Ahmet Tüzün Kimdir? Ahmet Tüzün'ü genç nesiller tanımalıdır. Yaptığı çalışmalar ile yakın tarihimize romanlarıyla, hikayeleriyle, şiirimsi anlatımlarıyla ışık tutarken, Türk Dünyasını da gözlerimiz önüne getiriyor. Peki Ahmet Tüzün kimdir? Ahmet tüzün nereli, kaç yaşındadır? Ahmet Tüzün'ün romanları ve eserleri nedir? Ahmet Tüzün'ün kendine özgü kaleminden çıkan yazılar önemli bir dönemi anlatırken aynı zamanda Türk Dünyasına da ışık tutuyor.
Yazar Ahmet Tüzün'ün TRT AVAZ' da yayınlanan Eski Topraklar 12 Bölüm (Geleneksel Türk Sporları) videosunu mutlaka izleyin.
Ahmet Tüzün, acı hikayelerini yazdığı vurgun yemiş nesilden biridir. Yaşanan dramı yakından tanımanın tanıklığı ile ve yüreğindeki derin elem ve hüzünle yazmış eseri. Anlatılan, yorumlanan, açımlanan hikâye Türkiye’nin 70’li, 80’li yıllarındaki siyasî-sosyal ve ideolojik kavgasını konu edinse de, üslup ve eda olarak tam bir edebî eser hüviyetinde. Yazar, keskin realiteyi, duygulu, lirik ve hatta şiirsel bir dille anlatıyor:Diğer taraftan, Ahmet Tüzün. Ebed-müddet fikriyle kurulan ve çınar ağacı ile sembolleştirilen Osmanlı’nın zevalinden sonra Türk Milletinin ters giden talihini, elem ve üzüntü veren bozgununu, etkili bir dille anlatıyor:“Osmanlı’dan sonra diktiğimiz çınar, istediğimiz gibi boy vermedi. Dalları budandı, kökü sulandı, kaç defa aşılandı amma ve lâkin, bir türlü istediğimiz gibi boy atamadı. Bu çocukların can suyu vereceği ağaç, zümrüt yeşili olsun. Hastalık girmesin bünyesine. Yeni Şeyh Edebâliler, yeni Osman Gaziler çıksın; çınarları dünyaya kök salsın, gövdesi imanla büyüsün, dalları kıtaları kucaklasın. Bunlar, bu nur demetleri bizim rüyamızı gerçekleştirecekler İnşallah. Bu çınarın toprağını Galiçya’dan, Kafkasya’dan Sina’dan, Yemen’den getirdik biz. Toprak, tohumsuz olmaz... Bu tohum her birinin gözlerinde yeşeriyor. Görüyorum. Gönüllerinde ateşi yakması bizden, kıvılcımlarını cihana saçması onlardan. Bütün gayretimiz bu mefkûreyi, yarınlara nakış nakış işlemek için, diyor; yarınlara ışık yüzlü çocuklar hazırlıyordu."“Gökkuşağı Vurgunları” bir dönem Türkiye’sinde “sağ-sol”, “devrimci-ülkücü” tanımlaması altında sergilenen fikrî ve fiîli çatışmayı da anlatıyor. Ahmet Tüzün, “Eller silah değil kalem tutmalı” kampanyasını başlatarak, bütün Türk gençliğini silahlı çatışmaya değil, fikri ve siyasi tartışmalara çağırdı.Verilen kavganın, millî bir var oluş mücadelesi olduğuna dikkat çekilen romanında, ülkücü neslin, ideâl ve hayâlleri, düşünce yapısını vurguladı. “Türk milliyetçiliği ve ülkücülük reaksiyon değil, bir aksiyon hareketidir." ifadelerini kullanan Yazar Tüzün, Türk milliyetçiliği fikrinin Türk Milletinin tarih sahnesine çıkmasından bu yana var olduğunu ve varolmaya da devam edeceğini önemle belirtiyor. Oğuz Kağan’dan Bilge Kağan’a, Alparslan’a, Fatih’e, Yavuz’a, Kanuni’ye ve bugüne kadar gelen nizâm-ı âlem meşalesini; ülkücü hareketin sistemli bir şekilde çok daha ilerilere götüreceğini ve bayrağı burçlara dikeceğinin altını çiziyor.“Gökkuşağı Vurgunları” vurgun yemiş, bozguna uğramış, ümit ve hayâlleri kırılmış, hatta idealleri uğruna zulme uğratılmış bir neslin acı, acı olduğu kadar da, buruk ve ibretli hikâyesidir. “Gökkuşağı Vurgunları”, Türkiye’nin, bizim acı hikâyemizi anlatıyor. Bu topraklarda sahnelenen bir dramı, bir “kardeş kavgasını” anlatıyor. Adına “savaş” denen bir ölüm-kalım mücadelesini yıllar sonra gözler önüne seriyor. Evet 70’li, 80’li yıllarda ortada sebebi belirsiz bir kör dövüşü, açıkça bir savaş vardı. Nasıl bir savaş mı? İşte romandaki cevabı: “Adı konulmayan, kuralı-kaidesi olmayan, hesaba-kitaba sığmayan; ama varolan, yaşanan ve hayatın bütün zerrelerine sirayet eden bir savaş."Ahmet Tüzün Kimdir?
