Avrupa Parlamentosu'nun geçen hafta AB Resmi Gazetesi’nde Türkiye'ye yönelik başta Ermeni, Kıbrıs, terör, kadın ve çocuk hakları, Suriyeli mülteciler, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, PKK, demokrasi ve insan hakları gibi çok çeşitli alanlarda görüşlerini yansıtan dökümanı üzerinde değerlendirmelerde bulunan Kutlu Yol Derneği Genel Başkanı Mustafa Keskin, yayınlanan metin içerisinde ki Kıbrıs ve Ermeni konusuna dikkat çekti.
Bu ifade bize değil, Ermenilere söylenmelidir
Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz yıla aitkendi görüşlerini yayınladığı metinden bahseden Keskin, Bu çok ayrıntılı ve çok değişik konuları içeren dokümanın hepsini burada yazıp anlatmaya gerek olmadığını, sadece Kıbrıs ve Ermeni konusuna değinerek, "Kıbrıs konusunda 31. maddede açıkça ve özetle diyor ki, birleşin ve Türkiye askerini oradan çeksin. 32. maddede ise, Türkiye ve Ermenistan, iyi komşuluk ilişkileri göstermek için gereken çabayı göstersin. Bu ifade bize değil, Ermenilere söylenmelidir. Ya da cümleyi tersine çevirelim. Kıbrıs’ta iki tarafın birleşmesi için ve Türk Ordusu’nun çekilmesi için çağrı yapan AB, nedense aynı çağrıyı bölünmüş Azerbaycan toprağı için Ermenistan’a yapmıyor ve "Ermeni ordusu işgal ettiği topraklardan çekilsin" vb. demiyor. Kıbrıs ve Azerbaycan konusundaki sorunun kaynağı biz değil, Ermeni ve Rumlardır." dedi.Kültürel ve tarihi mirasın korunması konusuna ilişkin olarak 14. maddedeki kültürel mirasın kaçak olarak ticaretinden bahsedildiğini, bu konuda gerekli önlemlerin alınması istendiğini belirten Mustafa Keskin, "AB üyesi ülkelerde Türkiye’den kaçırılan tarihi eserlerin, el yazmaların vb gerçek sahibi olan bu ülkeye teslim edilmesi gerçeğinden neden se bahsetmiyor." diyerek açıklamasını şu şekilde devam ettirdi:"Örneğin Almanya’daki Bergama Müzesi’nin (Pergamonmuseum) sökülerek Ülkemize geri getirilmesinin zorunluluğu bu dokümanda vurgulanması ve bu konuda başta Almanya olmak üzere çoğu AB üyesi ülkeye çağrı ve yaptırım uygulanması gerekmez mi? Ülkemizin AB üyelik sürecinin devam ettiği 60 yılın özetine bakarsak, bizim mutlaka hatalarımız var ancak, AB’nin bize karşı hatasının çok daha fazla olduğunu ve hatta yapılan bu hatalara hata demek yerine önyargılı ve çifte standart uygulama olduğunu söylemek çok daha gerçekçi olacaktır."