Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB), 07-10 Kasım 2019 tarihleri arasında 2. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi Antalya’da gerçekleştirildi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın açılış konuşması yaptığı kongremiz milli mücadelenin 100’üncü yıl dönümü anısına milli mücadelenin kahramanlarına atfedildi.Kongreye, Türk Eğitim-Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri, Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’ne üye kuruluşların genel başkan ve genel başkan yardımcıları,Türkiye’den ve Türk dünyasından bilim insanları ile Türk Eğitim-Sen üniversite temsilcilikleri yönetim kurulu üyeleri katıldı.Kongreye,Türkiye, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya, Kosova ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere 7 ülkeden 650 bilim insanı katılırken; 445 bilim insanı da bildiri sundu.Kongrede “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” düsturu ile Türk Dünyası’nın birleşip Turan olabilmesinin anahtarını ifade eden Gaspıralı İsmail Bey ile Türk milleti ve Türk Dünyası için muhteşem çalışmalar yaparak Türk Dünyası tarihine adını altın harflerle yazdıran Turan Yazgan, Rauf Denktaş, Cengiz Aytmatov oturumlarıyla onları yad edildi.Kongre salonlarına ise Ali Kuşçu, Uluğ Bey, Harezmî, Pîrî Reis, Şemsettin-i İtaki, Farabi, Biruni, İbn-i Sina, Cezerî, Ahmet Ferganî gibi Fen ve Mühendislik alanında dünya çapında Türk bilim adamlarının ismi verilirken poster sunumunun yapılacağı alana Turan Meydanı ismi verildi. poster sunumu haricinde 10 ayrı salonda 70 oturum ile kongreler gerçekleştirildi.UAESEB olarak dört yıldır uluslararası kongreler düzenlediklerine dikkat çeken Genel Başkan Geylan,“Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği tarafından, Türk Dünyası’nın birliğine; bilimsel ve kültürel boyutta katkı sunmak, Türkiye ve Türk Dünyası’ndan seçkin bilim adamlarını bir araya getirerek tanışma, kaynaşma ve ortak projeler geliştirme imkânı oluşturma gayesi ile 2016 yılında başladığımız bilimsel kongrelerimizi; 2016 yılında Türk Dünyası’nın manevi mimarı “Hoca Ahmet Yesevi Anısına Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi”ni tertip ederek başlattık. Bu ilk kongreye yüzlerce bildirinin gelmesi ve akademik camiadaki teveccüh üzerine devamını yapma kararı aldık."dedi.2002 yılında Türk Eğitim-Sen’in üye sayısının 125 bin 863 iken, bugün 210 bine yükseldiğini belirten Geylan, Türk Eğitim Sen her geçen gün büyüdüğünü, etkinliği ve üye sayısı arttığını belirtti. "Türk memur sendikacılığının tarihini yazacak olan insanlar bu dönemde emek veren sizlerden övgü ile söz edecektir” şeklinde konuşan Geylan, "Türk Eğitim-Sen’in üye sayısını artırırken kimseye ulufe dağıtmadığını, kimseyi tehdit etmediğine dikkat çeken Geylan, “Sadece çalışanları ikna ederek ve sendikal performansınızla üye yaptınız. 2002 yılından bugüne kadar net olarak 100 bin artış gerçekleştirdik. 100 bin net artış demek, Türk Eğitim-Sen’in 17 yılda en az 300 bin ile 350 bin arasında yeni üye kaydı yapmış olması demektir. Türk Eğitim Sen olarak teşkilatlarımızın her bir ferdi ile gurur duyuyoruz” dedi.Türk Eğitim-Sen’in geçen sene yetkili olamadığı ama bu sene yetkili olduğu üniversiteleri de sıralayan Geylan, Bartın Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Çorum Hitit Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi ve İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde yetkiyi aldıklarını kaydederek, "Bildiğiniz gibi bazı üniversitelerimiz bölündü. Bu bölünmenin ardından kurulan üniversiteler arasında da Kayseri Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Hacı