Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Samsun İl Başkanı Av. Hasan Bayram VAR, DARBE GİRİŞİMİyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada ' Küresel güçlerle yapılan stratejik ortaklıklar ve AB süreci bu darbeyle bitmiştir, bitirilmelidir.' dedi.
Samsun İl Başkanı Av. Hasan Bayram Var'ın basın açıklaması şöyle:
TÜRKİYE İÇTEN VURULMAK İSTENDİ
15 Temmuz Cuma gecesi “Askeri Kalkışma” veya “Darbe Girişimi” olarak adlandırılan ve Cumartesi günü sabahına kadar devam eden üzücü olaylar yaşadık. Yaşanan bu olaylara tam olarak darbe girişimi demek ne kadar doğrudur bunu belki günler sonra daha doğru tanımlayabileceğiz. Ancak bu kalkışma daha çok ülkeyi bölmek için asker ile polisi karşı karşıya getirerek ülkede iç savaş çıkarmak isteyen, Türkiye’yi Suriye ve Irak gibi içten vurmayı planlayan dış güçlerin bir terör saldırısı ve operasyonudur.
Bu olayların başladığı ilk dakikalarda Medyanın Dezenformasyonu ve bilgi eksikliği yüzünden yaşanılanların alışılmış bir “askeri darbe” ye benzememesi sebebiyle sosyal paylaşım sitelerinde yanlış anlaşılmaya matuf yorumlar birbirini takip etmiştir. Gecenin ilerleyen saatlerinde masum insanların öldürüldüğünü, meclise bomba atıldığını ve çok önemli yerlerin bombalandığını gördükçe darbe girişiminde bulunanların bir terör örgütü gibi bir tavır sergiledikleri de ortaya çıkmıştır.
ŞİDDETLE KINIYORUZ
Öncelikle belirtmek isteriz ki; Özetle söylüyorum, Saadet Partisi olarak TSK içinde yuvalanmış ve küresel güç odaklarıyla ortak hareket eden bir takım vatan hainlerinden emir alan kişilerce, Millet İradesine yönelik olarak yapılan bu kalkışmayı şiddet ve nefretle lanetliyoruz.Saadet Partisini “Darbe yanlısı”, “darbeyi senaryo veya kurgu şeklinde gören” insanlar topluluğu olarak göstermeye kimsenin hakkı yoktur bizler de buna asla müsaade etmeyiz.
BÜYÜK FOTOĞRAFI GÖSTERMEK SORUMLULUĞUMUZUN BİR PARÇASIDIR
Bilinmelidir ki; Darbeler, Darbe girişimleri ve bu çaptaki terör saldırıları küresel güçler ve küresel istihbarat örgütleri tarafından bir ülkede siyaseti Dizayn etmek ve Ülkenin Siyaset yönünü değiştirmek veya belirlemek için kurgulanır ve yapılır. Eğer 15 Temmuz silahlı darbe girişimi vea terör saldırısı arkasından çok önemli iç ve dış siyasi yön belirleme çalışmaları yapılırsa işte o zaman bu kalkışmanın amacına ulaştığı gibi bir sonuçla karşı karşıya kalabiliriz. Bu gelişmeleri siyasi fırsata çevirmek en büyük ahlaksızlıktır.
Biz Saadet Partisi olarak milletin iradesinin darbelerle baskılanmasına elbette karşıyız. Ancak büyük fotoğrafı milletimize göstermek ve milletin aleyhine olabilecek politik yön verme sonuçlarını da konuşmak, sorumluluğumuzun bir parçasıdır.
Darbe girişimi olduğu söylenen bu terör saldırısının eski darbelerle mukayese edildiğinde sadece hükümete değil milletin bizatihi kendisine yönelik bir tavır almıştır.Hedef; siyasi iktidardan çok, milli irade ve millet olmuştur.
Hemen bu noktada şunu söylemek vicdani bir borçtur, milletimizin tavrı ve bundan güç alan hükümetin tavrı takdire şayandır. Bu tavır darbe girişimcilerinin ve küresel güçlerin daha daha fazla tahribat yapmasını önlemiştir. Bu birliktelik manevi bir güç oluşturmuştur.
NE YAPABİLİRİZ ONLARI KONUŞMALIYIZ
Sorunların çözüm yolu millet iradesinden geçmektedir. Bu sorunlar darbelerle, millete kurşun sıkmakla çözülmez. Biz inanıyoruz ki; Milletimiz de meselelerine sahip çıkacaktır ve bu sorunları demokrasi içinde kalarak çözecektir. Altını çizmekte fayda gördüğüm bir hususu söylemeden geçemeyiz. Bu darbe girişiminin bu terörist saldırının arkasında dış güçler vardır.Yapanlarda yaptıranlarda aynı mihraktır.Bu olay; ister FETÖ mensuplarının olsun ister NATO mensuplarının olsun silahlı kuvvetlerin içerisinde bulunan birtakım millet düşmanlarının bir darbe girişimindenöteakıl almaz bir terörist faaliyeti olarak akıllarda kalacaktır.
