Halistin Kukul, Gençlere tavsiyelerde Türk şiiri ile tavsiyelerde bulunarak; "gençlerimiz arasında çok cevherler bulunmaktadır. Onlara düşen, başkalarının, keşfini beklemeden, kendilerindeki kaabiliyetleri görmek/sezmek, mâzîyi kavramak, önündeki tecrübelileri dinlemek/okumak, acele etmemek ve bunları esas alarak muhakeme yapıp kendi istikametlerini çizmektir. Yaşlılara düşen ise, gençleri keşfetmek, ellerinden tutmak, hatalarını söylemek ve onları teşvik etmektir. Söz san’atlarımızda, maalesef, meselâ bir kuyumcu ciddiyeti ve titizliğinde bir gayret yok!..Düşününüz; bir hasır bilezik emeği ve hassasiyetini bir şiir üzerinde-tabiî ki, bir başka san’at dalı üzerinde- göremiyoruz...Bu da, gerçekten üzücü oluyor!.." dedi.“Bugün, Dünyâda, muhteşem bir Türk Şiiri vardır ve bu şiir, bütün ihtişamını da güzel Türkçe’ye borçludur” ÇAĞLAR- Bildiğim kadarıyla, şiirle meşguliyetiniz altmış yılı aşıyor. Geriye dönüp baktığınız zaman ne hissediyorsunuz?KUKUL-Çok zor şartlarda, çetin mücâdeleler içinde geçen zaman... Her ânı farklı bir gayretle dopdulu..Hiçbir imkân elinizde, avcunuzun içinde ve yanıbaşınızda değil..Gerçekten zor..Hele ilk zamanlar...İlk yayınım 1961 yılı..Ondan öncesi hazırlık safhası...Yazmak zor, yayınlamakta daha zor yıllarım geçti. Diyebilirsiniz ki, şu anda, bunlar aşıldı mı? Elbette ki hayır. Ancak, geçen zaman çok tecrübeler kazandırdı, teknoloji çok büyük rahatlıklar ikrâm etti. Şu an îtibâriyle, her ay veya fâsılalı olarak beş-altı fikir ve edebiyat dergisinde şiir ve makale yayınlıyorum. İlk zamanlarımdaki gibi, zevk alıyor ve inanınız, asla yorulmuyorum.Şunu diyebilirim ki, her şeye rağmen, bu yılları çok dolu geçirdim. Gerek şiir ve gerekse diğer yazdıklarım, zamanımın hebâ olmadığı kanaatini veriyor bana...Düşünüyorum da, bu bile, benim için büyük saadet!..Geriye baktığımda, dopdolu altmış yıl geçirmişim diyorum...Fâsılasız!..Benim için büyük bahtiyarlık!..ÇAĞLAR-Şu anda, Türk şiirini nasıl buluyorsunuz?KUKUL-Tabiî ki, geriye, mâzîye dönüp baktığımız zaman hattâ Cumhuriyetin ilk dönem şâirlerine baktığımız zaman, arada çok büyük mesâfe var. Yalnızca Türk şiirinin değil, dünya şiirinin de zirve ismi Yûnus Emre ve tâkîpçileri, daha sonraları Fuzuli’ler, Bâkî’lerden son asra kadar çok büyük şâirlerimiz gelip geçti.. En büyük sıkıntımız, onların yeterince tanınmaması, tanıtılmaması, anlaşılmamasıdır.ÇAĞLAR - Onlarla mukayeseli olarak bugünkü şiirimizi değerlendirir misiniz?KUKUL - Başta, bizdeki edebiyat öğrenimi yanlış üzerinde kurulmuş ve öyle devam ediyor. Niçin bir Âkif, bir Yahya Kemal, bir Necip Fâzıl çıkmıyor yetişmiyor...Çünkü, kolaycılığa kaçılıyor. Ben, her zaman, hâtıraların ve mülâkatların önemine işâret etmişimdir. Bunlar, tecrübe havuzları’dır. Sözünü ettiğiniz mukayese, esâsında, Türk dili ve edebiyatı bölümlerinde, üzerinde durulması gereken bir husustur. Kaldı ki, bir şâir namzeti, bunu, bizzat yapabilme inisiyatifine sâhip olmalıdır.ÇAĞLAR - Sayın Hocam; bu noktada şunu diyebilir miyiz? Şiir üzerinde yeterince düşünemiyor muyuz?KUKUL- Çok isâbetli bir soru. Yeterince değil, neredeyse hiç düşünmüyoruz. “Şiir nedir?” sorusu aklımızın kenarından geçmiyor. Bir görüş/telâkki/anlayış ileri sürülmesi değil, geçmişten günümüze şiirin geçirdiği merhaleler bile arzu edilen tarzda konuşulmuyor. Dünya şiiri bir yana, ‘Türk Dünyâsı edebiyatları içersinde bugünkü Türk şiirinin bulunduğu mevki neresidir’e yol bile aralanmıyor.Halistin Kukul İle sohbetin tamamı
Kapsam
01 Ocak 2021 - 13:13
Güncelleme: 01 Ocak 2021 - 17:10
M. Halistin Kukul'la Şiir Hakkında Röportaj
Şâir ve Edib M. Halistin Kukul, “Bugün, Dünyâda, muhteşem bir Türk Şiiri vardır ve bu şiir, bütün ihtişamını da güzel Türkçe’ye borçludur” dedi.
Kapsam
01 Ocak 2021 - 13:13
Güncelleme: 01 Ocak 2021 - 17:10