Devlet Bahçeli' "Zaman zaman aksayıp gevşese de, bazen soru işaretleri artıp kuşkular fazlalaşsa da FETÖ’yle mücadelede Türk devleti doğru bir çizgidedir."dedi.Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, "FETÖ ile mücadelede kafa karışıklığına, sırtını sağlama almış hatırlı kişilerin korunmasına gerek yoktur. Eğer bu olursa milli vicdanda derin yaralar açılacaktır. Şunun yakınıydı, bunun damadıydı dememek, eğer suçu varsa gözünün yaşına bakmamak gerekir" diye ifade etti..
"Milli namusa musallat olan, milli bekamıza kast etmeye kalkan kan içici yarasaların tam bir temizlik ve tasfiye işlemi artık vakit kaybedilmeden yapılmalıdır.
İhanet yumduğu gözünü bir daha açamamalıdır." ifadelerini kullanan Bahçeli; "İşgal emel ve niyeti bir daha ayağa kalkamamalıdır. Biz sadece durumu değil, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kurtarmak, kutlu bir diriliş ruhuyla güvenceye almak mecburiyetindeyiz. Bu itibarla FETÖ artık tümden yok edilmeli, kaynağı kurutulmalıdır. Aynısı başta PKK olmak üzere, diğer terör örgütleri için de geçerlidir. Hiç kimse karanlık ve kanlı hedeflerini barış, demokrasi, özgürlük, kardeşlik, eşit vatandaşlık, adalet veya bir başka insani hasletle gizlemeye, örtbas etmeye kalkışmamalıdır."dedi.O KARANLIK TEMMUZ GECESİ..
"FETÖ’yle mücadelede kafa karışıklığına, ikircikli tavırlara, sırtını sağlama almış hatırlı isimlerin korunmasına hiç gerek ve yer yoktur." diyerek, bunun doğru ve ahlaki olmadığını belirten Devlet Bahçeli; "Eğer aksi olursa milli vicdanda dipsiz kuyular açılacaktır. Suçu sübut bulan kim varsa, onun yakınıydı, bunun hısımıydı, şunun damadıydı dememek, nitekim bunların gözünün yaşına dahi bakmamak şarttır. Hıyanete cezası verilecekse imtiyazlı veya değil hiç kimsenin ah vah etmesi hem doğru olmayacak, hem de inandırıcı görülmeyecektir. Malumunuz, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünde ön plandaki görünür isimlerin yargılanmasına dün Ankara’da başlanmıştır. O karanlık Temmuz gecesinde, Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan ıstırap verici, milletimizi infiale sürükleyen vahim olaylara ilişkin 221 sanıklı çatı davanın Ankara 17.Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesinde görülmesiyle çok şey de açığa çıkacaktır. En azından ümit ve temennimiz budur. Sincan Ceza ve İnfaz Kurumundan jandarma komandalar eşliğinde sıra sıra çıkartılan hainlerin darbe girişiminin beyin takımı, kilit isimleri olduğu iddia edilmiştir. Bunların bir kısmının eski general olması ve 15 Temmuz’da aktif rol üstlenmesi belki de söz konusu iddialara anlam yükleyebilecektir. Ancak medyada fotoğrafları gösterilen FETÖ’cülere 15 Temmuz kalkışmasının lider kadrosu yorumu getirmek bir bakıma asıl ve arkada kalmış zirve isimleri perdelemek demektir. Bu propagandaya bilmeden alet olanlara sözümüz yoktur. Fakat bilerek, isteyerek, kasten FETÖ’nün ileri gelenlerini, fikir babalarını, eylem ortaklarını, siyasetten iş alemine, bürokrasiden sivil toplum kuruluşlarına kadar alan ve yer tutmuş lider kadrosunu ikinci plana düşürmek, suyu bulandırmadan korumaya almak en adi ve alçak suçtur." dedi.