Milletimize geçmiş olsun diyorum. Silahlı kuvvetlerimizin ve Polisimizin de gerçekten o terör örgütü şeklinde aralarında bulunan insanlara karşı çok kararlı ve gereken davranışı göstermelerinden dolayı tebrik ediyorum. Şimdi artık kimseyi tenkit etmeden ne yapabiliriz onu konuşmamız lazım. Madde madde meseleleri ortaya koymamız lazım. Bundan sonra yapılması gerekenlerle alakalı partimiz hiç şüphesiz bunları konuşacaktır. İktidarın ve diğer partilerin de bunları konuşması gerekmektedir. Bundan sonra ne yapılması gerektiği konuşulurken şu unutulmamalıdır. Çözüm olarak görünen temel kural şu ki Avrupa Birliği, ABD ve İsrail ile yürütülen birliktelik ve işbirliği ile bu işin yürümesi mümkün değildir.
Küresel güçlerle yapılan stratejik ortaklıklar ve AB süreci bu darbeyle bitmiştir, bitirilmelidir. Bu ülkenin yönü Avrupa Birliği değil İslam Birliği olmalıdır. ABD’nin, AB’nin ve hatta İsrail’in halen daha stratejik ortak ve müttefik hatta model ortak olarak değerlendirilmesi ciddi bir zaafiyettir. Hükümet bu noktada dış politikasını gözden geçirmeli ve ABD, AB ve İsrail ile olan ilişkilerini, milli menfaatler doğrultusunda yapılandırmalıdır.
Son olarak,Küresel ırkçı emperyalizme maşalık yapan cuntacıların saldırılarında Milli Görüş teşkilatlarımızdan da 20’ye yakın kardeşimiz şehit olmuştur. Bu saldırılarda şehit olan 161 kişi olduğu söylenen asker, polis ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ülkemize ve aziz milletimize geçmiş olsun diyoruz. Vatandaşlarımız birlik ve beraberliğimizi bozacak eylemlere prim vermeden, itidalli olmaya davet ediyoruz.
Samsun Saadet Partisi'nden Açıklama başlıklı haber, siyaset haberleri kategorisinde yayınlanmaktadır. Benzer nitelikteki güncel haberler için siyaset haberleri kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Samsun İl Başkanı Av. Hasan Bayram Var'ın basın açıklaması şöyle:
TÜRKİYE İÇTEN VURULMAK İSTENDİ
15 Temmuz Cuma gecesi “Askeri Kalkışma” veya “Darbe Girişimi” olarak adlandırılan ve Cumartesi günü sabahına kadar devam eden üzücü olaylar yaşadık. Yaşanan bu olaylara tam olarak darbe girişimi demek ne kadar doğrudur bunu belki günler sonra daha doğru tanımlayabileceğiz. Ancak bu kalkışma daha çok ülkeyi bölmek için asker ile polisi karşı karşıya getirerek ülkede iç savaş çıkarmak isteyen, Türkiye’yi Suriye ve Irak gibi içten vurmayı planlayan dış güçlerin bir terör saldırısı ve operasyonudur.
Bu olayların başladığı ilk dakikalarda Medyanın Dezenformasyonu ve bilgi eksikliği yüzünden yaşanılanların alışılmış bir “askeri darbe” ye benzememesi sebebiyle sosyal paylaşım sitelerinde yanlış anlaşılmaya matuf yorumlar birbirini takip etmiştir. Gecenin ilerleyen saatlerinde masum insanların öldürüldüğünü, meclise bomba atıldığını ve çok önemli yerlerin bombalandığını gördükçe darbe girişiminde bulunanların bir terör örgütü gibi bir tavır sergiledikleri de ortaya çıkmıştır.
ŞİDDETLE KINIYORUZ
Öncelikle belirtmek isteriz ki; Özetle söylüyorum, Saadet Partisi olarak TSK içinde yuvalanmış ve küresel güç odaklarıyla ortak hareket eden bir takım vatan hainlerinden emir alan kişilerce, Millet İradesine yönelik olarak yapılan bu kalkışmayı şiddet ve nefretle lanetliyoruz.Saadet Partisini “Darbe yanlısı”, “darbeyi senaryo veya kurgu şeklinde gören” insanlar topluluğu olarak göstermeye kimsenin hakkı yoktur bizler de buna asla müsaade etmeyiz.
