Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman Bursa Wamtes tesislerinde aday tanıtım toplantısında konuşma yaptı.
-Türkiye’yi kapitalist ekonomik düzene entegre etmiştir.
-İşsizlik sorunu çözülmemiş aksine büyümüştür.
-Türkiye güvenilmez bir ülke haline gelmiştir.
-Bizimle Yürü Bursa.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın Aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşma şöyle:
Sözlerime başlamadan önce sizleri en derin hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.
Bursa başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm seçim bölgelerinde, yurdumuzun her köşesinde en iyi sonucu almak için yola çıktık, Mevla’m hayırlara vesile kılsın.
Bizim için ilk ve en mühim görev Türkiye’yi rahata ulaştırmak, milletimizi bir ve bütün hâlde huzura kavuşturmaktır. Türk milleti AKP yarasını kangrene dönüşmeden, daha da büyümeden kesip atmalıdır.07 Haziran 2015 günü bunun için tarihi bir fırsat olacaktır.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım,
AKP iktidar olduğu 2003-2014 döneminde Türkiye’yi kapitalist ekonomik düzene entegre etmiştir.
Bugün Türkiye, siyasî bakımdan boşlukta, ekonomik bakımından da büyük bir krize doğru sürüklenmektedir.
AKP iktidarında halkımız, çok hızlı bir şekilde fakirleşmiştir. 2002 yılında 1,5 milyon olan yardıma muhtaç aile (hane) sayısı 2014 yılı sonu itibariyle 8,5 milyona, kişi sayısı ise 30,5 milyona ulaşmıştır.
Son 13 yılda gelir eşitsizliği giderek artmıştır. Fiili işsiz sayısı 5,5-6 milyon kişidir. Artan işsizlik sosyal patlamalara neden olabilecek boyutlara çıkmıştır.
AKP milletin enflasyon karşısında her alanda ezilmesine göz yummuştur. Ücretlilerin maaşı yüksek enflasyonla mum gibi erimektedir. İşsizlikte 13 yıldır gidişat kötü, gelecek adına umutlu olmak çok zordur. AKP döneminde her 4 gencimizden biri işsiz bırakılmıştır. AKP, 13 yılda Türkiye’nin işsizlik sorununu çözememiş, aksine sorunu büyütmüştür.
Akrabasını, eşini, dostunu devletin en güzel kadrolarına VIP atamalarla, sınavsız atamıştır.
“17-25 Aralık” hırsızlık ve rüşvet olayları, AKP-HDP ve PKK ortaklığı toplumun tüm ekonomik ve sosyal kesimlerinde büyük kaygı ve güvensizlik yaratmıştır.
Dış Ticaret Açığı 1923 – 2002 arasında 247 Milyar Dolar iken, 2003 – 2014 arasında 771 Milyar Dolara çıkmıştır.
2002 yılında 626 milyon dolar olarak devraldıkları cari açık, 2013 yılında -65 milyar dolara kadar çıkmıştır.
AKP döneminde Türkiye 453,9 milyar dolar toplam cari açık vermiştir.
AKP’nin istikrar sağladığı üç bahis; yoksullaşma, artan cari açık ve bölünmedir. AKP Türkiye'nin kaderi değildir.
13 yıla giren AKP iktidarı, çiftçimizi yalnızlığa terk etmiş, acımasızca unutmuş, yoksulluğun ve sefaletin kilerine kapatmıştır. Bugün köylerde hüzün vardır, çiftçilerimiz dertlidir. Çiftçimizin rızkı çalınmakta, helal kazancı aşırılmakta, elinde avucunda ne varsa alınmaktadır. Çiftçilerimiz üretse de borçlu çıkmakta, ekse de karşılığını alamamaktadır. Çiftçimiz, kredi ekip borç ve faiz kaldırmaktadır. Türk çiftçisi artık bunları görmeli, hesabını buna göre yapmalıdır. AKP’yi tanımalı, bu çorak, verimsiz, kuru, taş kalpli zihniyeti nadasa bırakmalı, demokrasi tırpanıyla kesip budamalıdır.
