Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, "Toplumsal birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde Devletimize dil uzatılması kimlerin ekmeğine yağ sürecektir? diyerek, "Yersiz, temelsiz ve hiçbir anlamı olmayan beyanatlarla Türk Devleti'nin yenilenmesinden bahseden şahıs ya meczup ya da kökü dışarda birtakım odaklardan ilham alan bir ajan olmalıdır.ifadelerini kullanarak; Ve her halükarda bu kinli yoksunun yeri televizyon ekranları yahut toplumsal alanımız değil ya tımarhane ya da hapishanedir" dedi.
Kılavuz, "Süreç ihanetinin akıl tutulması yaşayan akillerinden hatırladığımız bir meczup yeni bir devletten yeni bir kuruluştan bahsetmiştir. Devletin düzeni ve sistemini birbirine karıştıran bu şahıs belli ki aklını tamamen yitirmiştir" şeklinde açıklamada bulundu.
"Yeni bir devlet kuruyoruz" diyen Ayhan Oğan'a tepki gösteren Kılavuz yaptığı yazılı basın açıklamasında şurnları kaydetti:
MİLLETİMİZ SAYISIZ DEVLETLER KURMUŞTUR"Türk Devleti'nin varlığı şüphesiz Türk Milletinin istiklalinin beyanatıdır. Devleti kendisi kadar köklü, devlet geleneği kültürü kadar derin olan tek millet Türk Milletidir. Milletimiz milli karakterimizle özdeşleşen yüksek teşkilatçılık vasfıyla Orta Asya bozkırlarından Avrupa içlerine; Sibirya'dan Afrika'nın Kuzeyine kadar geniş bir coğrafyada farklı isim ancak aynı esaslar üzerine sayısız devlet kurmuştur. Tarihimizin en keskin dönemeçlerinde dahi milletimiz istiklalinden vazgeçmemiş devletin devamı için nice ceddimiz canını feda etmiştir.Türk ve Devlet adeta bütünleşmiş, binlerce yıllık mazimiz kahramanlarımızın isimleriyle yücelmiştir. Bugün vatandaşı olmanın gururunu yaşadığımız, canımızı uğruna feda etmekten geri durmayacağımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bu birikimin vücuda getirdiği kutlu bir yapıdır. Yedi düvelin istiklal ve istikbalimizi gasp etmeye niyetlendiği 20. yüzyılın başlarında Türk Milleti Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde bu zillete dur demiş, işgali kesin olarak reddetmiştir. 1071 de Malazgirt’e Anadolu Türk Devleti'nin temelini atan ruh, 1299'da Söğüt'den yükselip altı asır üç kıtaya hükmeden kudret, 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nde tekrardan cereyan etmiştir. Sakarya'dan Dumlupınar'a Kocatepe'den İzmir'e Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Ya İstiklal ya ölüm diyen büyük Türk Milleti 29 Ekim 1923'de ebediyen payidar kalacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ilan etmiştir.
SARF EDİLEN BU İFADELER NASIL BİR ZİHNİYETİN ÜRÜNÜDÜR?Herkes çok iyi bilmektedir ki Türk'ün devleti namusludur ve sorgulanamaz. Yeni bir devletten bahseden malum şahsın sorgulaması nasıl anlaşılmalıdır? Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün genelinde ise Türkiye Cumhuriyeti'nin tartışma konusu yapılmaya çalışıldığı bu günlerde sarf edilen bu ifadeler nasıl bir zihniyetin ürünüdür? Toplumsal birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde Devletimize dil uzatılması kimlerin ekmeğine yağ sürecektir? Yersiz, temelsiz ve hiçbir anlamı olmayan beyanatlarla Türk Devleti'nin yenilenmesinden bahseden şahıs ya meczup ya da kökü dışarıda birtakım odaklardan ilham alan bir ajan olmalıdır. Ve her halükarda bu kinli yoksunun yeri televizyon ekranları yahut toplumsal alanımız değil ya tımarhane ya da hapishanedir.
TÜRK GENÇLİĞİ AYNI KARARLILIK VE AZİMDEDİRBilinmesini isteriz ki Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu devleti Türk Gençliği 'ne emanet etmiştir. Türk Gençliğinin özü olan Ülkücü Türk Gençliği bu vazifenin yüklediği sorumluluğun bilincinde ve dimdik ayaktadır. Bu doğrultuda cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in " Türk Devleti'nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milleti'nin teminatı ve istikbali gençliktir. " sözü parolamız Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in "Türk Devleti'nin yenisi, eskisi olmaz Türkiye Cumhuriyeti mesela Göktürklerin, mesela Büyük Selçuklunun devamı, bu çağdaki adıdır. "ifadesi bakış açımızdır. Büyük Türk Milleti müsterih olmalıdır ki milletine ve devletine göz dikenlere Sakarya'dan İzmir'e kadar kovalayacak ne tanka ne uçağa bu milletin iradesini çiğnetmeyecek ve 15 Mayıs 1919'da Hasan Tahsin 15 Temmuz 2016'da Ömer Halisdemir olan Türk Gençliği aynı kararlılık ve azimdedir. Temennimiz devletimizin varlığına milletimizin birliğine ve Türk Milleti'nin ortak değeri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e tahammülü olmayanlara karşı yetkililerin gerekeni yapıp kanunları uygulamasıdır.
