Chp Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın soru önergesine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği yanıt, özelleştirilme öncesi ve sonrasında çalışan sayısının nasıl bir değişim yaşadığını çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
1995 yılında 74 bin 840 kişinin çalıştığı Türk Telekom’da özelleştirmenin gerçekleştiği 2005 yılına kadar personel sayısı 51 bin 737′ye geriledi. 10 yılda çalışan sayısı 23 bin kişi azalan Türk Telekom’da özelleştirmenin ardından personel kaybı hızlandı. 2012 sonu itibariyle çalışan sayısının 24 bine indiği Türk Telekom’da personel sayısı 1995 yılından bu yana 50 bin kişi azalmış oldu.“HİÇ KİMSEYE İŞTEN ATMAYACACAĞIZ”Türk Telekom’un yüzde 55 hissesi 2005 yılında blok satışı yöntemiyle 6 milyar 550 milyon dolara Lübnanlı Hariri Ailesi’ne devredildi.Lübnanlı Hariri ailesinin sahibi olduğu Oger Telecom’un o zamanki Genel Müdürü Paul Doany, 7 Temmuz 2005′te Lübnan’da yayımlanan Daily Star Gazetesi’ne verdiği demeçte devir gerçekleştiğinde, Türk Telekom çalışanlarının sayısını azaltma gibi bir niyetlerinin olmadığını söyleyerek, “Bu büyüklükteki bir şirket için bu kadar çalışan insan sayısı, diğerlerine göre iyi bir rakam. Pakistan’da 4 milyon sabit ve mobil hat hizmeti veren şirkette 65 bin kişi çalışıyor” dedi.15 Kasım 2005 tarihinde ise bu defa Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı olarak Türk basınını karşısına çıkan Paul Doany şirketin gelecek stratejilerini anlatırken, “Elimizde işten çıkarma planlarıyla gelmedik. Hiç kimseyi işten çıkartmayacağız” ifadesini kullanmıştı.ÇALIŞAN SAYISINDA BÜYÜK DÜŞÜŞBu açıklamalara karşın yaşananların çok farklı olduğu CHP’li Umut Oran’ın soru önergesine Şimşek’in yanıtıyla ortaya çıktı. Buna göre Türk Telekom’da çalışan personel 2005 itibariyle 51 bin 737 iken, çalışan sayısı 27 bin 570 kişi azalarak 2012 sonu itibariyle 24 bin 167’ye indi.Detaylara bakıldığında özelleştirme sürecinde tanınan yasal haktan yararlanan 18 bin 730 kişi kendi istekleriyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledildi. 20 bin personel ise emeklilik, iş akdinin sonra ermesi, işveren tarafından fesih gibi nedenlerle Türk Telekom’dan ayrıldı. Aynı dönemde işten çıkartılanların yerine ise 11 bin personel alındı.ERDOĞAN, “ÇALIŞANLAR SOKAĞA ATILMAYACAK” DEMİŞTİBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan da 3 Temmuz 2005’te Türk Telekom özelleştirmesinden önce “Meydanları dolduranların ne istediğini anlamakta güçlük çekiyorum. Türk Telekom çalışanları sokağa atılmayacak. Ancak bundan sonra yan gelip yatamayacaklar. Olay bu kadar basit…” açıklamasını yapmıştı.
SENDİKAYA ÇAĞRIMart ayında toplusözleşme görüşmelerinin başlayacak olmasına dikkat çeken işçiler, işverenin bir taşla birkaç kuş vurmayı planladığını şu sözlerle anlattılar, “Personel tasfiyesiyle bir yetki tartışması yaşanması, İşten çıkarma ve sürgünlerde hedef tutturulursa üyelerle sendika arasında güven bunalımı yaratılması, Bu güven bunalımıyla birlikte taşeronun tüm birimlere sokulması, Türk Telekom içindeki iktidar savaşlarında mevzi kazanmak.”Sürgünlerin personel ihtiyacından, norm kadro uygulamasından kaynaklandığının söylendiğini ancak bunun gerçek olmadığını aktaran işçiler, Bursa’dan 5 işçinin Kütahya’ya, Kütahya’dan 5 işçinin Bursa’ya sürgün edildiğinin bilgisini verdiler.İşçiler sendikaları Haber-İş’ten taleplerini ise şöyle sıraladı, “Artık bir sendika gibi davranın ve gereğini yapın. Söylediğiniz biçimde bu işin diyalogla çözülmeyeceği ortadadır. Somut olan ise eylemdir. Genişletilmiş başkanlar kurulunuzu toplayıp tüm temsilcilerle birlikte genel müdürlük önünde eylem planınızı açıklayın. Posta ve Türksat işçilerini de katarak hep birlikte tüm illeri eylem alanına çevirin. İşkaya ve Bilişim çalışanlarını en kısa sürede örgütleyin, iş bırakma eylemleri örgütleyin, 44 gün grev yapan sendika bütün bunları hayata geçirebilir.Konfederasyonumuz Türk-İş’i harekete geçirin, tüm sendikalarla birleşin ama önce yönetim olarak birliğinizi sağlayın.”SESSİZ KALMAK OLUMLU OLMAYACAKTÜRK Telekom’ya yıllarını vermiş işçilerin zorla emekli edildiğini söyleyen Haber-İş İstanbul Avrupa Yakası Şube Başkanı Ahmet Karatay, işçilere zorla “şu tarihte emekli olacağım” diye taahhütname imzalatıldığını kaydetti.