Dükkânını besmeleyle açıp şükürle kapatan, ekonomimizin can damarı olan değerli esnaflarımıza hepimiz çok şey borçluyuz.
Ya nasip diyerek hayırlı ve helal kazancın amacında olan, kısmeti için gayret gösteren kardeşlerimizi yalnız bırakamayız, beklentilerine sırtımızı dönemeyiz. Esnaf ve sanatkârlarımız düzlüğe çıkmadan, memurun, işçinin, emeklinin, çiftçinin alım gücü yükselmeden ne ekonomik gelişmeden, ne de sözde arttığı iddia edilen milli gelirden hakkıyla bahsedilemeyecektir.
Yeni işyeri açacak esnaflarımızın vergi ve borç yükünü biliyor, bunun üzerinde dikkatle düşünüyor, çözüm üretiyoruz.
Şoför esnafımızın akaryakıt indirim taleplerini, araçlarını yenilerken bir kereye mahsus ÖTV ve KDV alınmasıyla ilgili beklentilerini biliyoruz. SGK prim teşvikiyle ilgili taleplerin ve kullanılan enerji fiyatlarında indirim yapılmasıyla ilgili isteklerin farkındayız. Düşük faizli finansman desteği ve mevcut faiz oranlarının daha da aşağılara çekilmesiyle ilgili arzuları görüyoruz. Emekli olup da çalışmaya devam eden esnaf ve sanatkârlarımızdan kesilen yüzde 15 oranındaki Sosyal Sigorta Destek Primi’nin kaldırılmasıyla ilgili meşru sızlanmaları duyuyoruz.
Şayet aziz milletimiz teveccüh gösterir partimize tek başına iktidar sorumluluğu emanet ederse; MHP iktidarında her alanda AKP’nin uyguladığı yanlış, sakat, dağınık, tutarsız, özensiz ve samimiyetsiz politikalara son verilecek, çarpıklıklar teferruatlı şekilde ele alınarak vatandaşımızın tüm sorunlarına çözüm bulunacaktır.
Değerli misafirler,
Kabul etmek mecburiyetindeyiz ki, Türkiye’miz gelişme ve kalkınma yolunda AKP ile geçen yılları hep israf etmiştir.
Türkiye, maalesef, güçlü bir millî ekonomi oluşturamamış, iddia edilenin aksine bölgesinde etkili bir güç olamamıştır.
Bugün ulaştığımız seviyede Türkiye’miz ne yazık ki sözü dinlenmez, yönetenlerine güvenilmez bir ülke hâline gelmiştir.
Bağımsızlığı ve özgürlüğü için üzerinde küresel senaryolar oynanmaktadır.
Bir zamanların cihan devleti, şimdi dar bir coğrafyaya, küçük bir ekonomiye, yozlaşmış bir kültürün içine sıkıştırılmak istenmektedir.
Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerine sormak istiyorum:
Görüştüğünüz ülkelerin, PKK terörünü Irak’ın kuzeyinde sona erdirme konusunda hani güçlü iradesi bulunuyordu?
Hani sorunları çözecektiniz? Her fırsatta kararlı, azimli ve cesur adım attık derken, aslında neyin adımlarını atıyordunuz?
Milletimizi kandırmaya ve aldatmaya utanmıyor musunuz? Bu aziz milletin izzet-i nefsiyle oynamaya ne hakkınız var? Siz değil miydiniz Habur’da teröristlere karşılama törenleri düzenleyen? Siz değil miydiniz davul zurnalar eşliğinde teröristleri serbest bırakan? Siz değil miydiniz, katillerin sınırlarımızdan gelişini umut verici gelişmeler olarak yorumlayan alçalmayı gösteren? Siz değil miydiniz Meclis’te siyasi bölücülerle yaptığınız görüşmeden sonra, mutluyuz, umutluyuz, diyen?