Bayram Üniversitesi ve Trabzon Üniversitesi’nde yetkili olduk. Tabi Türk Eğitim-Sen olarak üniversitelerin neden bölündüğünü anlayamadık. Kamuoyuna açıklanan tek bir neden var idi; o da çalışan sayısının fazla olması nedeniyle yönetim sorunu oluştuğu idi. Ama bu gerçekçi değildir. Gazi Üniversitesi büyük ise, Ankara Üniversitesi büyük değil mi? Sanırım bu bölünmenin tek gerekçesi; yandaşlara yeni kadrolar ihdas etmektir. Markalaşmış üniversitelerimizin bölünmesine şiddetle karşıyız” dedi.Norm Kadro Yönetmeliği’ni yargıya taşıdıklarını bildiren Geylan,Yapılan düzenleme ile ‘kısmi rahatlama’ sağlandığını ancak sorunların devam ettiğini dile getirdi. Kadro tahsisinin üniversite yöneticilerin keyfi idaresine bırakıldığına dikkat çeken Geylan, “Kadro tahsisi ile ilgili herhangi bir kriter yok! Kadro tahsisi rektörün iradesiyle yapılamaz. Üniversiteler kimsenin babasının çiftliği değildir. Kadro tahsisi liyakate göre yapılmalıdır” diye konuştu.10 Kasım’da Büyük Atatürk’ün vefatının 81’inci yıl dönümü olduğuna dikkat çeken Geylan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama mesajlarında Atatürk’ün ismine yer vermeyen bazı eğitim sendikalarını eleştirdiğini hatırlatarak, “İçlerinde öyle onulmaz bir Atatürk düşmanlığı var ki, emin olun Atatürk ve yol arkadaşlarının İzmir’de denize döktüklerinde dahi sizdeki Atatürk düşmanlığı yoktur” dedi. “Devlet kurması dahi Atatürk’e saygı duyulması için yeterli bir sebeptir” dedi.“ Devletin kuruluş felsefesi, milli değerlerimiz Atatürk isminde sembolleşmiştir. Dolayısıyla aslında bu güruhun düşmanlığı Atatürk’ün şahsına değil, bu topraklardaki Türk devletinin varlığınadır.” şeklinde konuşan Geylan, “Atatürk ve O’nun kahraman yol arkadaşlarını dualarla yad ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Selçuklu da bizdik, Osmanlı’da bizdik, Türkiye Cumhuriyeti de biziz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuranlar Osmanlı İmparatorluğu’nun son kurmay kadrosudur. Dolayısıyla bu tarihte bizim, devlet te bizim!” dedi.Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan konuşmasını şöyle devam ettirdi:“Sloganımız, ‘Türkiye Sevdamız Ekmek İçin Kavgamız’dır. Ekmek kavgasını adam gibi yapıyoruz. Zira seven sevmeyen herkes sendikacılığı adam gibi yaptığımızı kabul ediyor. Bizim farkımız ekmek kavgamızın önüne Türkiye sevdamızı koymamızdır. Türkiye varsa biz varız. Türkiye varsa sendikacılığın anlamı var. Bu noktada devletimizin terörle mücadelesine tereddütsüz destek veriyoruz. Bilindiği gibi devletimiz sınır ötesi operasyonlar yürütüyor. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları’nda hep şunu söyledik: Devletimizin bekasına, milletimizin selametine kast eden son terör unsuru ortadan kaldırılıncaya kadar operasyonlar sürdürülmelidir. Bu noktada Rabbim Mehmetçiğimizi, güvenlik güçlerimizi korusun” diye konuştu.Kongrenin sonunda Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’dan birer, Türkiye’den iki konuşmacı Kongre Başkanı Prof. Dr. Seyhan Fırat’ın oturum başkanlığını da yaptığı değerlendirme oturumunda görüşlerini bildirdi. Misakı Milli adı verilen değerlendirme oturumunun ardından Kongre Başkanı Seyhan Fırat sonuç bildirgesini açıkladı.Kongre Sonuç Bildirgesi şöyle:2. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri KongresiSonuç Bildirgesi2. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi, Türk Eğitim–Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği işbirliği ile 7-10 Kasım 2019 tarihleri arasında Antalya’da hedeflenen amaçlar doğrultusunda gerçekleşmiştir.Türk Dünyası’nı oluşturan ülkeler ve akraba topluluklar arasındaki kültüre dayalı gönül köprülerini sağlamlaştırmaya yönelik olarak mühendislik ve fen bilimleri sahalarında gerçekleştirilen 2. