Dağlık Karabağ problemi yaklaşık yirmi iki yıldır Birleşmiş Milletlerin ve AGİT gündeminde çözüm bekliyor. Çözüm dışında her yolun denendiği bir problem olan Karabağ meselesi bölgesel bir sorun olmanın dışında, aynı zamanda içinde derin tarihi izler taşıyan küresel bir mesele olarak devam ediyor.Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkasya bölgeleri hep bir kaosun içinde bugün.
Dağlık Karabağ sorunu
Sovyetler Birliği zamanında, Josef Stalin, Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı ardından farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi. Rusların bu politikası 90'lı yılların ardından amacına ulaşmaya başladı.Ermeniler, Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesini istedi. İki toplum arasında çatışma ve savaş başladı. Rusların desteği ile Ermeniler, Hankendi’ni, Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Ardından, Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçirdiler. 1993'te Ağdam'a girer Ermeniler, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali ettiler. Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı akıl almaz işkence ve katliamlarda bulundular. 1 milyona yakın Azerbaycanlı yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.Bişkek Protokolü nedir?
Ermeni katliamlarının artması ile 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te, Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolar Arası Meclisi, Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Parlamentosu, Rusya'nın Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle gerçekleştirilen görüşme sonrasında Bişkek Protokolü imzalandı. ateşkes ilan edildi.İmzalanan protokolle, 12 Mayıs 1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı düzenlememesi, "alıkonulmuş bölgeler"den kuvvetlerin çekilmesini ve altyapının yeniden hizmete sunulmasını, mültecilerin dönmesini sağlayacak mekanizmayı öngören güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir anlaşmanın imzalanmasının sağlanması yönünde mutabakata varılmıştı. Azerbaycan tarafının ısrarı üzerine, metinde geçen "alıkonulmuş" kelimesi "işgal edilmiş" kelimesiyle değiştirildi.Protokolle geniş çaplı saldırı ve operasyonlara son verilse de kağıt üzerinde kaldı.
Dağlık Karabağ sorununa barışçıl çözüm bulunmasını teşvik amacıyla 24 Mart 1992’de Rusya, Fransa ve ABD üstlendi. Sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu, bugüne kadar sonuç alamadı. Ermenistan-Azerbaycan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasından önce ve sonra Rusya Ermenileri hep silahlandırdı.1997 yılında Devlet Duma’sının Savunma Komisyonu Başkanı Lev Rokhlin’in hazırladığı raporla, 1993-1996 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 1 milyar dolarlık silah hibe ettiği ortaya çıktı. 2008 yılında ise Rusya’nın yine Ermenistan’a 800 milyon dolarlık silah hibe ettiği basına yansıdı. Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 2010-2018 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 50 bin tondan fazla silah gönderdiğini açıkladı.Türkiye’nin Dağlık Karabağ Tutumu nedir?