Çağlar öncesinden Bilge Kağan: "Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir" diyerek bugüne seslenmektedir. Altta yer delinmediğine üstte gök çökmediğine göre her türlü taarruzu iman dolu göğsünde sindirmeye yeminli Ülkücü Türk Gençliği 'de ayakta olduğuna göre dostta düşmanda emin olmalıdır ki Türk Devleti yıkılmayacak Türk Devleti teslim olmayacaktır. Ne mutlu Türk'üm diyene.
Kılavuz, "Süreç ihanetinin akıl tutulması yaşayan akillerinden hatırladığımız bir meczup yeni bir devletten yeni bir kuruluştan bahsetmiştir. Devletin düzeni ve sistemini birbirine karıştıran bu şahıs belli ki aklını tamamen yitirmiştir" şeklinde açıklamada bulundu.
"Yeni bir devlet kuruyoruz" diyen Ayhan Oğan'a tepki gösteren Kılavuz yaptığı yazılı basın açıklamasında şurnları kaydetti:
MİLLETİMİZ SAYISIZ DEVLETLER KURMUŞTUR"Türk Devleti'nin varlığı şüphesiz Türk Milletinin istiklalinin beyanatıdır. Devleti kendisi kadar köklü, devlet geleneği kültürü kadar derin olan tek millet Türk Milletidir. Milletimiz milli karakterimizle özdeşleşen yüksek teşkilatçılık vasfıyla Orta Asya bozkırlarından Avrupa içlerine; Sibirya'dan Afrika'nın Kuzeyine kadar geniş bir coğrafyada farklı isim ancak aynı esaslar üzerine sayısız devlet kurmuştur. Tarihimizin en keskin dönemeçlerinde dahi milletimiz istiklalinden vazgeçmemiş devletin devamı için nice ceddimiz canını feda etmiştir.Türk ve Devlet adeta bütünleşmiş, binlerce yıllık mazimiz kahramanlarımızın isimleriyle yücelmiştir. Bugün vatandaşı olmanın gururunu yaşadığımız, canımızı uğruna feda etmekten geri durmayacağımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bu birikimin vücuda getirdiği kutlu bir yapıdır. Yedi düvelin istiklal ve istikbalimizi gasp etmeye niyetlendiği 20. yüzyılın başlarında Türk Milleti Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde bu zillete dur demiş, işgali kesin olarak reddetmiştir. 1071 de Malazgirt’e Anadolu Türk Devleti'nin temelini atan ruh, 1299'da Söğüt'den yükselip altı asır üç kıtaya hükmeden kudret, 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nde tekrardan cereyan etmiştir. Sakarya'dan Dumlupınar'a Kocatepe'den İzmir'e Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Ya İstiklal ya ölüm diyen büyük Türk Milleti 29 Ekim 1923'de ebediyen payidar kalacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ilan etmiştir.
SARF EDİLEN BU İFADELER NASIL BİR ZİHNİYETİN ÜRÜNÜDÜR?Herkes çok iyi bilmektedir ki Türk'ün devleti namusludur ve sorgulanamaz. Yeni bir devletten bahseden malum şahsın sorgulaması nasıl anlaşılmalıdır? Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün genelinde ise Türkiye Cumhuriyeti'nin tartışma konusu yapılmaya çalışıldığı bu günlerde sarf edilen bu ifadeler nasıl bir zihniyetin ürünüdür? Toplumsal birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde Devletimize dil uzatılması kimlerin ekmeğine yağ sürecektir? Yersiz, temelsiz ve hiçbir anlamı olmayan beyanatlarla Türk Devleti'nin yenilenmesinden bahseden şahıs ya meczup ya da kökü dışarıda birtakım odaklardan ilham alan bir ajan olmalıdır. Ve her halükarda bu kinli yoksunun yeri televizyon ekranları yahut toplumsal alanımız değil ya tımarhane ya da hapishanedir.
TÜRK GENÇLİĞİ AYNI KARARLILIK VE AZİMDEDİRBilinmesini isteriz ki Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu devleti Türk Gençliği 'ne emanet etmiştir. Türk Gençliğinin özü olan Ülkücü Türk Gençliği bu vazifenin yüklediği sorumluluğun bilincinde ve dimdik ayaktadır. Bu doğrultuda cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in " Türk Devleti'nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milleti'nin teminatı ve istikbali gençliktir. " sözü parolamız Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in "Türk Devleti'nin yenisi, eskisi olmaz Türkiye Cumhuriyeti mesela Göktürklerin, mesela Büyük Selçuklunun devamı, bu çağdaki adıdır. "ifadesi bakış açımızdır. Büyük Türk Milleti müsterih olmalıdır ki milletine ve devletine göz dikenlere Sakarya'dan İzmir'e kadar kovalayacak ne tanka ne uçağa bu milletin iradesini çiğnetmeyecek ve 15 Mayıs 1919'da Hasan Tahsin 15 Temmuz 2016'da Ömer Halisdemir olan Türk Gençliği aynı kararlılık ve azimdedir. Temennimiz devletimizin varlığına milletimizin birliğine ve Türk Milleti'nin ortak değeri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e tahammülü olmayanlara karşı yetkililerin gerekeni yapıp kanunları uygulamasıdır.
Çağlar öncesinden Bilge Kağan: "Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir" diyerek bugüne seslenmektedir. Altta yer delinmediğine üstte gök çökmediğine göre her türlü taarruzu iman dolu göğsünde sindirmeye yeminli Ülkücü Türk Gençliği 'de ayakta olduğuna göre dostta düşmanda emin olmalıdır ki Türk Devleti yıkılmayacak Türk Devleti teslim olmayacaktır. Ne mutlu Türk'üm diyene.