Gazeteci, yazar, romancı, STK yöneticisi, Avrasya Kültür ve Spor İş Birliği Derneği Başkanı Ahmet Tüzün, 1957 yılında Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Mustafakemalpaşa’da yaptıktan sonra 1976 yılında Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’ne başladı. 1980’de Ülkü Ocakları Başkanlığı yapan Tüzün, aynı yıl okulunu bitirdi. 14 Kasım 1980-26 Eylül 1986 arasında Bursa Kapalı Cezaevi ve Çanakkale E Tipi Cezaevi’nde kalan Ahmet Tüzün, Çıktığında, lisansını tamamlayarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu oldu.1987’de gazeteciliğe başlayan Ahmet Tüzün, Türkiye Gazetesi Spor Servisi, Yazı İşleri Müdürlüğü Almanya Servisi ile Akşam, PasFotomaç ve Tercüman gazetelerinde çalıştı. Ufuk Ötesi Gazetesi ve Basın Birliği Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Tüzün, Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlandı. 2004’ten itibaren İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde basın danışmanlığını, İstanbul Gençlik ve Spor Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptı.Ahmet Tüzün, Hazırladığı “Türk Dünyası Güreş Turnuvası ve Kültür Şöleni” projesi, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından 2005 yılından itibaren her yıl uygulanıyor. 2011’de kurulan Avrasya Kültür ve Spor İş Birliği Derneği’nin kurucu başkanıdır.Ahmet Tüzün'ün Eserleri Nedir?
Araştırma: Türk Dünyasında Ortak Sporlar (2010)Roman: Gökkuşağı Vurgunları – Pusat Bir 12 Eylül Romanı (2008, 2018)Onlar, rengârenk kanatlı atlara binecek, kutlu bir çağa gireceklerdi. Delicesine ileri atılıp, şimşek hızıyla uçuyorlardı işte... Gökkuşağının altından geçecekler, dileklerini gerçekleştireceklerdi. Düz ovaları, ormanları, akarsuları, yalçın dağları aşacaklar; gökkuşağından görünmez kanatlarla uçacaklardı. Dünya durmuş, nefesini tutmuş, bu çılgın yarışın sonucunu bekliyordu... Bir ömrü bir âna sığdıran olağanüstü bir zaman işliyor, yer ile gök buna şahitlik ediyordu... Gökyüzündeki yıldızlar zaman zaman kayıp gider, yitip kaybolurdu.Onlar gökkuşağına âşıktı, gökkuşağına vurgundu. Bu uğurda verdikleri amansız mücadele sonunda; vurgun yediler... Gökkuşağı sevdalıları, gökkuşağı mağdurları oldu. Ama bu sevda bitmeyecek, bu akın sürecek! Vurgun yedikçe, vurgunlukları artacak. Çünkü; gökkuşağı onların dâvâları, gökkuşağı onların aşkları, gökkuşağı onların sevdaları...FUAT HOCA:Çin seddini inşa ettiren, Roma'nın kalbini mızrak gibi delen ve karadan gemiler yürüten şanlı ecdadımızın kutlu yoluna kendini adayan bir kervanın yolcularıydık.Kervanımızın en saygıdeğer, en karakterli ve gönlü en geniş er kişilerinden biriydi Fuat. 45 yılı aşan bir beraberliğimiz oldu. 12 Eylül öncesi iç savaş ortamında birlikte mücadele ettik. 12 Eylül zulmünde hapishanelerde çile çektik. Daha sonra memleketten kopup İstanbul'a birlikte sığındık.Bir kardeş gibi ve hatta daha yakındık birbirimize… Onca yıl, hiçbir kötü sözünü, hiçbir sitemini işitmedim. Her zaman cömert, her zaman fedakâr ve her zaman merhametliydi.Gelecek nesiller, “Vaktiyle bir Fuat Hoca varmış…” demeliydi. Bütün çabamız, gayretimiz tam mânâsıyla olmasa bile, Fuat'ı anlatabilmek...KAYNAKÇA: Bir neslin dramı (milligazete.com.tr, 13 Mayıs 2008), Olcay Yazıcı / İdeal Bir Neslin Dramı: “Gökkuşağı Vurgunları” (ulkuyaz.org.tr, 20.03.2016), Türk Dünyası Gazetecileri Bursa'da Buluşuyor (haberler.com, 30.04.2018), Gönül Dostları Buluştu (haberler.com, 07.02.2019), Mustafakemalpaşa’da düzenlenen etkinlikte, Ahmet Tüzün kitabını tanıttı (cnnturk.com, 08.02.2019), Ahmet Tüzün Kimdir (ileilgili.org, 25.03.2020).