İlişkiler Merkezi (CGA) tarafından üretilen son senaryoda ise, Türkiye'yi çoğulcu bir demokrasinin beklediği üzerine kurulu.