Deniliyor ki, Yurtta Sulh Konseyi üyeleri yargılanıyormuş.BAHÇELİ, FETÖ İLE İLGİLİ KONUŞMASINI ŞÖYLE DEVAM ETTİRDİ:
FETÖ’nün mezkur ihanet konseyiyle ilgili aklımızın yatmadığı, havsalamızın almadığı iddia ve ifadelerin netliğe kavuşma ihtiyacı vardır. Şu işe bakınız ki, ortada siyasetçi yoktur. 15 Temmuz melaneti gerçeklemiş olsaydı bakan, başbakan veya cumhurbaşkanı olması mümkün ve muhtemel hiç kimseden bahis de açılmamaktadır. Adeta yer yarılmış FETÖ’nün siyasi ayağı içine girmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz Pazar günü, AKP Genel Başkanı olduğu olağanüstü kurultayda; “ihanet içinde kim olursa gözünün yaşına bakmayacağız. İsterse babamın oğlu olsun.” görüşündedir. Biz bu görüş ve tutumu umut verici, son derece de isabetli değerlendiriyoruz. Tehdidin büyüklüğünden dolayı FETÖ’yle mücadeleye herkesi çağırmasını olumlu ve doğru buluyoruz. “İsterse babamın oğlu olsun” sözünden sonra artık bahane tükenmiştir. Kripto damarın kesilip atılması, kılık değiştirmiş, usul ve üslup açısından kendisini emniyete almış FETÖ’nün siyasi ayağının darmadağın edilmesi artık milli bir seferberlik ruhuyla ele alınmalıdır. Türkiye FETÖ operasyonlarından dolayı diken üstündeyken, hayat normale dönmemişken, olağan şartlara daha ulaşılmamışken mücadeleyi sekteye uğratacak her adım Türkiye düşmanlarına hizmetle bir ve aynı olacaktır. Hükümete diyorum ki, çaycıyı çorbacıyı bırakın; yılana çıyana bakın. Zahire değil zehre odaklanın. Zarfa değil mazrufa dikkat kesilin. Kapıcıyı odacıyı, memuru işçiyi, onu bunu değil; 15 Temmuz’un kurgusunu, saldırı planlamasını yapan sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın. Suçlu-suçsuz tasnifi tam ve eksiksiz yapılmazsa, kim mağdur, kim mahkum ayrımı adalet ölçülerinde gerçekleşmezse, üstelik FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa, bilinsin ki, ihanet alttan alta beslenecek, büyüyecek, ilk fırsatta harekete geçmek üzere bilenecektir.KAVURMACILAR AKLANIYOR, BAKLAVACILAR ADALETTEN KAÇIRILIYOR
Vatan kavrulmuş, millet kavrulmuş, devlet kavrulmuş; ama kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa ortada kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun var demektir. Himmet dediler; terör örgütüne para topladılar. Hidayet dediler; FETÖ’ye kan verdiler, can aşıladılar, beden oldular. Haram kursaklarından Maklube geçti, fitnenin ışığında şakirtler yetişti; ama gizli gizli haçlı taburuna yazıldıklarını saklayamadılar. Beleşe konup, birliğimizi dinamitlediler. Haraç kesip, milli haysiyete hançer salladılar. Devletin her kademesine sızıp iç savaş ve parçalanmanın şartlarını hazırladılar. Bunlar imanlı görünüp imansızlığın kitabını yazan, itikatlı görünüp iffetsizliğe kucak açan, vaiz geçinip vandallara bile taş çıkartan, mumdan kanatlarıyla millet güneşine meydan okuyacak kadar aklını ve şuurunu kaybetmiş Fethullahçı Terör Örgütünün batıl uşaklarıdır. Bunların hakkından hukuken gelmek vaciptir. FETÖ’nün içinde kim varsa, yakasından tutmak, yediğini içtiğini burnundan fitil fitil getirmek Türk devletinin şeref ve tarihi görevidir. Hatırlıymış, tanınıyormuş, arkası kaviymiş, sırtı pekmiş; bırakınız bu safsataları, geçiniz bu bayat taktikleri. Haine merhamet mazluma ihanettir. Caniye hoşgörü masumiyete karşı işlenmiş cinayettir. Ve de gereği yapılmalıdır
Üzerimize tankla, topla, bombayla, uçakla, helikopterle saldıran Türkiye düşmanlarına acınırsa, çok geçmez, fazla sürmez, acınacak hale aziz Türk milleti düşer, düşmesi de mukadderdir.
Pensilvanya’lı barbarın şer oyunu ve kirli oyuncuları varmış; kaç yazar. Destekçileri arasında batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine kadar birçok ülke varmış; ne çıkar. ABD arkalıyor, ağırdan alıyor, yedirip içiriyor, Almanya FETÖ’cülerin iltica talebini kabul ediyormuş; ne fark eder. Zalimleri iman dolu kalplerin maneviyatı, gücünü ve ilhamını ecdadımızdan alan kahraman Türk neslinin ateşe bile kök söktüren kuvvetli nefesi yerle bir etmeye kâfidir. Türk milletinin gücü ve kudreti alayını birden karşılamaya, hepsini birden göğüslemeye, müstevlilerden münafık kafilesine kadar topundan hesap sormaya Allah’ın izniyle yetecektir.