Siz değil miydiniz, İmralı’da yatan hainle müzakereler yapan? Siz değil miydiniz peşmergeye abi diyen, üçlü istihbaratla Kandil’i gözetlediğinizi iddia eden? Ve siz değil misiniz, şerefinizi İmralı’ya, siyasi namusunuzu Okyanus ötesine ve haysiyetinizi Erbil’e teslim eden?
Üniversiteleri PKK’ya teslim eden siz değil misiniz?Evet, bunların hepsi sizsiniz. Bunların hepsi AKP’nin eseridir.
Eminiz ki, bu gelişmelerden bugüne kadar AKP’ye oy vermiş vatandaşlarımız da rahatsızdır.Ancak Türk milleti umudunu yitirmemelidir. MHP tek başına iktidar için yola çıkmıştır.
Saraylarda lükse batan; bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı çocukları saltanat sürmektedir; İznikli Mehmet ile Orhangazili Hüseyin, Gemlikli Hakan ile Gürsulu Ali umutsuzluğun dibindedir. Harmancıklı İsmail, Büyükorhanlı Umut bir ümitle MHP’nin yolunu gözlemektedir.
Kelesli Mustafa çayına atacak şeker bulamazken, Orhanelili küçük Elif çikolatayı bayramdan bayrama görürken; haysiyetsiz bir bakan çikolata kutularında milyon dolarlarca rüşvet almıştır.
Terörist başının siyasi figür haline dönüştürülmesine Mudanyalı Mehmet’in tahammülü kalmamıştır.
Kestelli Arif, İnegöllü Hüseyin, Yenişehirli Önder bir ses beklemektedir.
Mustafakemalpaşalı Murat ile Karacabeyli Faruk dertlidir. Osmangazili Ahmet, Nilüferli Ayşe, Yıldırımlı Zeynep artık yeter demektedir.
Türk vatanı sevdalılarını beklemekte ve bayrak dalgalanmak için milliyetçi bir rüzgâr beklemektedir.
Bu yolda; herkesi kucaklayacağız. Hepsine sahip çıkacağız. Her insanımızı aziz bilecek ve Milliyetçi Hareket’in mesajlarıyla buluşturacağız.Üç Hilal’in iktidar mührünü Bursa’dan vuracağız.
Bursa’mızda da bu kritik süreçte hizmete talip olan bütün dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.Aday adayı arkadaşlarımızın hepsi bizim için değerlidir. Seçim sathı mahallinde hepsinin üst düzeyde katkılarını bekliyoruz.
Milletvekili aday arkadaşlarımızı TBMM’de tam kadro görmeyi ümit ediyoruz.
Değerli dava arkadaşlarım,
Yılmayacağız, beklemeyeceğiz, geri durmayacağız, yorulmayacağız. Düşmeyeceğiz, teslim olmayacağız, taviz vermeyeceğiz.
07 Haziran’da dünya, Türk milletinin yeniden doğruluşuna şahitlik edecektir. 07 Haziran’da Türkiye, üzerine atılmış ölü toprağından silkinerek doğrulacak, Türk milleti Üç Hilal’le yeni baştan doğacaktır.
08 Haziran’da Türkiye kutlu bir güne uyanacak. Üç hilal yeniden Bursa’dan yükselecektir.
Seçime Bismillah dedik. 07 Haziran akşamı şükür namazını Ulucami’de, 08 Haziran sabah namazını Hacı Bayram’da kılacağız.
Değerli misafirler,
Bursa’nın; talihini değiştirmek, kötü yönetimini sonlandırmak için heyecanlı ve kararlı olan değerli dava arkadaşlarımızı bu vesileyle sizlerle paylaşacağız.
46 yıllık tarihimizle, 46 yıllık deneyim ve sapasağlam irademizle başarıya ulaşmak, başarıyı yakalamak istiyoruz.
Bunun için çalışıyor, çabalıyor, inançlı ve kararlı bir mücadele veriyoruz.
Bugüne kadar her siyasi zihniyet iktidarda tek başına denenmiştir. Geriye bir tek MHP kalmıştır. İnanıyoruz ki, aziz Türk milleti bu sefer MHP diyecek, Türkiye bizimle yürüyecektir.
