Bakan Avcı, UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Oturumu kapsamında düzenlenen, “Kültür Varlıklarının Korunması Konusunda Ülkemiz Mevzuatı 1970- 1972 Sözleşmesinin Komşu Ülkelerle Karşılıklı Uygulanması” konulu panelde konuştu.
Suriye’de yaşanan kültür miraslarının yağmalanması durumuna Türkiye’nin sessiz kaldığı iddiasına yanıt veren Bakan Avcı, “Bugün yanı başımızdaki komşularımızın yaşadığı felaketi tahayyül edebilmek imkansızdır. Ama Türkiye, bölgede yaşananlara gözümüzü kapatma politikası hiçbir zaman gütmedi gitmeyecektir.“ dedi.
Türkiye olarak bölgemizde en büyük sorunlarından biri olan DAEŞ’in kültür kaçakçılığı sayesinde finans sağladığını belirten Bakan Avcı, Türkiye’nin buna sessiz kaldığı yönünde hoş olmayan iddialara maruz kaldığını belirtti. Bakan Avcı, kendi kültürel varlıklarımızı korumaya gösterdiğimiz çaba ve duyarlılığı komşularımız olan Irak’ın Suriye’nin ya da İran’ın varlıklarını da koruma adına da gösterdiklerini vurguladı.
“ESERLERİ KORUMAK ADINA KIRMIZI LİSTE HAZIRLADIK”
Suriye’den kaçırılan eserler için Türkiye’nin Pazar olmasını engellemek adına sınır illerimizde kolluk kuvvetlerimizi teyakkuza geçirdiklerini bildiren Bakan Nabi Avcı, kaçakçılığa engel olmak adına hazırlanan kırmızı listenin bütün kolluk kuvvetlerine, koleksiyonculara ve ilgililere dağıtıldığını kaydetti.
Bakan Avcı, hazırlanan kırmızı listeyle ilgili şunları kaydetti; “Bu Kırmızı Listedeki eserler örnek eserlerdir kaçırılmış eser değiller. Tedbirli olmak adına hazırlanmış bir listedir. Yasadışı alınması en mümkün eserlerin görüntülerini liste halinde yayınladık. Çevre ülkelerde gerekli bilgilendirme yapılmış ve alım satım yapma hususunda dikkatli olmaları hususunda ikaz edildi.”
Prof. Nabi Avcı, “Ortadoğu coğrafyasında yaşananlar hepimizin gündelik hayatında geniş bir yer tutmaya başladı. Türkiye’nin ortak kültür, tarih ve ortak bir hayatı paylaştığı bölgede yaşananlar sadece bölgeyi değil tüm dünyayı derinden yaralıyor. Bugün Ortadoğu ve Afrika’da yaşanan üzücü durumları değerlendirirken toplumların yüzyıllardır yaptıkları hataların derece derece devam ettiklerini görüyoruz bu haksızlıkların önlenmesi ya da azaltılması adın bir takım önlemler geliştirilmesi hepimiz ve tüm uygarlık için temel göstergelerden biri olacak.” Diye konuştu.
UNESCO ve üye ülkelerin 1946 yılından bu yana gösterdiği çabalar neticesinde bir çok anlaşmanın yürürlüğe girdiğini söyleyen Avcı, “ Bunların en mühimi de 2.dünya Savaşından sonra 1954 yılında yürürlüğe konulan Silahlı Çatışma Halinde Kültür Miraslarının Korunmasına İlişkin sözleşmesidir. Bu sözleşme kültür anlamında yapılan yıkıma dur deme çağrısıydı. 20. Yüzyılın ikinci yarısında sonra gelişen hızlı büyümeyle ne yazık ki dünyadaki kültür anlayışı gösteriş ve lüks simgeleri haline geldi. “ dedi
200 YILDIR SÜREN TAHRİBAT
“O günden bu güne kadar kültür varlıklarının 200 yıldır süren talanın izlerini bugün bile görmek mümkün " diyen Bakan Avcı " Bu üzücü duruma UNESCO tarafından 1970’de verilen reaksiyonun önemini bugün daha iyi anlıyoruz.” dedi.Avcı, kültür varlıklarının tahribatında gelinen noktanın bugüne kadar yaşanan en ağır durum olduğunu vurguladı. Kültür varlıklarının günümüzde bir takım terör örgütleri tarafından finans kaynağı olarak kullanıldığını söyleyen Avcı, bugün kültür varlıkları için illegal bir Pazar oluştuğunu kaydetti.
Türkiye’nin bu konu ile ilgili olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde dahi önlem almaya çalıştığını söyleyen Avcı, şöyle devam etti;
“Osmanlı İmparatorluğu 1884 yılından itibaren kültür varlıklarını yasadışı taşınmasını engelleyen yasayı yürürlüğe koymuştur. Ama ne yazık ki bu yasadışı taşınma ve tahribat hala tam anlamıyla engellenebilmiş değildir. Bu varlıklar, bugün dahi arz talep dahilinde yasadışı kazılarla tahrip edilebiliyor. “
KAÇIRILAN 4500 ESERİN İADESİ SAĞLANDI
“Sevindirici durumlarda yaşanmıyor değil" diyen Bakan Avcı, " Bugün Pazar ülkeler olarak adlandırılan belli başlı ülkeler UNESCO 1970 sözleşmesi ile ulusal mevzuatlarında değişikliğe gitme iradesi gösteriyorlar. Ülkemizde, son 12 yıldır Dışişleri Bakanlığımızın ve Kültür Bakanlığımızın yasadışı yollarla yurt dışına götürülen kültür varlıkları ile ilgili ciddi çalışmaları mevcut. Şu ana kadar yasadışı yollarla ülkemizden çıkartılan kültür varlıklarının konusunda 4500 eser iade alarak başarı sağladık.” dediTürkiye’nin bölgede yaşanan olumsuzluklardan etkilenen ülkeler için kültürel miraslarını korumak adına üzerine düşeni yaptığını söyleyen Avcı, gerçekleştirilen panelin kültürel mirasların korunması adına hayırlı olmasını dilediğini belirtti.
Panelde Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile birlikte UNESCO Genel Direktör Yardımcısı Francesco Bandarin, Büyükelçi Hüseyin Avni, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr.Zülküf Yılmaz, Koç Üniversitesinden Prof. Dr. Christina Luke da birer konuşma yaptı. Katılımcılar arasında Prof.İlber Ortaylı'da yer aldı.