"Milli namusa musallat olan, milli bekamıza kast etmeye kalkan kan içici yarasaların tam bir temizlik ve tasfiye işlemi artık vakit kaybedilmeden yapılmalıdır.
İhanet yumduğu gözünü bir daha açamamalıdır." ifadelerini kullanan Bahçeli; "İşgal emel ve niyeti bir daha ayağa kalkamamalıdır. Biz sadece durumu değil, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kurtarmak, kutlu bir diriliş ruhuyla güvenceye almak mecburiyetindeyiz. Bu itibarla FETÖ artık tümden yok edilmeli, kaynağı kurutulmalıdır. Aynısı başta PKK olmak üzere, diğer terör örgütleri için de geçerlidir. Hiç kimse karanlık ve kanlı hedeflerini barış, demokrasi, özgürlük, kardeşlik, eşit vatandaşlık, adalet veya bir başka insani hasletle gizlemeye, örtbas etmeye kalkışmamalıdır."dedi.O KARANLIK TEMMUZ GECESİ..
"FETÖ’yle mücadelede kafa karışıklığına, ikircikli tavırlara, sırtını sağlama almış hatırlı isimlerin korunmasına hiç gerek ve yer yoktur." diyerek, bunun doğru ve ahlaki olmadığını belirten Devlet Bahçeli; "Eğer aksi olursa milli vicdanda dipsiz kuyular açılacaktır. Suçu sübut bulan kim varsa, onun yakınıydı, bunun hısımıydı, şunun damadıydı dememek, nitekim bunların gözünün yaşına dahi bakmamak şarttır. Hıyanete cezası verilecekse imtiyazlı veya değil hiç kimsenin ah vah etmesi hem doğru olmayacak, hem de inandırıcı görülmeyecektir. Malumunuz, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünde ön plandaki görünür isimlerin yargılanmasına dün Ankara’da başlanmıştır. O karanlık Temmuz gecesinde, Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan ıstırap verici, milletimizi infiale sürükleyen vahim olaylara ilişkin 221 sanıklı çatı davanın Ankara 17.Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesinde görülmesiyle çok şey de açığa çıkacaktır. En azından ümit ve temennimiz budur. Sincan Ceza ve İnfaz Kurumundan jandarma komandalar eşliğinde sıra sıra çıkartılan hainlerin darbe girişiminin beyin takımı, kilit isimleri olduğu iddia edilmiştir. Bunların bir kısmının eski general olması ve 15 Temmuz’da aktif rol üstlenmesi belki de söz konusu iddialara anlam yükleyebilecektir. Ancak medyada fotoğrafları gösterilen FETÖ’cülere 15 Temmuz kalkışmasının lider kadrosu yorumu getirmek bir bakıma asıl ve arkada kalmış zirve isimleri perdelemek demektir. Bu propagandaya bilmeden alet olanlara sözümüz yoktur. Fakat bilerek, isteyerek, kasten FETÖ’nün ileri gelenlerini, fikir babalarını, eylem ortaklarını, siyasetten iş alemine, bürokrasiden sivil toplum kuruluşlarına kadar alan ve yer tutmuş lider kadrosunu ikinci plana düşürmek, suyu bulandırmadan korumaya almak en adi ve alçak suçtur." dedi.
