Türkiye için stratejik önemi olan İstanbul Finans Merkezi projesine, ekosistemin kurulması anlamında hareket kazandırmak istediklerini belirten TVF Genel Müdürü Sönmez, TVF'nin yeni yönetiminin görevi devraldığını anımsatarak, bu süreçte temel iki önemli iş yaptıklarını belirtti.
Türkiye Varlık Fonu’nun ne olup olmadığını belirlemelerinin ardından TVF'nin yetki belgesi ve strateji dokümanını hazırladıklarını ifade eden Sönmez, "En tepeden aşağıya doğru gidildiğinde birinci sırada TVF'ye devredilen portföy şirketlerinin değerini artırmak, ikinci sırada Türkiye'nin stratejik ve vizyoner projelerine değer katmak ve gerekirse yatırımcı olmak bulunuyor." dedi.
Finansman Bacağına İhtiyaç Var
İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesinin önemi olduğuna dikkat çeken Sönmez, "Üçüncüsü Türkiye'nin rekabetçi ve bölgesel/küresel güç olma yolundaki şirketlerini desteklemek. Dördüncüsü piyasa yapıcılığı ve piyasanın derinleşmesine yönelik faaliyette bulunmak. Bunları yapabilmek için bir finansman bacağına ihtiyaç var. Hem borç hem de sermaye tarafında finansmana ihtiyaç var. Bu dönemde bir finansman kullandık. Ayrıca çeşitli portföy şirketlerinden de fonun içerisine ilave sermaye katkısı gelecek yapıları düzenledik." dedi.Destekçi Rolümüz Var
Fon'un denetimi ve reytingi üzerine şu anda çalışmalar devam ettiğini belirten Sönmez, "En sonda insan kaynağına ve insan kalitesine yatırım yapıyoruz. Şu anda büyük bir ekibimiz var. Türkiye'nin gücüne ulaşma çabamız devam ediyor." ifadelerini kullanarak, İstanbul Finans Merkezi'nin stratejilerinin ikinci basamağında olan Türkiye'nin stratejik ve vizyoner projelerine katkıda bulunma amacıyla hareket ettikleri bir proje olduğunu söyledi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un liderliğinde belirli vizyonun ortaya konduğuna dikkati çeken Sönmez, bu vizyonun önemini anlatan Sönmez, Türkiye ve İstanbul'un bölgede bir finansal lider olabilme aşamasına gelmesi konusundaki çabalarımızı destekleyen bir proje. Bizim buradaki katkımız hem bu projeye yatırımcı olmamız hem de ivme kazandırmamız. Burada hedefimiz; projeyi 2021 yılının sonları ya da 2022 yılının başlarında bitirebilmek ve projeye işlerlik kazandırabilmek. Bu anlamda, hem ilgili bakanlıklarımız hem ilgili kurumlarımız olan TOKİ, Emlak GYO, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve TVF'nin de içine olduğu bir yapıda projenin yürütülmesi konusunda destekçi rolümüz var." dedi.Kurumlardan farklı olarak buradaki rolümüz
Malezya'nın varlık fonu Khazanah'ın ülkenin güneyindeki 30 milyar dolarlık "İskender Malezya" projesine yatırım yaptığını anlatan Sönmez, Dubai'de ICD'nin Burj Khalifa, Dubai Mall ve Dubai World Trade Centre projelerine yatırım yaptığını belirten Sönmez, Suudi Arabistan'ın varlık fonu PIF'in NEOM şeklinde bir oluşuma destek olduğunu söyledi. "Bununla ilgili herhangi bir şirket mi kurulacak?" "Türkiye Varlık Fonu altında bir oluşum olacak." sorularına yanıt veren Sönmez, Fon'un ana amacının, Türkiye'nin zaman içerisinde biriktiği değerlerle ve yeni projelerle de değer oluşumu yaratmak olduğunu belirten Sönmez, bunun da stratejik bakış açısıyla kazanıldığına işaret etti.Sönmez, dünyada İstanbul'dan iki saat uçuş mesafesinde önemli bir finansal merkez olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:"En yakında Dubai'de ve Londra'da var. Bizim kültürümüz ve geçmişimize de baktığımızda 16. yüzyılda bankacılık sektörü Osmanlı'da varmış. Bunun üzerine geçmişimizden de gelen oluşumu geleceğe aktaracak bir şekilde burada bir cazibe merkezi yaratılması üzerine bir proje bu. Devletin çok önemli stratejik bir projesi. Türkiye Varlık Fonu da diğer kurumlarımızla birlikte bir ekip olarak bu projeyi nihayetlendirme ve büyütme stratejisi içerisinde. Bizim diğer kurumlardan farklı olarak buradaki rolümüz, yatırımcı olarak yer almak ve burada bir değer oluşumu yaratmak." dedi.Türkiye için stratejik bir proje
TVF Genel Müdürü Sönmez, "İFM, esasında bu anlamda bu oluşuma müthiş bir katkıda bulunacak. Sadece finans şirketleri değil, tamamen yurt dışına dönük iş yapan şirketlerimizin de burada yer almasını istiyoruz." dedi.Teknoloji yatırımları, start-up ve finteklerin işin diğer boyutu olduğunu, bu alanlarda hızlı ilerleme kaydedilebileceğini anlatan Sönmez, "İstanbul Finans Merkezi'nde hızlı kurulup, hızlı ilerlenebildiği ve bir şekilde büyütülebildiği bir ekosistem yaratılması gerek. Burada üç boyut var. Birincisi inşaat. Biz bu işi emlak projesi olarak görmüyoruz. Türkiye için stratejik bir proje. Emlak yanı var ama asıl olan bir finansal ekosistemin nasıl kurulabileceği. Bunun için projenin birinci katmanı inşaat, ikinci katmanı mevzuat ve regülasyon, üçüncü katmanı da ekosistemin yaratılması. Bu ekosistemin yaratılması esasında devlet aklı ile oluşuyor. Onun için işin içinde sadece biz yokuz. Daha önce de bahsettiğim diğer kurumların bir arada hareket ettiği ve nihayetlendirmek üzere yola çıktığı bir proje. Biz bu işten çok keyif alıyoruz ve heyecanlıyız. Bunun için de kolları sıvamış bulunuyoruz. Hızlı bir şekilde bu projede hareket ve bereketi göreceğimize inanıyorum." dedi.Sönmez, İFM projesini nihayetlendirmek üzere devletin diğer kurumlarıyla beraber el ele ilerlediklerini ifade etti.