Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu,"Sıkıntılı, zaman zaman kaotik ve duygusal anlamda bölünmenin işaretlerini veren bir sürecin içerisindeyiz. O halde 77 milyon vatandaşımızı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla, hem güven hem de gurur duyar hale nasıl getiririz sorusunu ciddi ciddi düşünmek zorundayız." dedi.
Antalya Barosu Başkanlığı'nın 2016 yılı staj eğitim dönemi açılış töreni, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapıldı. Programa, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı. Feyzioğlu Törenin ardından stajyer avukatlar ve mesleğe yeni başlamış avukatlara kısa bir konuşma yaptı.
"BİR NUMARALI SORUN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ"
Metin Feyzioğlu, konuşmasında mesleki sorunlara değindi. Mesleki olarak bir numaralı sorunlarının hukukun üstünlüğünün sağlanması olduğunu belirten Feyzioğlu, "Bu, siyasi bir mücadeledir. Çünkü siyaset A noktasında B noktasına giderken izlememiz gereken yoldur." diyen Feyzioğlu, bunun bir siyasi partinin mücadelesi olmadığını kaydetti. Hukukun üstünlüğünün sağlanması noktasında hiç bir siyasi partinin de gerekli samimi çabayı ne dün ne bugün göstermediğini söyleyen Feyzioğlu, bunun geçmişten gelen bir sorun olduğunu, bugün ise derinleştiğini ifade etti. Bu sorunun çözülmediği takdirde yarın da büyük bir sıkıntı olarak ortaya çıkacağını kaydetti. 'Adalet mülkün temelidir' ifadesindeki 'mülk' kelimesinin 'ülke' olduğuna işaret eden Feyzioğlu, sistemin adalet dağıtamazsa mülkün temelsiz kalacağını söyledi.
"TÜRKİYE, BÖLÜNMENİN İŞARETLERİNİ VEREN BİR SÜRECİN İÇERİSİNDE"
Metin Feyzioğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün Türkiye büyük bir toplumsal huzursuzluğun içindedir. Sıkıntılı, zaman zaman kaotik ve duygusal anlamda bölünmenin işaretlerini veren bir sürecin içerisindeyiz. O halde 77 milyon vatandaşımızı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla hem güven hem de gurur duyar hale nasıl getiririz sorusunu ciddi ciddi düşünmek zorundayız. Ama bu sorunun cevabı, söylemesi, yapmasından daha kolay olan hukukun üstünlüğünün sağlanmasıdır. Bunu peşinen ilan edelim."
Hukukçuların, özelde de kendi meslekleri olan avukatların omuzlarındaki sorumluluğun, Cumhuriyet'in tarihinin hiç bir döneminde bu kadar ağır olmadığını ifade eden Feyzioğlu, "Aynı kelimelerle çok farklı kavramların konuşulduğu, birinci satırı okuduktan sonra eğer o satırdan rahatsızlık duyuyorsa ikinci satırı okumayı bazı insanların reddettiği dünyayı siyahla beyaz arasına sıkıştırıp, aradaki renklerin zenginliğini yitirdiği bir dönemin tam içindeyiz. Hayat hiç bir zaman siyah ve beyaz değil. Mutlak doğrular, mutlak yanlışlar yok. Birbirimizi daha çok dinlemeye yükümlüyüz. Birbirimizi dinlerken inkar ederek değil, kabul etmemek üzere değil, anlamaya çalışarak dinlemekle yükümlüyüz." ifadelerini kullandı.
YARGI ÜZERİNDEKİ ALGI OPERASYONLARI
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'deki yargı sorununa da değindi. Yargı üzerinde bu kadar çok müdahale, algı operasyonu yapılmasının sonucunda en büyük darbeyi, 'şerefli insanlar' diye tanımladığı yargı mensuplarının göreceğini belirten Feyzioğlu, mesleklerinin hiçbir müdahaleyi kaldıramayacak kadar kutsal, her türlü tavsiyeden, telkinden arınmış bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini anlattı. Feyzioğlu, meslekleriyle ilgili şu örneği verdi: "Bugün Türkiye'de vatandaşlar yargıda işleri olduğunda akıllarından konuyu çok iyi bilen, dosyasına çok sahip çıkan, düzenli, disiplinle çalışan, hiçbir eksik gedik bırakmayan bir avukatla; sistemin içinde tanıdıkları olan bir kişi arasında seçim yapmak zorunda kaldıklarında, tanıdığı olduğu iddia olan kişiye meylediliyorsa bu, sadece avukatların değil hakimliğin ve savcılığın da ağır bir darbe yediğinin ispatıdır."