Deniliyor ki, Yurtta Sulh Konseyi üyeleri yargılanıyormuş.BAHÇELİ, FETÖ İLE İLGİLİ KONUŞMASINI ŞÖYLE DEVAM ETTİRDİ:
FETÖ’nün mezkur ihanet konseyiyle ilgili aklımızın yatmadığı, havsalamızın almadığı iddia ve ifadelerin netliğe kavuşma ihtiyacı vardır. Şu işe bakınız ki, ortada siyasetçi yoktur. 15 Temmuz melaneti gerçeklemiş olsaydı bakan, başbakan veya cumhurbaşkanı olması mümkün ve muhtemel hiç kimseden bahis de açılmamaktadır. Adeta yer yarılmış FETÖ’nün siyasi ayağı içine girmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz Pazar günü, AKP Genel Başkanı olduğu olağanüstü kurultayda; “ihanet içinde kim olursa gözünün yaşına bakmayacağız. İsterse babamın oğlu olsun.” görüşündedir. Biz bu görüş ve tutumu umut verici, son derece de isabetli değerlendiriyoruz. Tehdidin büyüklüğünden dolayı FETÖ’yle mücadeleye herkesi çağırmasını olumlu ve doğru buluyoruz. “İsterse babamın oğlu olsun” sözünden sonra artık bahane tükenmiştir. Kripto damarın kesilip atılması, kılık değiştirmiş, usul ve üslup açısından kendisini emniyete almış FETÖ’nün siyasi ayağının darmadağın edilmesi artık milli bir seferberlik ruhuyla ele alınmalıdır. Türkiye FETÖ operasyonlarından dolayı diken üstündeyken, hayat normale dönmemişken, olağan şartlara daha ulaşılmamışken mücadeleyi sekteye uğratacak her adım Türkiye düşmanlarına hizmetle bir ve aynı olacaktır. Hükümete diyorum ki, çaycıyı çorbacıyı bırakın; yılana çıyana bakın. Zahire değil zehre odaklanın. Zarfa değil mazrufa dikkat kesilin. Kapıcıyı odacıyı, memuru işçiyi, onu bunu değil; 15 Temmuz’un kurgusunu, saldırı planlamasını yapan sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın. Suçlu-suçsuz tasnifi tam ve eksiksiz yapılmazsa, kim mağdur, kim mahkum ayrımı adalet ölçülerinde gerçekleşmezse, üstelik FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa, bilinsin ki, ihanet alttan alta beslenecek, büyüyecek, ilk fırsatta harekete geçmek üzere bilenecektir.KAVURMACILAR AKLANIYOR, BAKLAVACILAR ADALETTEN KAÇIRILIYOR
Vatan kavrulmuş, millet kavrulmuş, devlet kavrulmuş; ama kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa ortada kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun var demektir. Himmet dediler; terör örgütüne para topladılar. Hidayet dediler; FETÖ’ye kan verdiler, can aşıladılar, beden oldular. Haram kursaklarından Maklube geçti, fitnenin ışığında şakirtler yetişti; ama gizli gizli haçlı taburuna yazıldıklarını saklayamadılar. Beleşe konup, birliğimizi dinamitlediler. Haraç kesip, milli haysiyete hançer salladılar. Devletin her kademesine sızıp iç savaş ve parçalanmanın şartlarını hazırladılar. Bunlar imanlı görünüp imansızlığın kitabını yazan, itikatlı görünüp iffetsizliğe kucak açan, vaiz geçinip vandallara bile taş çıkartan, mumdan kanatlarıyla millet güneşine meydan okuyacak kadar aklını ve şuurunu kaybetmiş Fethullahçı Terör Örgütünün batıl uşaklarıdır. Bunların hakkından hukuken gelmek vaciptir. FETÖ’nün içinde kim varsa, yakasından tutmak, yediğini içtiğini burnundan fitil fitil getirmek Türk devletinin şeref ve tarihi görevidir. Hatırlıymış, tanınıyormuş, arkası kaviymiş, sırtı pekmiş; bırakınız bu safsataları, geçiniz bu bayat taktikleri. Haine merhamet mazluma ihanettir. Caniye hoşgörü masumiyete karşı işlenmiş cinayettir. Ve de gereği yapılmalıdır
Üzerimize tankla, topla, bombayla, uçakla, helikopterle saldıran Türkiye düşmanlarına acınırsa, çok geçmez, fazla sürmez, acınacak hale aziz Türk milleti düşer, düşmesi de mukadderdir.
Pensilvanya’lı barbarın şer oyunu ve kirli oyuncuları varmış; kaç yazar. Destekçileri arasında batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine kadar birçok ülke varmış; ne çıkar. ABD arkalıyor, ağırdan alıyor, yedirip içiriyor, Almanya FETÖ’cülerin iltica talebini kabul ediyormuş; ne fark eder. Zalimleri iman dolu kalplerin maneviyatı, gücünü ve ilhamını ecdadımızdan alan kahraman Türk neslinin ateşe bile kök söktüren kuvvetli nefesi yerle bir etmeye kâfidir. Türk milletinin gücü ve kudreti alayını birden karşılamaya, hepsini birden göğüslemeye, müstevlilerden münafık kafilesine kadar topundan hesap sormaya Allah’ın izniyle yetecektir.