BDP’NİN ŞEYH SAİD’İN MEFKURESİYLE İLGİLİSİ YOK
Akit’ten Hasan Önal’ın haberine göre, yerel seçimlerde BDP’nin Şeyh Said üzerinden prim yapmak istediğini ifade eden Fırat, geçen hafta Diyarbakır DTK binasında yapılan bir basın toplantısında Şeyh Said ailesinin yerel seçimlerde BDP adaylarını destekleyecekleri şeklinde kamuoyuna duyuru yapıldığına dikkat çekti. Burada öne sürülen görüşlerin tarihi gerçeklikten uzak olduğunun altını çizen Fırat, “Şeyh Said Efendinin tarihsel duruşu ve mefkuresine aykırı olup seçim dönemlerinde siyasi partilerin kamuoyunu yanıltmak pahasına olan ucuz propagandalardan ibarettir. Basın bildirisinde ileri sürülen görüşler DTK-KCK-BDP siyasi çizgisinin öteden beri savunduğu argümanlardır.” dedi.
BÜYÜKLERİMİZ İMAN SAHİBİ İDİLER
Başta dedeleri Şeyh Said olmak üzere büyüklerinin ilim, fazilet, ahlak ve tecrübe sahibi olduklarını belirten Fırat, “Cemiyet içinde hayırlı ve faideli hizmetlerde bulunmuşlardır. Binaenaleyh bu güzide cetlerimizi hürmetle yâd ederek layık oldukları manevi mevkilerini muhafaza etmek, onları tezyiften ve halk nazarından küçük düşürecek isnatlardan çekinmek icap eder. Bizim büyüklerimiz ilim-irfan, fazilet, hulus ve azim, ihlas ile dürüst ve düzgün fikir, sahih akide ve inanç sahibi idiler. Filhakika büyük aileleri altın ve gümüş, para, pul, makam, mevki yükseltmez. İlim, fazilet, servet, refah ve şöhret ümmetin hayırlı büyüklerinin hayatları örnek alınarak manevi fayda temin edilir. İman, fazilet, azim ve himmet sahibi olan büyüklerimiz, içinde bulundukları İslam ve Kürt topluluğuna; satvet, şevket, refah ve saadet sağladılar.” dedi.
DEDEM İNSANLARI DİNSİZLİĞE ÇAĞIRMADI
Şeyh Said’in insanları PKK gibi inançsızlığa değil, saadet ve selamet yoluna teşvik ettiğini ifade eden Fırat, “Şeyh Said Efendi mirasçıları ve sevenlerine; ilim, hikmet, hakikat bilgisini, hidayeti, güzel ahlakı bırakmıştır. Bununla kalmamış, tağudi ve küfür sistemine karşı da cihat ederek, ilahi mirası kıyamete kadar inananlarla paylaşmış, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ilahi mirasına sahip olmaları için gayret sarf etmiş ve herkesin kendisi gibi bu manevi zenginliğe sahip olması için ceht etmiş, uğraşmış, tavsiyelerde bulunmuş ve vaz’u nasihat etmiştir.” dedi.
DİNDAR KÜRTLERE PKK’NIN OYUNUNA GELMEYİN UYARISI
Şeyh Said’in varislerinin sadece evlatları ve soyundan gelenler olmadığını hatırlatan Fırat, “Şeyh Said Efendi’nin yolunu, mefkûre ve inançlı mücadelesini inananlardır. Bu da halkı, hakka davet etmekle olur.” dedi. Şeyh Said’in Allah’ın davetine icabet etmiş, İstiklal Mahkemesi’nde bile “Ben Müslümanlardanım” dediğini hatırlatan Fırat, “Bunun için Müslüman insanlar böyle ilmiyle amil meşayihlerin peşinden gitmelidir, Şeyh Efendi’yi örnek ve önder edeceğiz ki bahtiyar olalım ve halkımız muvaffakiyet bulsun.” diye konuştu. Fırat, dindar Kürtlere PKK ve BDP’nin oyununa gelmemeleri konusunda dikkatli olmaları çağrısında bulundu.
DEDEMİZ İÇİN ÖNCELİK MİLLİYETÇİLİK DEĞİL, DİNDİ
Şeyh Said’in hiçbir kişinin, görüşün veya siyasi partinin devamı ve yandaşı olmadığını belirten Fırat, “Dedemiz Şeyh Said Hucurat Suresinin 13. ayetinde buyrulduğu gibi ‘Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.’ Hz. Muhammed (sas) Veda Hutbesi’nde; ‘Ey insanlar! "Rabbiniz birdir. Babanızda birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Arab’ın Arap olmayana Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır’ düsturları ile hareket etmiştir.” dedi.
ŞEYH SAİD’İ SEVENLER KAFİRLERİ DOST EDİNMESİN
Şeyh Said’in yolundan gidenlere da çağrı yapan Fırat, “Müslümanların iyiliğini isteyenlere ilahi fermanla diyoruz ki; ‘Rabbinizden size indirilen Kur’an’a uyun, onu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin’ (Bakara; 105) ‘Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak kâfirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah kendisine karşı gelmekten sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah’adır.” (Al-i İmran:28)” dedi.