Hırsızdan, hainden, rüşvetçiden, ihale mafyasından, haksızlık yapandan, kalpazandan, kara paracıdan, kaçakçıdan, suç örgütlerinden, “17-25 Aralık”faillerinden rahatsızlık duyuluyorsa “Bizimle Yürü Bursa.”
Şimdi zaman ve mekân aziz Türk milletinden yeni bir diriliş hamlesi beklemektedir. Bu kara dönemin kapanması için “Bizimle Yürü Bursa.”
Bundan önce AKP’ye oy vermiş Bursalı kardeşlerimizi anlıyoruz. Onların kararlarına saygı duyuyoruz. Bir umut dediler, arkasına düştüler. Acaba dediler, üç dönem destek oldular. Belki iyi olur, belki sorunlarımız çözülür dediler, yıllar yılı AKP’ye katlandılar. Peki, bu kardeşlerim olan bitenleri nereye kadar sineye çekeceklerdir? Birliğimizin budanmasına nereye kadar tahammül edeceklerdir? AKP’nin yaptıklarına, kriz ve kaos üreten politikalarına hangi aşamaya kadar sabır göstereceklerdir? Bayrağa bugün sahip çıkmayacaksak, ne zaman çıkacağız? Birlikteliğimizi dinamitlemeye çalışanlara nereye kadar dayanacağız?
Bursalı hemşerilerim dirliğimize ve birliğimize sahip çıkmak için daha ne beklenmektedir?
MHP; Türkiye için son şans, son kale; Türk milleti için en emin sığınaktır.
Gelin bir olalım. Diri olalım. İri olalım. Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa edelim. Huzur dolu, refah içindeki geleceğe birlikte yürüyelim.
Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya tek bilek ve tek yüreğiz. Biz Türk milletiyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle bugünkü aday takdim toplantımıza katılan herkese bir kez daha sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun. Hepiniz Cenab-ı Allah’a emanet olun.Sağ olun, var olun.Ne mutlu Türküm diyene.
-Türkiye’yi kapitalist ekonomik düzene entegre etmiştir.
-İşsizlik sorunu çözülmemiş aksine büyümüştür.
-Türkiye güvenilmez bir ülke haline gelmiştir.
-Bizimle Yürü Bursa.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın Aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşma şöyle:
Sözlerime başlamadan önce sizleri en derin hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.
Bursa başta olmak üzere, Türkiye’nin tüm seçim bölgelerinde, yurdumuzun her köşesinde en iyi sonucu almak için yola çıktık, Mevla’m hayırlara vesile kılsın.
Bizim için ilk ve en mühim görev Türkiye’yi rahata ulaştırmak, milletimizi bir ve bütün hâlde huzura kavuşturmaktır. Türk milleti AKP yarasını kangrene dönüşmeden, daha da büyümeden kesip atmalıdır.07 Haziran 2015 günü bunun için tarihi bir fırsat olacaktır.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım,
AKP iktidar olduğu 2003-2014 döneminde Türkiye’yi kapitalist ekonomik düzene entegre etmiştir.
Bugün Türkiye, siyasî bakımdan boşlukta, ekonomik bakımından da büyük bir krize doğru sürüklenmektedir.
AKP iktidarında halkımız, çok hızlı bir şekilde fakirleşmiştir. 2002 yılında 1,5 milyon olan yardıma muhtaç aile (hane) sayısı 2014 yılı sonu itibariyle 8,5 milyona, kişi sayısı ise 30,5 milyona ulaşmıştır.
Son 13 yılda gelir eşitsizliği giderek artmıştır. Fiili işsiz sayısı 5,5-6 milyon kişidir. Artan işsizlik sosyal patlamalara neden olabilecek boyutlara çıkmıştır.
