Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Birleşmiş Milletler Örgütü’nün 5 Haziran 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirve günü “Dünya Çevre Günü” olarak ilan edildiğini, O tarihten bu yana çevre sorunlarına karşı kamuoyunun dikkatini çekmek, halkı bilinçlendirmek üzere dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Çevre Günü’nün bu yılki teması ‘Biyolojik çeşitliliğin korunması’ olarak belirlendiğini belirtti.Ormanların insan hayatındaki yaşamsal önemine vurgu yapan Karacabey, “2 olgun ağaç 4 kişilik bir ailenin yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyor. Ağaçlar elbette sadece oksijen üretmiyor. Suyu koruyor, selleri ve erozyonu önlüyor, zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olmamızı sağlıyor ve mobilyadan kağıda ihtiyacımız olan pek çok şeyi bize sunuyor. Her insan yılda üç büyük ağaç kadar ağaç ürünü kullanıyor. Bu yüzden her birey en az üç fidan dikmeli. Ortalama ömrü 70 olarak aldığımızda hayatımız boyunca doğaya 210 ağaç borçlu olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Türkiye’de 22,7 milyon hektar ormanlık alan bulunuyor
Orman Genel Müdürü Karacabey, Dünya genelinde 1,6 milyon insan geçimini ormanlardan sağladığını, Buna karşın her yıl dünyamızda ortalama 13 milyon hektarlık orman varlığı yangınlar veya çeşitli sebeplerden zarar gördüğüne dikkat çekerek, "Ülkemiz ise dünya genelinde orman varlığını arttıran nadir ülkelerden biri. Türkiye’de 22,7 milyon hektar ormanlık alan bulunuyor. OGM olarak her yıl ülkemize ortalama 300 milyon yeni fidan kazandırıyoruz. 2023 hedefimiz ise orman varlığımızı yüzde 30’a çıkarmak ve 7 milyar fidanı toprakla buluşturmak” olduğunu söyledi.Açıklamasında, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi yükümlülükleri kapsamında hazırlanan 2020 yılı Sera Gazı Envanteri Raporuna (1990-2018) değinen Karacabey, Türkiye’deki orman varlığının 2018 yılında 84 milyon ton karbondioksiti atmosferden alarak bunun 22,9 milyon tonunu karbon olarak tutup, kalan 61,1 milyon tonunu oksijen olarak atmosfere saldığını kaydetti.