Cezaevlerinde yaşanan ölüm olayları, işkence iddiaları ve sağlıksız ortamlarda mahkumların hayatının tehlikede olduğuna dair iddialarla mahkum yakınları cezaevi önünde eylem yaptı.
Manisa E Tipi Cezaevi önünde eylem yapan mahkum yakınları basın açıklamalası yaparak t cezaevlerindeki şartların iyileştirilmesi istendi.
Mahkum yakınları adına bir açıklama yapan Nurullah Aydın “Devletimiz, bizim yıllardır yaşadığımız sıkıntıların farkında fakat bizlerin yüreğini ferahlatan hiçbir gelişme görememekteyiz. Sevdiklerimizin adil yargılanmadan uzak kaderine mahkum edilmesine ne vicdanımız ne de kalbimiz dayanıyor. Devlet büyüklerimizin gerekli düzenlemeleri yapmalarını ve kanayan bu yaramızı durdurmalarını istiyoruz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve TBMM’ye sesleniyorum. 165 bin insan dört duvar arasında ölüme terk edilmiş. Bu zulme dur desinler” dedi.
Manisa E Tipi Cezaevi önünde eyleme destek veren CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Cezaevi Komisyonu Üyesi Özgür Özel ise, Manisa ve Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerimizin son günlerde peşi sıra gelen ölüm ve acı dolu haberlerle Türkiye gündeminde olduğunu söyledi.
Özgür Özel, şöyle konuştu:
Ancak görülmektedir ki, Türkiye’deki cezaevlerindeki mahkumların eğitimleri tamamen aksamakta, sağlıkları her geçen gün bozulmakta, Türkiye’deki cezaevleri hastalık üretmekte ve güvenlikleri de sağlanamamaktadır.
...
Nüfustaki her bir kişilik artışa karşı cezaevlerinde 10 kişiden fazla kalmaktadır. Bu AKP’nin aşırı güvenlikçi, kendisi için herkesi ve her şeyi tehdit gören anlayışın yanı sıra hukuk sistemimizde evrensel normlara aykırı olarak tutuksuz yargılamanın değil, tutuklu yargılamanın esas tutulmasından da kaynaklanmaktadır.
Cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için girişimlerde bulunulması gerektiğini kaydeden Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Masumiyet karinesi ihlal edilmemeli. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi dolmuştur. Kaldı ki F Tipi cezaevlerinde mahkumların tekli ya da üçerli tecrit hücrelerinde kaldığı düşünülürse, arkamızdaki E Tipi gibi cezaevi ya da Manisa’daki T Tipi cezaevi gibi cezaevlerinde normal kapasitesinden çok fazla üzerinde mahkum kalmakta, mahkumlar adeta nöbetleşe uyumakta, nöbetleşe nefes almakta, nöbetleşe yaşamaktadır. Tüm bu sebeplerle denetimli serbestlik uygulaması kapsamının genişletilmesi, denetimli serbestliğin yaygınlaştırılması, süresinin uzatılması, açık cezaevinden yararlanma koşullarının genişletilmesi, süresinin uzatılması, tutuksuz yargılamayı esas kılacak düzenlemelerin yapılması, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltacaktır.”
cezaevlerindeki sağlıksız ortamı dile getiren özel: “İçeride ilaca ulaşamadığı için sağlığı bozulan mahkumları görüyoruz. Cezaevlerinde hekim yok. AKP, Aile Hekimliği uygulaması ile kurum hekimlerini çekti. Cezaevinde doktor olmaması sağlıksızlık ortamı yaratıyor. İlaç ve eczacılık hizmeti tamamen aksamış durumda. Mahkumlarımızın sağlıkları, hayatları Allah’a emanet.” dedi.
Manisa E Tipi Cezaevi önünde eylem yapan mahkum yakınları basın açıklamalası yaparak t cezaevlerindeki şartların iyileştirilmesi istendi.
Mahkum yakınları adına bir açıklama yapan Nurullah Aydın “Devletimiz, bizim yıllardır yaşadığımız sıkıntıların farkında fakat bizlerin yüreğini ferahlatan hiçbir gelişme görememekteyiz. Sevdiklerimizin adil yargılanmadan uzak kaderine mahkum edilmesine ne vicdanımız ne de kalbimiz dayanıyor. Devlet büyüklerimizin gerekli düzenlemeleri yapmalarını ve kanayan bu yaramızı durdurmalarını istiyoruz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve TBMM’ye sesleniyorum. 165 bin insan dört duvar arasında ölüme terk edilmiş. Bu zulme dur desinler” dedi.
Manisa E Tipi Cezaevi önünde eyleme destek veren CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Cezaevi Komisyonu Üyesi Özgür Özel ise, Manisa ve Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerimizin son günlerde peşi sıra gelen ölüm ve acı dolu haberlerle Türkiye gündeminde olduğunu söyledi.
Özgür Özel, şöyle konuştu:
Ancak görülmektedir ki, Türkiye’deki cezaevlerindeki mahkumların eğitimleri tamamen aksamakta, sağlıkları her geçen gün bozulmakta, Türkiye’deki cezaevleri hastalık üretmekte ve güvenlikleri de sağlanamamaktadır.
...
Nüfustaki her bir kişilik artışa karşı cezaevlerinde 10 kişiden fazla kalmaktadır. Bu AKP’nin aşırı güvenlikçi, kendisi için herkesi ve her şeyi tehdit gören anlayışın yanı sıra hukuk sistemimizde evrensel normlara aykırı olarak tutuksuz yargılamanın değil, tutuklu yargılamanın esas tutulmasından da kaynaklanmaktadır.
Cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için girişimlerde bulunulması gerektiğini kaydeden Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Masumiyet karinesi ihlal edilmemeli. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi dolmuştur. Kaldı ki F Tipi cezaevlerinde mahkumların tekli ya da üçerli tecrit hücrelerinde kaldığı düşünülürse, arkamızdaki E Tipi gibi cezaevi ya da Manisa’daki T Tipi cezaevi gibi cezaevlerinde normal kapasitesinden çok fazla üzerinde mahkum kalmakta, mahkumlar adeta nöbetleşe uyumakta, nöbetleşe nefes almakta, nöbetleşe yaşamaktadır. Tüm bu sebeplerle denetimli serbestlik uygulaması kapsamının genişletilmesi, denetimli serbestliğin yaygınlaştırılması, süresinin uzatılması, açık cezaevinden yararlanma koşullarının genişletilmesi, süresinin uzatılması, tutuksuz yargılamayı esas kılacak düzenlemelerin yapılması, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltacaktır.”
cezaevlerindeki sağlıksız ortamı dile getiren özel: “İçeride ilaca ulaşamadığı için sağlığı bozulan mahkumları görüyoruz. Cezaevlerinde hekim yok. AKP, Aile Hekimliği uygulaması ile kurum hekimlerini çekti. Cezaevinde doktor olmaması sağlıksızlık ortamı yaratıyor. İlaç ve eczacılık hizmeti tamamen aksamış durumda. Mahkumlarımızın sağlıkları, hayatları Allah’a emanet.” dedi.