AKP milletin enflasyon karşısında her alanda ezilmesine göz yummuştur. Ücretlilerin maaşı yüksek enflasyonla mum gibi erimektedir. İşsizlikte 13 yıldır gidişat kötü, gelecek adına umutlu olmak çok zordur. AKP döneminde her 4 gencimizden biri işsiz bırakılmıştır. AKP, 13 yılda Türkiye’nin işsizlik sorununu çözememiş, aksine sorunu büyütmüştür.
Akrabasını, eşini, dostunu devletin en güzel kadrolarına VIP atamalarla, sınavsız atamıştır.
“17-25 Aralık” hırsızlık ve rüşvet olayları, AKP-HDP ve PKK ortaklığı toplumun tüm ekonomik ve sosyal kesimlerinde büyük kaygı ve güvensizlik yaratmıştır.
Dış Ticaret Açığı 1923 – 2002 arasında 247 Milyar Dolar iken, 2003 – 2014 arasında 771 Milyar Dolara çıkmıştır.
2002 yılında 626 milyon dolar olarak devraldıkları cari açık, 2013 yılında -65 milyar dolara kadar çıkmıştır.
AKP döneminde Türkiye 453,9 milyar dolar toplam cari açık vermiştir.
AKP’nin istikrar sağladığı üç bahis; yoksullaşma, artan cari açık ve bölünmedir. AKP Türkiye'nin kaderi değildir.
13 yıla giren AKP iktidarı, çiftçimizi yalnızlığa terk etmiş, acımasızca unutmuş, yoksulluğun ve sefaletin kilerine kapatmıştır. Bugün köylerde hüzün vardır, çiftçilerimiz dertlidir. Çiftçimizin rızkı çalınmakta, helal kazancı aşırılmakta, elinde avucunda ne varsa alınmaktadır. Çiftçilerimiz üretse de borçlu çıkmakta, ekse de karşılığını alamamaktadır. Çiftçimiz, kredi ekip borç ve faiz kaldırmaktadır. Türk çiftçisi artık bunları görmeli, hesabını buna göre yapmalıdır. AKP’yi tanımalı, bu çorak, verimsiz, kuru, taş kalpli zihniyeti nadasa bırakmalı, demokrasi tırpanıyla kesip budamalıdır.
Dükkânını besmeleyle açıp şükürle kapatan, ekonomimizin can damarı olan değerli esnaflarımıza hepimiz çok şey borçluyuz.
Ya nasip diyerek hayırlı ve helal kazancın amacında olan, kısmeti için gayret gösteren kardeşlerimizi yalnız bırakamayız, beklentilerine sırtımızı dönemeyiz. Esnaf ve sanatkârlarımız düzlüğe çıkmadan, memurun, işçinin, emeklinin, çiftçinin alım gücü yükselmeden ne ekonomik gelişmeden, ne de sözde arttığı iddia edilen milli gelirden hakkıyla bahsedilemeyecektir.
Yeni işyeri açacak esnaflarımızın vergi ve borç yükünü biliyor, bunun üzerinde dikkatle düşünüyor, çözüm üretiyoruz.
Şoför esnafımızın akaryakıt indirim taleplerini, araçlarını yenilerken bir kereye mahsus ÖTV ve KDV alınmasıyla ilgili beklentilerini biliyoruz. SGK prim teşvikiyle ilgili taleplerin ve kullanılan enerji fiyatlarında indirim yapılmasıyla ilgili isteklerin farkındayız. Düşük faizli finansman desteği ve mevcut faiz oranlarının daha da aşağılara çekilmesiyle ilgili arzuları görüyoruz. Emekli olup da çalışmaya devam eden esnaf ve sanatkârlarımızdan kesilen yüzde 15 oranındaki Sosyal Sigorta Destek Primi’nin kaldırılmasıyla ilgili meşru sızlanmaları duyuyoruz.
Şayet aziz milletimiz teveccüh gösterir partimize tek başına iktidar sorumluluğu emanet ederse; MHP iktidarında her alanda AKP’nin uyguladığı yanlış, sakat, dağınık, tutarsız, özensiz ve samimiyetsiz politikalara son verilecek, çarpıklıklar teferruatlı şekilde ele alınarak vatandaşımızın tüm sorunlarına çözüm bulunacaktır.
