Prof.Dr.Mustafa Özdemir Türkieye'de sürekli tartışmalara ve yanlış anlaşılmalara neden olan "Ne mutlu Türküm diyene" sözüyle ilgili önemli konulara değindi.
Türkiye'de "Ne mutlu Türküm diyene" sözü üzerindeki tartışmalar ve yanlış anlaşılmalar devam ederken, diğer taraftan bu sözün hazmedilemeyip ortalıktan kaldırılmaya kadar gidilmesi bir düşmanlığın mı yoksa bir cehaliyetin mi eseri olduğu üzerinde durmak gerekirdi.
Yazarımız Özdemir, "Ne mutlu Türküm diyene" sözüyle ilgili bu makalesi bizi daha objektif düşündürmeye yetecektir.
Prof.Dr.Mustafa Özdemir'in yayımladığımız yazısı şöyle:
Ülkemizde Atatürk’ün söylediği bu söz pek çok tartışmaya ve üzülerek söylemeliyim ki yanlış anlamalara, ideolojik kavgalara neden olmuştur. Kimse bu ifadeyi bilimsel ve objektif olarak ele alıp bunun ne anlattığı üzerinde kafa yormamış, ideolojik atışma aracı olarak ayırımcı ve bölücülerin sömürü aracı haline gelmiştir.
Türkiye'de "Ne mutlu Türküm diyene" sözü üzerindeki tartışmalar ve yanlış anlaşılmalar devam ederken, diğer taraftan bu sözün hazmedilemeyip ortalıktan kaldırılmaya kadar gidilmesi bir düşmanlığın mı yoksa bir cehaliyetin mi eseri olduğu üzerinde durmak gerekirdi.
Yazarımız Özdemir, "Ne mutlu Türküm diyene" sözüyle ilgili bu makalesi bizi daha objektif düşündürmeye yetecektir.
Prof.Dr.Mustafa Özdemir'in yayımladığımız yazısı şöyle:
Ülkemizde Atatürk’ün söylediği bu söz pek çok tartışmaya ve üzülerek söylemeliyim ki yanlış anlamalara, ideolojik kavgalara neden olmuştur. Kimse bu ifadeyi bilimsel ve objektif olarak ele alıp bunun ne anlattığı üzerinde kafa yormamış, ideolojik atışma aracı olarak ayırımcı ve bölücülerin sömürü aracı haline gelmiştir.
Öyleyse bir bakalım bu ifade nedir? Bu ifade ‘’Benim aslım Türk olsa da Türk olmasa da ben büyük bir milletin, büyük bir kültürün içinde yaşıyorum, bu coğrafyada yaşayan, bu büyük dili konuşan, bu devasa edebiyatı yaratan insanların içinde mutlu ve huzurluyum. Bana mutluluk veren, bu milletin İslam’a, insanlığa ve uygarlığa hizmetleridir…’’İfadenin açık anlamı budur. Bu, başka bir milleti asla aşağılamak değildir. Gafil, cahil veya hainler buna şöyle bakıyor.’’ Birisi kalkıp ne mutlu kürdüm diyene derse… O zaman ne yapacağız?’’ Belki bir ilk olacak ama bunun cevabı şudur:
Dünyada 200’den fazla devlet vardır. Bu devletlerin resmi dil sayısı yirmiyi geçmez. Türkçe konuşan 6 devlet var. İspanyolca konuşan 30 kadar devlet mevcuttur. Oysa Dünyada konuşulan dillerin sayısı 5000 kadardır. Bu dilleri konuşanların hepsi birer etnik devlet kurmuş olsa meydana gelecek kaosu ve bazı sömürgecilerin bunu nasıl kullanacağını bir Amerikalı CIA mensubu yarbay kitabında şöyle açıklıyor: ‘’Beş bin etnik dile beş bin veya en azından iki bin devlet kurulursa büyük, bir- iki devletin, bu arada ABD’nin işi kolaylaşır, bütün dünya fiilen ABD’nin emrine girer. Büyük savaşlar olmaz, küçük anlaşmazlıkları da biz çözeriz.’’ diyor. Her aklını kullanabilenin anlayacağı bir gerçek ortaya çıkıyor. Avrupa’nın otuzdan çok devleti tek bir devlet olmak için uğraşıyor ve kısmen de başarıyor. Aynı Avrupa ve Amerika Türkiye’yi bölmek için içten ve dıştan büyük gayret gösteriyor. ‘’Böl yönet’’ siyaseti klasik değerini artırarak sürdürüyor. Türkiye’nin içinde çok resmi diller, çok devletçikler olacak, CIA’nın hedefi de böylece gerçekleşmiş olacak. Bunun için de Türk Milletinin birliğini pekiştiren ‘’Ne mutlu Türküm Diyene, Türk Milleti bir bütündür, parçalanamaz’’ gibi ifadelere saldırılmaktadır.
Esasen bu gibi gafil ve bölücüler keskin bir ayırımcılık çıkarmamış olsalar çok rahatlıkla ve severek ‘’Ne Mutlu Kürdüm Diyene ‘’ denebilir. Çünkü Türk Milletinin çok aziz bir tamamlayıcı parçası olan Kürt kökenli insanlar bizim kardeşimizdir. Bize ve tarihi gerçeklere göre gerçek Kürtlerin aslı Orta Asya kökenlidir. Onların kültürleri, dilleri, adetleri ve gelenekleri, onların peygamberleri, inançları bizim inançlarımızla ve diğer unsurlarla beraber tamamen bizim zenginliğimizdir ve çok küçük farklarla ayrılır. Farkları abartmak, büyütmek bölücülüktür, ihanettir. YAZININ DEVAMI