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’nin kongre hedefleri doğrultusunda iletişim ve kaynaşma süreçlerine katkı sağladığı görülmüştür.Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi çoğu gelişmekte olan ülke statüsündeki Türk Dünyası ülkelerinin sosyal ve kültürel alandaki işbirliğini mühendislik ve fen bilimlerine yönelik alanlara da taşıma gayretinin bir yansımasıdır. Bu tür kongre ve organizasyonlar Türk Dünyası’nı oluşturan ülke ve toplulukların bilim ve teknolojiyi oluşturan bilgiyi paylaşabilmeleri açısından önemlidir.İki gün süren kongre süresince bu tür bilimsel organizasyonların Türk Dünyası’ndaki işbirliği girişimlerini bilimsel alanlara taşıma potansiyeline sahip olduğu bir kez daha görülmüştür. Türk Dünyası arasındaki kültürel ortaklık ve işbirliğine, bilimsel bilgi ve onun teknolojik yansımalarının dahil edilmesi ortak gelecek hedefine bilimsel bir ufuk açacaktır.Türk Dünyası’nı oluşturan ülkeler, soydaş ve akraba topluluklar arasında köprü oluşturmaya yönelik bir temel hedefe yönelik olarak düzenlenen kongre, bu açıdan temel hedefine ulaşmıştır.Kongreye önemli bilim insanları davetli konuşmacı olarak katılmıştır. Davetli konuşmacılarımız Prof. Dr. Recai COŞKUN, Prof. Dr. Ercüment OVALI, Prof. Dr. Ali GENCER, Prof. Dr. H. Özkan GÜLSOY, Prof. Dr. Bahattin YALÇIN yapmış oldukları konuşmalarla katılımcılara bilimin bugünü ve geleceği hakkında önemli projeksiyonlar sunmuşlardır.
- Kongrede 5 Poster, 445 bildiri sunulmuştur. Kongre çerçevesinde toplam 70 oturum gerçekleşmiştir.
- Kongremize 7 ülkeden 650 bilim insanı katılarak destek olmuşlardır.
- Kongrede yapılan oturumlarda Mühendislik ve Fen bilimlerindeki son gelişmeler ele alınmıştır.
- Türk Devletleri Bilim Konseyi kurulmalıdır.
- Bilim ve Teknolojinin tüm alanlarında ortak Türkçe terminoloji oluşturulmalıdır.
- Ortaokul düzeyinden üniversite düzeyine tüm öncelikli alanlarda çeşitli kapsamda (popüler, ders, bilimsel monografi) kitaplar yazılmalı ve/veya yabancı dillerden Türkçeye çevrilmelidir.
- Gelişmiş ülkelerin AR-GE altyapıları irdelenerek Türk Dünyası için bir strateji belirlenmelidir.
- Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Gayrı Safi Milli Hasılalarının (GSMH) 2020 yılında en az %2’ni, 2023 yılından itibaren en az %3’nü AR-GE’ye ayırmalıdır.
- Bilim ve Teknoloji ile ilgili metinlerin Türk lehçeleri arasında bilgisayar ortamında otomatik çevrilmesi için programlar geliştirilmelidir.
- AR-GE’nin hukuksal altyapısı gelişmiş ülkeler düzeyine ulaştırılmalıdır.
- Toplam AR-GE harcamalarının en az %5’i ortak projelere ayrılmalıdır. Bu amaçla AB Çerçeve programları benzeri bir yapılanma oluşturulabilir.
- Bilişim çalışmaları, “stratejik araştırma alanı” olarak belirlenerek bu konuda Türk Dünyası arasında ortak çalışma havzaları oluşturulmalıdır.
- Türk Dünyasında teknoloji geliştirme alanları oluşturularak araştırmacıların bu alanlarda ortak çalışmalar yapmasına olanak sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır.
- Araştırmacıları Endüstri 4.0 ve 5.0 çalışmalarına teşvik eden düzenlemeler yapılmalıdır. Bu konuda Türk Dünyasında ortak çalışma alanları oluşturulmalıdır.
- Türk Dünyası Bakanlığı kurulmalıdır.
- Türk Dünyası Üniversitesi ve Bilimler Akademisi kurulmalıdır.
- Türk Dili ortak alfabesine geçişin sağlanması gerekmektedir.
- Türk Dünyası Bilim Ödülleri verilmelidir.
- Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Endeksi kurulmalıdır
- Türk Dünyası Araştırma ve Gençlik Merkezi kurularak ortak proje yapma kapasiteleriyle işbirlikleri artırılmalıdır.