Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Bakanlı Müsteşarı Selahattin Menteş ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz’ın da katıldığı Terör Suçları Değerlendirme Toplantısı’nda önemli değerlendirmeler yapıldı.
Toplantıda, sunum yapan Bakan Gül, Müsteşar Menteş ile HSK Başkanvekili Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davaların bu yıl içerisinde bitirilmesi görüşün debulundu Bakan Gül, bu kapsamda Bakanlık ve HSK olarak her türlü lojistik desteğin sağlanabileceğini ifade ederek, birinci derece veya istinafta ek mahkemelerin kurulabileceğini teklif etti.FETÖ soruşturmaları kapsamında şüphelilerin uzun tutukluluk süreçleriyle ilgili yapılan değerlendirmede, Hiç kimsenin mağdur edilmemesi, hak ihlallerinin önüne geçilmesi ve AİHM sürecinin de göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi. Savcıların soruşturmalarını bir an önce tamamlaması gerektiği aktarıldı. Darbe girişiminin ardından yoğun mesai harcayan terörle mücadele savcılarının terfi sistemlerine ilişkin bir düzenleme yapılması da toplantıda gündeme geldi. Buna göre, terörle mücadele savcılarının adli sistemde en üst düzey olarak nitelendirilen ‘C’ye terfi ettirileceği belirtildi.
Toplantıda, ByLock’a ilişkin ise özellikle şüphelinin örgütün talimatıyla yükleyip yüklemediğinin tespit edilmesi gerektiğinin altı çizildi. “Aldatılan eşler” başlıklı yapılan sunumda, bazı şüphelilerin eşini aldatırken haberleşme aracı olarak ByLock’u örgüt talimatı olmadan yüklediği anlatıldı. Buna göre, savcıların soruşturmalarını yürütürken böyle şüpheliler hakkında itiraf, Bank Asya, HTS gibi diğer unsurlara bakılarak değerlendirme yapması gerektiği ifade edildi.Ayrıca toplantıda, FETÖ soruşturmalarında ByLock’un delil olarak nitelendirilmesine ilişkin de 2 kriter olduğuna dikkat çekildi. Kriterlerden birincisi sanığın örgütün talimatıyla ağa dahil olduğunun tespit edilmesi, ikincisi ise sanığın ByLock’u gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığının teknik verilerle ortaya çıkarılması. Değerlendirmede, ancak bu sayede ByLock’un sanığın örgütle bağlantısının net bir şekilde gösteren delil olacağına işaret edildi.
Toplantıda, sunum yapan Bakan Gül, Müsteşar Menteş ile HSK Başkanvekili Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davaların bu yıl içerisinde bitirilmesi görüşün debulundu Bakan Gül, bu kapsamda Bakanlık ve HSK olarak her türlü lojistik desteğin sağlanabileceğini ifade ederek, birinci derece veya istinafta ek mahkemelerin kurulabileceğini teklif etti.FETÖ soruşturmaları kapsamında şüphelilerin uzun tutukluluk süreçleriyle ilgili yapılan değerlendirmede, Hiç kimsenin mağdur edilmemesi, hak ihlallerinin önüne geçilmesi ve AİHM sürecinin de göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi. Savcıların soruşturmalarını bir an önce tamamlaması gerektiği aktarıldı. Darbe girişiminin ardından yoğun mesai harcayan terörle mücadele savcılarının terfi sistemlerine ilişkin bir düzenleme yapılması da toplantıda gündeme geldi. Buna göre, terörle mücadele savcılarının adli sistemde en üst düzey olarak nitelendirilen ‘C’ye terfi ettirileceği belirtildi.
Toplantıda, ByLock’a ilişkin ise özellikle şüphelinin örgütün talimatıyla yükleyip yüklemediğinin tespit edilmesi gerektiğinin altı çizildi. “Aldatılan eşler” başlıklı yapılan sunumda, bazı şüphelilerin eşini aldatırken haberleşme aracı olarak ByLock’u örgüt talimatı olmadan yüklediği anlatıldı. Buna göre, savcıların soruşturmalarını yürütürken böyle şüpheliler hakkında itiraf, Bank Asya, HTS gibi diğer unsurlara bakılarak değerlendirme yapması gerektiği ifade edildi.Ayrıca toplantıda, FETÖ soruşturmalarında ByLock’un delil olarak nitelendirilmesine ilişkin de 2 kriter olduğuna dikkat çekildi. Kriterlerden birincisi sanığın örgütün talimatıyla ağa dahil olduğunun tespit edilmesi, ikincisi ise sanığın ByLock’u gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığının teknik verilerle ortaya çıkarılması. Değerlendirmede, ancak bu sayede ByLock’un sanığın örgütle bağlantısının net bir şekilde gösteren delil olacağına işaret edildi.