BÜYÜK FOTOĞRAFI GÖSTERMEK SORUMLULUĞUMUZUN BİR PARÇASIDIR
Bilinmelidir ki; Darbeler, Darbe girişimleri ve bu çaptaki terör saldırıları küresel güçler ve küresel istihbarat örgütleri tarafından bir ülkede siyaseti Dizayn etmek ve Ülkenin Siyaset yönünü değiştirmek veya belirlemek için kurgulanır ve yapılır. Eğer 15 Temmuz silahlı darbe girişimi vea terör saldırısı arkasından çok önemli iç ve dış siyasi yön belirleme çalışmaları yapılırsa işte o zaman bu kalkışmanın amacına ulaştığı gibi bir sonuçla karşı karşıya kalabiliriz. Bu gelişmeleri siyasi fırsata çevirmek en büyük ahlaksızlıktır.
Biz Saadet Partisi olarak milletin iradesinin darbelerle baskılanmasına elbette karşıyız. Ancak büyük fotoğrafı milletimize göstermek ve milletin aleyhine olabilecek politik yön verme sonuçlarını da konuşmak, sorumluluğumuzun bir parçasıdır.
Darbe girişimi olduğu söylenen bu terör saldırısının eski darbelerle mukayese edildiğinde sadece hükümete değil milletin bizatihi kendisine yönelik bir tavır almıştır.Hedef; siyasi iktidardan çok, milli irade ve millet olmuştur.
Hemen bu noktada şunu söylemek vicdani bir borçtur, milletimizin tavrı ve bundan güç alan hükümetin tavrı takdire şayandır. Bu tavır darbe girişimcilerinin ve küresel güçlerin daha daha fazla tahribat yapmasını önlemiştir. Bu birliktelik manevi bir güç oluşturmuştur.
NE YAPABİLİRİZ ONLARI KONUŞMALIYIZ
Sorunların çözüm yolu millet iradesinden geçmektedir. Bu sorunlar darbelerle, millete kurşun sıkmakla çözülmez. Biz inanıyoruz ki; Milletimiz de meselelerine sahip çıkacaktır ve bu sorunları demokrasi içinde kalarak çözecektir. Altını çizmekte fayda gördüğüm bir hususu söylemeden geçemeyiz. Bu darbe girişiminin bu terörist saldırının arkasında dış güçler vardır.Yapanlarda yaptıranlarda aynı mihraktır.Bu olay; ister FETÖ mensuplarının olsun ister NATO mensuplarının olsun silahlı kuvvetlerin içerisinde bulunan birtakım millet düşmanlarının bir darbe girişimindenöteakıl almaz bir terörist faaliyeti olarak akıllarda kalacaktır.
Milletimize geçmiş olsun diyorum. Silahlı kuvvetlerimizin ve Polisimizin de gerçekten o terör örgütü şeklinde aralarında bulunan insanlara karşı çok kararlı ve gereken davranışı göstermelerinden dolayı tebrik ediyorum. Şimdi artık kimseyi tenkit etmeden ne yapabiliriz onu konuşmamız lazım. Madde madde meseleleri ortaya koymamız lazım. Bundan sonra yapılması gerekenlerle alakalı partimiz hiç şüphesiz bunları konuşacaktır. İktidarın ve diğer partilerin de bunları konuşması gerekmektedir. Bundan sonra ne yapılması gerektiği konuşulurken şu unutulmamalıdır. Çözüm olarak görünen temel kural şu ki Avrupa Birliği, ABD ve İsrail ile yürütülen birliktelik ve işbirliği ile bu işin yürümesi mümkün değildir.
Küresel güçlerle yapılan stratejik ortaklıklar ve AB süreci bu darbeyle bitmiştir, bitirilmelidir. Bu ülkenin yönü Avrupa Birliği değil İslam Birliği olmalıdır. ABD’nin, AB’nin ve hatta İsrail’in halen daha stratejik ortak ve müttefik hatta model ortak olarak değerlendirilmesi ciddi bir zaafiyettir. Hükümet bu noktada dış politikasını gözden geçirmeli ve ABD, AB ve İsrail ile olan ilişkilerini, milli menfaatler doğrultusunda yapılandırmalıdır.
Son olarak,Küresel ırkçı emperyalizme maşalık yapan cuntacıların saldırılarında Milli Görüş teşkilatlarımızdan da 20’ye yakın kardeşimiz şehit olmuştur. Bu saldırılarda şehit olan 161 kişi olduğu söylenen asker, polis ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ülkemize ve aziz milletimize geçmiş olsun diyoruz. Vatandaşlarımız birlik ve beraberliğimizi bozacak eylemlere prim vermeden, itidalli olmaya davet ediyoruz.
Samsun Saadet Partisi'nden Açıklama başlıklı haber, siyaset haberleri kategorisinde yayınlanmaktadır. Benzer nitelikteki güncel haberler için siyaset haberleri kategorisini ziyaret edebilirsiniz.