Ramazan Ayı yaklaşırken Müslümanlar Ramazan Ayının ne demek Ramazan Ayının önemi, Ramazan Ayı neden müslümanlar için önemli? gibi soruların cevabını araştırırken, diğer taraftan dini değerler ve ramazan ayının millet üzerindeki etkisi ve müspet yönlerini de gözlemliyor, anlamaya çalışıyor.Hasan Kumkale bir makalesinde Türk-İslâm Kültüründe Ramazan Ayı ile ilgili söyledikleri dikkat çekici:
TOPLUM REFAHA ERER
Berat Kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Arife Günü gibi zamanlar Kur’an-ı Kerim’de Rabbimizin rahmetinin arttığı dönemler olarak belirtilir. Şu an da içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan Ayı da birey ve toplum üzerinde büyük etkiye sahip kutsal zamanlardandır. Farz olan oruç ibadetinin yapıldığı Ramazan Ayı, nefsin kontrol altına alınması bakımından bireyin; yardımlaşma ve dayanışma kültürünü topluma egemen kılması bakımından ise toplumun refaha ermesini sağlar.TOPLUMSAL KAYNAŞMANIN OLUŞMASINI SAĞLAR
İnsanoğluna “oruç” ibadetinin farz kılındığı Ramazan Ayı tüm İslâm coğrafyasında toplumsal bilincin yükseldiği zamanlardandır. “On Bir Ayın Sultanı” olarak nitelendirilen Ramazan Ayı’nda ve içinde barındırdığı bin aydan daha hayırlı olan “Kadir Gecesi”nde Allah(c.c.) rahmetinin arttığı Kur’an-ı Kerim’de müjdelenmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v)’de bir hadisi şeriflerinde “Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.” buyurarak bu mübarek ayın faziletini ortaya koymuştur. Ramazan Ayı’nı mahiyetine uygun olarak yaşamaya çalışan Müminler, bu ayda günahlardan uzaklaşmaya ve Allah(c.c.) rızası için hayırlı işler yapmaya her zamankinden daha fazla dikkat ederler. Ramazan-ı Şerif, “Mümin Müminin kardeşidir.” hadisi şerifinde işaret olunan kardeşlik havası içerisinde yaşanarak toplumsal bağlar bu ayda daha da güçlenmektedir. Ayrıca fitre(fıtır sadakası)ninde bu ayda verilmesi zenginlerin fakirleri hatırlaması ve zengin-fakir ayırmaksızın toplumsal bir kaynaşmanın oluşmasını sağlamaktadır.RAMAZAN AYI TÜRK MİLLETİNİN KENDİ KÜLTÜRÜYLE SÜSLEDİĞİ DEĞERLERDENDİR
Yüzyıllar boyunca İslâm’ın sancaktarlığını yapan Türk milleti, İslâmiyet’i bin yıldan daha uzun bir zaman önce kabul eder. Köklü bir tarihe ve zengin bir kültüre sahip olan Türk milleti İslâmiyet’in değerlerini esaslarına zarar vermeden kendi motifleriyle bezer. İslâmiyet’ten önce de misafirperverlik, komşuluk, yardımlaşma ve dayanışma gibi sosyal olguların hakim olduğu Türk milleti; İslâm dinini kabul ettikten sonra bu değerleri daha fazla benimser. Çünkü bu değerler artık Yüce Yaradan’ın emirleridir. Yardımlaşma ve dayanışma ayı mahiyetinde olan Ramazan Ayı Türk milletinin kendi kültürüyle süslediği değerlerdendir. Tüm İslâm coğrafyasında Ramazan’ın başlamasıyla bir sevinç hakim olur. Fakat Müslüman Türk coğrafyasında, Ramazan Ayı’nın sevinci dışa yansır. Her bölgede oraya özgü kültürel etkinlikler düzenlenerek tüm Türk dünyası neşeyle Ramazan Ayı’nı geçirir.Müslüman Türkler’in Ramazan Ayı’nda dikkat ettikleri
Her Türk coğrafyasında oraya has bir Ramazan faaliyetine rastlanır. Sahur vakti Anadolu’da davul çalınırken, Kerkük Türkmenleri def çalarlar. Diğer bir zenginliğe Çin yönetimi yasaklamadan önce Doğu Türkistan’da rastlanmaktaydı. Doğu Türkistanlı çocuklar evleri dolaşarak mani okurlardı. Osmanlı Dönemi’nde ise “Hacivat ile Karagöz” oyunu Ramazan eğlencelerinde sık rastlanan bir oyundur. Sokakları bayram yerine çeviren Türk milleti Ramazan’da gökleri de unutmayarak, mahyalarla da gökleri süsler. Türk milletinin Ramazan-ı Şerif’e olan sevgisinin en iyi göstergesi olan mahya ilk olarak Sultan 1. Ahmet zamanında Fatih Camii müezzinlerinden Hattat Hafız Ahmet Kefevi tarafından yapılarak Sultanahmet Camii minarelerine asılır. Sultan 1. Ahmet zamanından kalma bir mirasımız olan mahyalar aradan geçen yıllara rağmen bugünde göklerimizi süsleyerek, Ramazan’ı müjdelemektedir. Müslüman Türkler’in Ramazan Ayı’nda dikkat ettikleri bir diğer konuda iftar sofralarıdır. Sık sık misafirlerin ağırlandığı iftar sofraları, misafir olamasa bile misafir gelecekmişçesine özenle hazırlanır.Hasan KUMKALE