Değerli misafirler,
Kabul etmek mecburiyetindeyiz ki, Türkiye’miz gelişme ve kalkınma yolunda AKP ile geçen yılları hep israf etmiştir.
Türkiye, maalesef, güçlü bir millî ekonomi oluşturamamış, iddia edilenin aksine bölgesinde etkili bir güç olamamıştır.
Bugün ulaştığımız seviyede Türkiye’miz ne yazık ki sözü dinlenmez, yönetenlerine güvenilmez bir ülke hâline gelmiştir.
Bağımsızlığı ve özgürlüğü için üzerinde küresel senaryolar oynanmaktadır.
Bir zamanların cihan devleti, şimdi dar bir coğrafyaya, küçük bir ekonomiye, yozlaşmış bir kültürün içine sıkıştırılmak istenmektedir.
Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerine sormak istiyorum:
Görüştüğünüz ülkelerin, PKK terörünü Irak’ın kuzeyinde sona erdirme konusunda hani güçlü iradesi bulunuyordu?
Hani sorunları çözecektiniz? Her fırsatta kararlı, azimli ve cesur adım attık derken, aslında neyin adımlarını atıyordunuz?
Milletimizi kandırmaya ve aldatmaya utanmıyor musunuz? Bu aziz milletin izzet-i nefsiyle oynamaya ne hakkınız var? Siz değil miydiniz Habur’da teröristlere karşılama törenleri düzenleyen? Siz değil miydiniz davul zurnalar eşliğinde teröristleri serbest bırakan? Siz değil miydiniz, katillerin sınırlarımızdan gelişini umut verici gelişmeler olarak yorumlayan alçalmayı gösteren? Siz değil miydiniz Meclis’te siyasi bölücülerle yaptığınız görüşmeden sonra, mutluyuz, umutluyuz, diyen?
Siz değil miydiniz, İmralı’da yatan hainle müzakereler yapan? Siz değil miydiniz peşmergeye abi diyen, üçlü istihbaratla Kandil’i gözetlediğinizi iddia eden? Ve siz değil misiniz, şerefinizi İmralı’ya, siyasi namusunuzu Okyanus ötesine ve haysiyetinizi Erbil’e teslim eden?
Üniversiteleri PKK’ya teslim eden siz değil misiniz?Evet, bunların hepsi sizsiniz. Bunların hepsi AKP’nin eseridir.
Eminiz ki, bu gelişmelerden bugüne kadar AKP’ye oy vermiş vatandaşlarımız da rahatsızdır.Ancak Türk milleti umudunu yitirmemelidir. MHP tek başına iktidar için yola çıkmıştır.
Saraylarda lükse batan; bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı çocukları saltanat sürmektedir; İznikli Mehmet ile Orhangazili Hüseyin, Gemlikli Hakan ile Gürsulu Ali umutsuzluğun dibindedir. Harmancıklı İsmail, Büyükorhanlı Umut bir ümitle MHP’nin yolunu gözlemektedir.
Kelesli Mustafa çayına atacak şeker bulamazken, Orhanelili küçük Elif çikolatayı bayramdan bayrama görürken; haysiyetsiz bir bakan çikolata kutularında milyon dolarlarca rüşvet almıştır.
Terörist başının siyasi figür haline dönüştürülmesine Mudanyalı Mehmet’in tahammülü kalmamıştır.
Kestelli Arif, İnegöllü Hüseyin, Yenişehirli Önder bir ses beklemektedir.
Mustafakemalpaşalı Murat ile Karacabeyli Faruk dertlidir. Osmangazili Ahmet, Nilüferli Ayşe, Yıldırımlı Zeynep artık yeter demektedir.
Türk vatanı sevdalılarını beklemekte ve bayrak dalgalanmak için milliyetçi bir rüzgâr beklemektedir.
Bu yolda; herkesi kucaklayacağız. Hepsine sahip çıkacağız. Her insanımızı aziz bilecek ve Milliyetçi Hareket’in mesajlarıyla buluşturacağız.Üç Hilal’in iktidar mührünü Bursa’dan vuracağız.