Antalya Barosu Başkanlığı'nın 2016 yılı staj eğitim dönemi açılış töreni, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapıldı. Programa, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı. Feyzioğlu Törenin ardından stajyer avukatlar ve mesleğe yeni başlamış avukatlara kısa bir konuşma yaptı.
"BİR NUMARALI SORUN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ"
Metin Feyzioğlu, konuşmasında mesleki sorunlara değindi. Mesleki olarak bir numaralı sorunlarının hukukun üstünlüğünün sağlanması olduğunu belirten Feyzioğlu, "Bu, siyasi bir mücadeledir. Çünkü siyaset A noktasında B noktasına giderken izlememiz gereken yoldur." diyen Feyzioğlu, bunun bir siyasi partinin mücadelesi olmadığını kaydetti. Hukukun üstünlüğünün sağlanması noktasında hiç bir siyasi partinin de gerekli samimi çabayı ne dün ne bugün göstermediğini söyleyen Feyzioğlu, bunun geçmişten gelen bir sorun olduğunu, bugün ise derinleştiğini ifade etti. Bu sorunun çözülmediği takdirde yarın da büyük bir sıkıntı olarak ortaya çıkacağını kaydetti. 'Adalet mülkün temelidir' ifadesindeki 'mülk' kelimesinin 'ülke' olduğuna işaret eden Feyzioğlu, sistemin adalet dağıtamazsa mülkün temelsiz kalacağını söyledi.
"TÜRKİYE, BÖLÜNMENİN İŞARETLERİNİ VEREN BİR SÜRECİN İÇERİSİNDE"
Metin Feyzioğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün Türkiye büyük bir toplumsal huzursuzluğun içindedir. Sıkıntılı, zaman zaman kaotik ve duygusal anlamda bölünmenin işaretlerini veren bir sürecin içerisindeyiz. O halde 77 milyon vatandaşımızı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla hem güven hem de gurur duyar hale nasıl getiririz sorusunu ciddi ciddi düşünmek zorundayız. Ama bu sorunun cevabı, söylemesi, yapmasından daha kolay olan hukukun üstünlüğünün sağlanmasıdır. Bunu peşinen ilan edelim."
Hukukçuların, özelde de kendi meslekleri olan avukatların omuzlarındaki sorumluluğun, Cumhuriyet'in tarihinin hiç bir döneminde bu kadar ağır olmadığını ifade eden Feyzioğlu, "Aynı kelimelerle çok farklı kavramların konuşulduğu, birinci satırı okuduktan sonra eğer o satırdan rahatsızlık duyuyorsa ikinci satırı okumayı bazı insanların reddettiği dünyayı siyahla beyaz arasına sıkıştırıp, aradaki renklerin zenginliğini yitirdiği bir dönemin tam içindeyiz. Hayat hiç bir zaman siyah ve beyaz değil. Mutlak doğrular, mutlak yanlışlar yok. Birbirimizi daha çok dinlemeye yükümlüyüz. Birbirimizi dinlerken inkar ederek değil, kabul etmemek üzere değil, anlamaya çalışarak dinlemekle yükümlüyüz." ifadelerini kullandı.
YARGI ÜZERİNDEKİ ALGI OPERASYONLARI
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'deki yargı sorununa da değindi. Yargı üzerinde bu kadar çok müdahale, algı operasyonu yapılmasının sonucunda en büyük darbeyi, 'şerefli insanlar' diye tanımladığı yargı mensuplarının göreceğini belirten Feyzioğlu, mesleklerinin hiçbir müdahaleyi kaldıramayacak kadar kutsal, her türlü tavsiyeden, telkinden arınmış bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini anlattı. Feyzioğlu, meslekleriyle ilgili şu örneği verdi: "Bugün Türkiye'de vatandaşlar yargıda işleri olduğunda akıllarından konuyu çok iyi bilen, dosyasına çok sahip çıkan, düzenli, disiplinle çalışan, hiçbir eksik gedik bırakmayan bir avukatla; sistemin içinde tanıdıkları olan bir kişi arasında seçim yapmak zorunda kaldıklarında, tanıdığı olduğu iddia olan kişiye meylediliyorsa bu, sadece avukatların değil hakimliğin ve savcılığın da ağır bir darbe yediğinin ispatıdır."