İşçilerin zorla başka şehirlere sürgün edildiğini belirten Karatay, işyerlerinde taşeron işçi sayısının her geçen gün arttığını, bu durumunda toplusözleşme öncesinde işçileri tedirgin ettiğini ifade etti. Üyelerinin sendikadan genel müdürlük önünde eylem yapmasını istediğini dile getiren Karatay, “Sendika genel merkezin bu konuda net tavır koyması gerektiği yönünde üyelerimizden bize de talepler geliyor. İşçiler tedirgin. Bu kurumdan böyle gönderilmelerini kabul edemiyorlar. Bütün şubelerle birlikte bir eylem yapılmasını ve kamuoyu oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bizlerin sessiz kalması TİS süreci açısında olumlu olmayacaktır” diye konuştu.SORUN ÇÖZÜLMEZSE EYLEM YAPACAĞIZHABER-İŞ Genel Sekreteri Levent Dokuyucu, bu baskılar konusunda genel müdürlük düzeyinde görüşmelerin devam ettiğini, bir iki gün içinde sonuç almayı beklediklerini kaydetti. Görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmaması durumunda sendika olarak bütün güçleri ile eylem yapmayı planladıklarını belirten Dokuyucu, sadece emeklilerin değil emekliliğine 3-5 yıl kalmış işçilerin de sürgün edildiğini söyleyerek, “Burada amaç taşeronlaşmanın önünü açmak ve mart ayında başlayacak olan toplusözleşme öncesinde sendikanın direncini kırmaktır” dedi.Bu saldırılar ile sendikanın imha edilmek istendiğini ifade eden Dokuyucu, “Sendika bütün gücüyle buna karşı koymaya kararlı. Türk-İş’i de içine alan bir mücadele olacak” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)
SENDİKAYA ÇAĞRIMart ayında toplusözleşme görüşmelerinin başlayacak olmasına dikkat çeken işçiler, işverenin bir taşla birkaç kuş vurmayı planladığını şu sözlerle anlattılar, “Personel tasfiyesiyle bir yetki tartışması yaşanması, İşten çıkarma ve sürgünlerde hedef tutturulursa üyelerle sendika arasında güven bunalımı yaratılması, Bu güven bunalımıyla birlikte taşeronun tüm birimlere sokulması, Türk Telekom içindeki iktidar savaşlarında mevzi kazanmak.”Sürgünlerin personel ihtiyacından, norm kadro uygulamasından kaynaklandığının söylendiğini ancak bunun gerçek olmadığını aktaran işçiler, Bursa’dan 5 işçinin Kütahya’ya, Kütahya’dan 5 işçinin Bursa’ya sürgün edildiğinin bilgisini verdiler.İşçiler sendikaları Haber-İş’ten taleplerini ise şöyle sıraladı, “Artık bir sendika gibi davranın ve gereğini yapın. Söylediğiniz biçimde bu işin diyalogla çözülmeyeceği ortadadır. Somut olan ise eylemdir. Genişletilmiş başkanlar kurulunuzu toplayıp tüm temsilcilerle birlikte genel müdürlük önünde eylem planınızı açıklayın. Posta ve Türksat işçilerini de katarak hep birlikte tüm illeri eylem alanına çevirin. İşkaya ve Bilişim çalışanlarını en kısa sürede örgütleyin, iş bırakma eylemleri örgütleyin, 44 gün grev yapan sendika bütün bunları hayata geçirebilir.Konfederasyonumuz Türk-İş’i harekete geçirin, tüm sendikalarla birleşin ama önce yönetim olarak birliğinizi sağlayın.”SESSİZ KALMAK OLUMLU OLMAYACAKTÜRK Telekom’ya yıllarını vermiş işçilerin zorla emekli edildiğini söyleyen Haber-İş İstanbul Avrupa Yakası Şube Başkanı Ahmet Karatay, işçilere zorla “şu tarihte emekli olacağım” diye taahhütname imzalatıldığını kaydetti.İşçilerin zorla başka şehirlere sürgün edildiğini belirten Karatay, işyerlerinde taşeron işçi sayısının her geçen gün arttığını, bu durumunda toplusözleşme öncesinde işçileri tedirgin ettiğini ifade etti. Üyelerinin sendikadan genel müdürlük önünde eylem yapmasını istediğini dile getiren Karatay, “Sendika genel merkezin bu konuda net tavır koyması gerektiği yönünde üyelerimizden bize de talepler geliyor. İşçiler tedirgin. Bu kurumdan böyle gönderilmelerini kabul edemiyorlar. Bütün şubelerle birlikte bir eylem yapılmasını ve kamuoyu oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bizlerin sessiz kalması TİS süreci açısında olumlu olmayacaktır” diye konuştu.SORUN ÇÖZÜLMEZSE EYLEM YAPACAĞIZHABER-İŞ Genel Sekreteri Levent Dokuyucu, bu baskılar konusunda genel müdürlük düzeyinde görüşmelerin devam ettiğini, bir iki gün içinde sonuç almayı beklediklerini kaydetti. Görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmaması durumunda sendika olarak bütün güçleri ile eylem yapmayı planladıklarını belirten Dokuyucu, sadece emeklilerin değil emekliliğine 3-5 yıl kalmış işçilerin de sürgün edildiğini söyleyerek, “Burada amaç taşeronlaşmanın önünü açmak ve mart ayında başlayacak olan toplusözleşme öncesinde sendikanın direncini kırmaktır” dedi.Bu saldırılar ile sendikanın imha edilmek istendiğini ifade eden Dokuyucu, “Sendika bütün gücüyle buna karşı koymaya kararlı. Türk-İş’i de içine alan bir mücadele olacak” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)