Bursa’mızda da bu kritik süreçte hizmete talip olan bütün dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.Aday adayı arkadaşlarımızın hepsi bizim için değerlidir. Seçim sathı mahallinde hepsinin üst düzeyde katkılarını bekliyoruz.
Milletvekili aday arkadaşlarımızı TBMM’de tam kadro görmeyi ümit ediyoruz.
Değerli dava arkadaşlarım,
Yılmayacağız, beklemeyeceğiz, geri durmayacağız, yorulmayacağız. Düşmeyeceğiz, teslim olmayacağız, taviz vermeyeceğiz.
07 Haziran’da dünya, Türk milletinin yeniden doğruluşuna şahitlik edecektir. 07 Haziran’da Türkiye, üzerine atılmış ölü toprağından silkinerek doğrulacak, Türk milleti Üç Hilal’le yeni baştan doğacaktır.
08 Haziran’da Türkiye kutlu bir güne uyanacak. Üç hilal yeniden Bursa’dan yükselecektir.
Seçime Bismillah dedik. 07 Haziran akşamı şükür namazını Ulucami’de, 08 Haziran sabah namazını Hacı Bayram’da kılacağız.
Değerli misafirler,
Bursa’nın; talihini değiştirmek, kötü yönetimini sonlandırmak için heyecanlı ve kararlı olan değerli dava arkadaşlarımızı bu vesileyle sizlerle paylaşacağız.
46 yıllık tarihimizle, 46 yıllık deneyim ve sapasağlam irademizle başarıya ulaşmak, başarıyı yakalamak istiyoruz.
Bunun için çalışıyor, çabalıyor, inançlı ve kararlı bir mücadele veriyoruz.
Bugüne kadar her siyasi zihniyet iktidarda tek başına denenmiştir. Geriye bir tek MHP kalmıştır. İnanıyoruz ki, aziz Türk milleti bu sefer MHP diyecek, Türkiye bizimle yürüyecektir.
Hırsızdan, hainden, rüşvetçiden, ihale mafyasından, haksızlık yapandan, kalpazandan, kara paracıdan, kaçakçıdan, suç örgütlerinden, “17-25 Aralık”faillerinden rahatsızlık duyuluyorsa “Bizimle Yürü Bursa.”
Şimdi zaman ve mekân aziz Türk milletinden yeni bir diriliş hamlesi beklemektedir. Bu kara dönemin kapanması için “Bizimle Yürü Bursa.”
Bundan önce AKP’ye oy vermiş Bursalı kardeşlerimizi anlıyoruz. Onların kararlarına saygı duyuyoruz. Bir umut dediler, arkasına düştüler. Acaba dediler, üç dönem destek oldular. Belki iyi olur, belki sorunlarımız çözülür dediler, yıllar yılı AKP’ye katlandılar. Peki, bu kardeşlerim olan bitenleri nereye kadar sineye çekeceklerdir? Birliğimizin budanmasına nereye kadar tahammül edeceklerdir? AKP’nin yaptıklarına, kriz ve kaos üreten politikalarına hangi aşamaya kadar sabır göstereceklerdir? Bayrağa bugün sahip çıkmayacaksak, ne zaman çıkacağız? Birlikteliğimizi dinamitlemeye çalışanlara nereye kadar dayanacağız?
Bursalı hemşerilerim dirliğimize ve birliğimize sahip çıkmak için daha ne beklenmektedir?
MHP; Türkiye için son şans, son kale; Türk milleti için en emin sığınaktır.
Gelin bir olalım. Diri olalım. İri olalım. Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa edelim. Huzur dolu, refah içindeki geleceğe birlikte yürüyelim.
Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya tek bilek ve tek yüreğiz. Biz Türk milletiyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle bugünkü aday takdim toplantımıza katılan herkese bir kez daha sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun. Hepiniz Cenab-ı Allah’a emanet olun.Sağ olun, var olun.Ne mutlu Türküm diyene.