Türkiye, uluslararası hukuk kuralları ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları gereği Azerbaycan'ın tutumuna destek verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk yetkililer, katıldıkları uluslararası toplantılarda Ermenistan'a işgale son vermesi yönünde çağrılarda bulundular. Azerbaycan topraklarının işgali sona ermedikçe Ermenistan ile diplomatik ilişki kurulmayacağını sık sık dile getiren Ankara, Türkiye, her platformda, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde Azerbaycan’ın kabulünün kendisinin de kabulü olduğunu belirtti.Ermenistan işgali altında bulunan Karabağ, Azerbaycan Cumhuriyetine aittir. Karabağ, Fiziki coğrafyası bakımından dağlık ve ovalardan oluşan bir bölgedir. Azerbaycan’ın ve dünyanın siyasi gündemine Dağlık Karabağ Vilayeti olarak giren bölgenin toplam yüzölçümü 4.392 km²’dir. Kuzeyden güneye 120, doğudan batıya 35 ile 60 km arasından değişen ölçümleri ile Karabağ Azerbaycan topraklarının sadece %5’ni teşkil etmektedir.Karabağ, Ermenistan ile birlikte Küçük Kafkasya sahasının iki büyük bölgesinden biridir. İşgal edilen Azerbaycan toprakları, Karabağ’la birlikte ülke topraklarının %20’ni oluşturmaktadır.1920'de Kızıl Ordu temsilcilerini Bakü'ye çağıran ve Azerbaycan'ın bağımsızlığını sona erdiren Ali Haydar Karayev, parlamentoda Karabağ'ın Ermenilere verilmesini teklif etmesi hala konuşulmaktadır. 1920 de Karabağı Ermenilere Verelim diyen vekil ile Atatürk'ün yakın dostu, kurtuluş savaşında Türkiye'ye 500 kg altın gönderen Neriman Nerimanov diyaloğu ve gelişmelerde dikkat çekicidir.Ali Haydar Karayev, parlamentoda Karabağ'ın Ermenilere verilmesini teklif edince bu hain teklife Neriman Nerimanov."Ali Haydar! Karabağ senin g.tün değildir her gelene veresin!" tarihi sözle karşılık verir. Ali Haydar salondakilere dönerek, “Kimse sesini çıkarmasın, sesini çıkaranı kurşuna dizerim!” Mehmet Emin Resulzade ise ona şunları söyler; “Sen bir tek kurşun dahi atmadan bu milleti mahvettin Ali Haydar! O güvendiklerin bir gün seni kurşuna dizerken beni ve bu günleri de hatırlarsın! 1937 ise Ali Haydar ve yandaşları ülkesine davet ettiği Ruslar tarafından kurşuna dizilir.Neriman Nerimanov Kimdir
14 Nisan 1870 tarihinde Gürcistan Cumhuriyeti’nin Başkenti Tiflis’te doğan Nerimanov, İlk eğitimine medresede başladı. 1882 yılında Rusça eğitim veren Gürcistan’daki Gori Transkafkasya Öğretmenler Seminariyası’nda ilkokula başlayan, Liseyi 1890’da tamamlayan Nerimanov, Bir süre Tiflis yakınlarındaki Borçalı Bölgesine bağlı Kızılhacılı Köyü’nde öğretmenlik yaptıktan sonra Bakü’ye yerleşerek Burada ilk halk kütüphanesini kurdu.Odessa (Novorossiysk) Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okumaya başlayan Nerimanov, 1908’de üniversiteden mezun oldu.1905’de Azerbaycan Komünist Partisi sayılan “Hümmet” Komitesi’ne kaydoldu ancak 1909’da tutuklanarak Astrahan’a sürüllen Nerimanov. 1913’de Azerbaycan'a geri dönerek işçiler arasında propaganda çalışmalarını devam ettirdi. 1917’de Komünist Partisi Başkanı olan Nerimanov, Parti tüzüğünü Azerbaycan Türkçesine çevirdi; Rusya’nın Bakü Komitesi Başkanı ve “Hümmet” Gazetesinin Baş Editörü oldu. 1918’de Bakü Komitesi Kent’ten sorumlu Halk Komiseri görevinide yapan Neriman Nerimanov, 28 Nisan 1920 tarihinde Azerbaycan Askeri Konseyi Başkanı ve Başbakan (Halk Komiserler Başkanı) oldu.1922’de Güney Kafkas Federasyonu Başkanı ve SSCB Merkezi Yönetim Komitesi Dönem Başkanı görevine getirildi.1923’de Rusya Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi olan ardından, Dışişleri Bakanlığı Doğu Bölümü Başkanlığı’na atananan Neriman Nerimanov, Siyasi nedenlerle partiden çekildi ancak Azerbaycan’da çok sevildiğinden dolayı doğrudan tutuklanamadı.19 Mart 1925 tarihinde resmi belgelerde bildirildiğine göre bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. 23 Mart 1925 tarihinde büyük bir törenle Moskova’da, Kızıl Meydan’da Lenin Müzesi’nin yanında Kremlin duvarları önünde, Sovyet Devleti’nin diğer kurucuları ile aynı yerde Müslüman adetlerine göre toprağa defnedildi.